11 Temmuz 2011 Pazartesi

Recm Kavramı ve Zina Fiilinin Kur'an ve Tevrattaki Cezası

 İslam hukukunda zina fiilinin cezası evli ve bekar ayrımı yapılarak bekarlar için 100 değnek ,evliler için  recmetmek (taşlayarak öldürmek) şeklinde belirlenmiştir. Ancak kur'anda bu fiilin cezası için evli ve bekar ayrımı yapıldığını göremiyoruz. Nur suresi 2. ayetinde bu cezanın şekli bizlere şu şekilde bildirilmiştir.    " Zina eden kadın ve zina eden erkeğin her birine yüzer değnek (celde) vurun. Eğer Allah'a ve ahiret gününe iman ediyorsanız, onlara Allah'ın dini(ni uygulama) konusunda sizi bir acıma tutmasın; onlara uygulanan cezaya mü'minlerden bir grup da şahit bulunsun. "  Ayetten anlaşıldığı üzere evli veya bekar ayrımı yapılmadan cezanın  ne şekilde olacağını görmekteyiz. 

Ancak Medine de Muhammed sav in rivayetlerde gördüğümüz kadarı ile evli olanları recm ettirdiğine dair rivayetler mevcuttur. Müslümanları ta başından beri ikiye böldüğüne şahid olduğumuz zina cezasının evliler için recmetme şeklindeki kısmı yüzyıllardır ihtilaf konusu olmaktadır. Bugün İslam dünyasının çoğunluğunda hakim olan inancın karşılığını kur'anda bulamamıza rağmen ,kur'anın korunmuşluğuna gölge düşüren rivayetlerle desteklenmeye çalışıldığını maalesef görmekteyiz. Recm ayetinin aslında kur'anda olduğu ve muhammed sav in öldüğü sırada ölüm telaşı esnasında hz aişenin yatağının altında olan ayeti keçinin gelip yediği onun için kur'ana alınmadığı rivayet kitaplarında mevcuttur. Biz bu rivayetleri iftira olarak saymaktayız , üzerinde durup yazının hacmini büyültmemek için sadece hatırlatmakla yetineceğiz. 

Recm cezasını meşru gören düşüncelerin kaynaklarından biriside muhammed sav in bu cezayı uygulamış olmasıdır. Bu cezanın kur'anda olmamasına rağmen tevratta olduğu ve zina fiilini işleyenlerin yaudi olmaları hasebi ile onlara tevrattaki , zina fiilinin evliler için olan karşılığının recm etmek olduğu için bu cezayı uygulamış olduğu iddia edilmektedir. Tevratın muharref bir kitap olduğunun kur'an tarafındanda teyid edildiğini bildiğimize göre muhammed sav in bu cezayı uyguladığı rivayetlerini şüphe ile karşılamak gerekmektedir. Çünkü bugün müslümanlar üzerindeki hakim olan düşünce ,kur'anı rivayetler doğrultusunda anlamak şeklinde geliştiği için kur'ana ters olan bir rivayeti kur'ana yamamak için binbir ilim geliştirilmiştir. Ancak kur'anı rivayetler doğrultusunda değilde rivayetleri kur'an doğrultusunda anlamak şeklinde bir düşünce gelişmiş olsaydı bugün birçok tartışmanın yapılmasına gerek bile kalmazdı. Recm tartışmalarıda bunlardan birisidir

Biz bu makalemizde önce "recm" kavramının kur'anda nasıl kullanıldığını göreceğiz. Sonra kur'anda zina cezasının evliler içinde 100 değnek olduğunun delilerini vereceğiz. Sonrada bugün recm cezasının kur'anda olmadığını savunan, ancak bunun tevratta olduğunu söyleyenlerin bu söylemlerinin kur'anda karşılığının bulunup bulunmadığına bakacağız.Çünkü elimizdeki tek sağlam delil " KUR'AN"dır. Bize kur'an dışında gelenbir bilginin doğruluğunu veya yanlışlığını kur'andan sağlamasını yapmak sureti ile öğreneceğimize göre bu rivayetler de olabilir kur'andan önce inmiş incil veya tevratta olabilir. Tevratta olduğu söylenen bir hükmün doğru olup olmadığı kararını yine kur'andan öğrenmek mecburiyetindeyi

             KUR'ANDA  RECM  KAVRAMI

"Recm " kelimesi, lugatta taş atmak, taşlayarak kovalamak anlamlarına gelmektedir. Herhangi bir kişi bulunduğu toplumun genel geçer kurallarına aykırı davrandığı takdirde onu taşlayarak bulunduğu toplumdan hor ve hakir olarak atma eyleminin adı "recm etmek" olarak karşımıza çıkıyor. Muhammed sav in taife davet için gittiği zaman çocuklar tarafından taşlanarak kovulması örneği hepimizin hafızlarında  üzücü bir olay olarak kalmıştır. "Recm kelimesi çoğunlukla kur'anda da bu lügat karşılığı olarak kullanılmaktadır.

11.91 «Ey Şuayb! Söylediklerinin çoğunu anlamıyor ve doğrusu seni aramızda güçsüz görüyoruz. Eğer taraftarların olmasaydı seni taşlardık. Esasen bizim gözümüzde pek itibarın da yoktur» dediler.

18.20 «Çünkü onlar üzerinize çıkıp gelirlerse, sizi taşa tutarlar veya dinlerine geri çevirirler; bu durumda ebedi olarak kurtuluş bulamazsınız.»

18.22 Karanlığa taş atar gibi, «Mağara ehli üçtür, dördüncüleri köpekleridir» derler, yahut, «Beştir, altıncıları köpekleridir» derler, yahut «Yedidir, sekizincileri köpekleridir» derler. De ki: «Onların sayısını en iyi bilen Rabbim'dir. Onları pek az kimseden başkası bilmez.» Bunun için, onlar hakkında, bu kısaca anlatılanın dışında, kimseyle tartışma ve onlar hakkında kimseden bir şey sorma 
 

19.46 Babası: «Ey İbrahim! Sen benim tanrılarımdan yüz çevirmek mi istiyorsun? Bundan vazgeçmezsen mutlaka seni taşlarım; uzun bir süre benden uzaklaş git.» dedi.
26.116 «Ey Nuh! Eğer bu işe son vermezsen, şüphesiz taşlanacaklardan olacaksın» dediler.
 

44.20«Beni taşlamanızdan ötürü, benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah'a sığındım.» 

36.18 «Doğrusu sizin yüzünüzden uğursuzluğa uğradık; vazgeçmezseniz and olsun ki sizi taşlayacağız ve bizden size can yakıcı bir azap dokunacaktır» dediler.   

 67.5 And olsun ki, yakın göğü kandillerle donattık, onları şeytanlar için taşlamalar yaptık ve şeytanlara çılgın alev azabını hazırladık.

3.36 Onu doğurduğunda, Allah onun ne doğurduğunu bilirken «Ya Rabbi! Kız doğurdum. Erkek, kız gibi değildir, ben ona Meryem adını verdim, ben onu da soyunu da, kovulmuş şeytandan Sana sığındırırım» dedi. 

15.17 Onları, kovulmuş her şeytandan koruduk

15.34 Allah şöyle buyurdu: Öyle ise oradan çık! Artık kovuldun! 

16.98Kuran okuyacağın zaman, kovulmuş şeytandan Allah'a sığın. 

38.77 Allah: «Çık oradan sen artık kovulmuş birisin.»

81.25 O, kovulmuş şeytanın sözü değildir. 

Yukarda meallerini verdiğimiz "recm" kelimesi geçen ayetlere baktığımız zaman , resuller ve şeytan  için kullanılan o topluluğun inançlarını reddeden birisini toplumdan kovma şeklindeki anlamın ta nuh as dan muhammed as a kadar kullanılan bir yöntem olduğunu görmekteyiz. Bazı meallerde "taşlayarak öldürürüz" şeklinde olmasına rağmen "öldürmek" kelimesi ayetin metninde olmayıp ilave yapılmıştır. Recm kelimesinin kur'anda ne şekilde kullanıldığını gördükten sonra kur'anda zina cezasının evli veya bekar ayrımı yapılmadan nasıl olduğuna geçebiliriz.  

ZİNA CEZASININ KUR'ANDAKİ HÜKMÜ  

"24.2 Zina eden kadın ve erkeğin her birine yüzer değnek vurun. Allah'a ve ahiret gününe inanıyorsanız, Allah'ın dini konusunda o ikisine acımayın. Onların ceza görmesine, inananlardan bir topluluk da şahit olsun."

Zina cezasının kur'anda belirtilen cezası 100 değnek olarak bildirilmektedir.Ancak bu cezanın bekarlar için olduğu evliler için sünnetten ceza getirilerek onunda recm etmek olarak belirlendiği iddia edilmektedir. Kur'andaki bu cezanın evli veya bekar ayrımına gitmeden aynı olması gerektiğini eski tefsirlerde bu ayrıma karşı çıkanların "harici" olmakla suçlanmasından anlamaktayız. Kur'ana rağmen hüküm getirenler maalesef kendilerinin ne olduğunu düşünmeden karşı düşünceyi "harici " olmakla suçlamaktadırlar.Recm cezası için getirilen en kuvvetli delil muhammed sav in bu cezay uyguladığına dair rivayetlerdir.

 Kur'anı rivayetler ışığında anlamaya ayarlı düşünceler kur'an ile rivayetler çeliştiği zaman rivayetleri atmak yerine maalesef kur'anı attıkları için rivayetlere sarılıp bu cezanın meşruluğunu savunmaya devam etmektedirler. Peki bu kur'an ayetine rağmen muhammed sav recm cezası uygulamış mıdır? bunu hakka suresi 44-47. ayetlerini hatırlayarak devam edelim.  "Eğer o (Muhammed), Bize karşı, ona bazı sözler katmış olsaydı, Biz onu kuvvetle yakalardık, sonra onun şah damarını koparırdık. Sizden kimse de buna mani olamazdı." Kur'an zina cezasının evliler için olan cezasını da 100 değnek olarak belirlemiştir. Bunun delillerini nur s. ayetlerinden bulmaktayız. 

Nur s. 2. ayetinde "O ikisinin ceza görmesine, inananlardan bir topluluk da şahit olsun." cümlesinde zina eden kadın ve erkeğe uygulanan değnek cezası ayetin metninde" AZABEHUMA" ( o ikisinin ceza görmesine) kelimesi 100 değneğin karşılığı olarak zikredilmektedir. devam eden ayetlerde ise eşlerine zina isnad eden erkeklerle ilgili olarak yapması gerekenler zikredilmektedir (6-7-8). Eşine zina isnad eden bir erkek kendinden başka şahidi yoksa 4 defa doğru söylediğine dair yemin edip beşincide eğer yalancı ise Allahın lanetinin üzerine olmasını isteyecektir. Kadının dört defa "kocam yalancıdır "şeklinde yemin etmesi ve beşincide kocası doğrulardan ise kendisinin Allah'ın gazabınını üstüne olmasını istemesidir.

8. ayette " VE YEDREUL ANHELAZABE"(azabı kadından kaldırır) cümlesinden anlaşılması gereken şudur,Kadın kocasının yalancı olduğunu söyleyince ceza üzerinden kalkar bu ceza 2. ayette bildirilen "AZABEHUMA" (ikisinin azabına) kelimesinden anladığımıza göre 100 değnek olarak belirlenen cezadır. 2. ayette "AZABEHUMA" kelimesi ile aynı olan " ANHELAZABE"(azabı kadından kaldırır)kelimesinden , eğer kadın zina ettiğini kabul ettiği takdirde ona uygulanacak olan ceza 2. ayette " AZAB" olarak geçen 100 değnek cezasıdır. Suçlamaya kabul etmediği için kadından 100 değnek cezası kalkmış olur. Şimdi burada sormak lazım 6. ayette " EZVACİHİM" kelimesinin anlamı " EŞLERİNE" olan ve haliyle evli olduklarını anladığımız kadın zina ettiğini kabul etseydi recm cezası ilemi cezalandırılacaktı? Tabiki hayır.  Evli olan kadın eğer kocasınınsuçlamasını kabul etseydi üzerinden kalkan " EL'AZAB " olarak bildirilen 100 değnek cezası ile azab görecekti. Şimdi biraz düşünelim kur'an evli kadın için böyle bir hükmü açık açık vermesine rağmen hala recm,recm diye bağıranlar kur'anın bu açık hükmünü arkaya atmış olmuyorlarmı?

Ayrıca nisa s. 25 ayetinde geçen  zina eden cariyeler için belirlenen "Evlendiklerinde zina edecek olurlarsa, onlara, hür kadınlara edilen azabın yarısı edilir. " şeklindeki emrin ayetin metninde " EL'AZAB"  şeklinde geçmesinden nur s. 2. ayetindeki " AZAB" kelimesi ile bağının kurularak onlara verilecek olan cezanın 50 değnek olduğu anlaşılır. Zina eden bir kadının cezası taşlayarak öldürme olsaydı bu cezanın yarısı ne şekilde uygulanması gerekirdi,recm cezasını savunanlar bunu acaba hiç düşündülermi?  

ZİNA CEZASININ TEVRATTAKİ GÜVENİLİRLİĞİ  


 Recm cezasının kur'anda olmadığını kabul eden ancak bu cezanın tevratta bulunduğu ve muhammed sav in bu cezayı kendilerine suçlarını itiraf eden yahudiler için uyguladığını iddia edenler ise bu düşünceleri ile bazı çelişkilere düşmektedirler. Bize gelen rivayetleri hem kabul etmemek hem "bu ceza tevratta vardır "diyerek bir şekilde tevratı tasdikleme yoluna gitmek  bize göre çelişki arzetmektedir.Kendisine kur'an indirilen bir resul kur'andaki onca "sana rabbinden vahyolunana uy" emrinin tersi bir uygulamaya kalmasını nasıl izah edebiliriz.  

Nur s.34. ayetinde rabbimiz bizlere "  And olsun ki, size apaçık ayetler, sizden önce geçenlerden misal ve sakınanlara öğüt indirdik."şeklinde buyurmasından önce ayetler, gelen zina fiilinin cezası ve iftira atmanın cezasını bildirmektedir. Buda bize göstermektedirki , özellikle zina fiilinin cezası geçmiş ümmetlerdede aynıdır.


 
Allah cc nisa s. 26. ayetinde bize şöyle buyurmaktadır. "Allah; size bilmediklerinizi açıkça bildirmek, sizden öncekilerin yollarını size göstermek ve tövbelerinizi kabul etmek ister. Allah Halim'dir, Hakim'dir"

 
Ayette geçen " sizden öncekilerin yollarını size göstermek " cümlesini anlamak için 23-24-25. ayetler ile birlikte okumak gerekmektedir. Ayetlerde geçen bizden öncekilerede emredilen hükümler içinde 25.ayette zina eden bir cariyenin cezasının evli kadının yarısı olması gerektiği hükmü vardır. 26. ayetteki bizden öncekilerin gösterilen yollarından yani onlara uygulanan hükümlerinden "zina edeni öldürün" şeklinde bir emir olmuş olsaydı cariyenin evli kadına göre yarısı olan zina cezasının uygulaması nasıl olması gerekirdi?  

Nisa s. 26 ayeti nur s. 34. ayeti ışığında bizler için uygulanan hükümlerin öncekileride kapsamasından anlaşılması gereken şudurki:  ALLAH TEVRATTA ZİNA EDENİ ÖLDÜRÜN ŞEKLİNDE BİR CEZA EMRETMEMİŞTİR. ŞAYET EMRETMİŞ OLSAYDI CARİYENİN YARI CEZASI NASIL UYGULANMASI GEREKİRDİ. 26. AYETTTEN ANLADIĞIMIZA GÖRE ALLAHIN  KIYAMETE KADAR GEÇERLİ OLAN HÜKÜMLERİ BÜTÜN KİTAPLARDA AYNIDIR. KUR'ANDA  , ÖLDÜRÜLME İLE UYGULANMAYAN ZİNA CEZASI KUR'ANDAN ÖNCEDE ÖLDÜRÜLME ŞEKLİNDE UYGULANMAMIŞTIR.NİSA S.  26  VE NUR S. 34.AYETTEKİ BİZDEN ÖNCEKİLERİN YOLLARINDA ALLAHIN ONLARADA UYGULADIĞI HÜKÜM BUDUR. RABBİMİZ MUHAMMED SAV DEN ÖNCEKİ RESULLEREDE GÖNDERDİĞİ KİTAPLARDA ZİNA FİİLİNİN CEZASI OLARAK 100 SOPA DAN DAHA AŞKA BİR CEZA ÖNGÖRMEMİŞTİR. BUNU AKSİNE BİR İFADE ALLAHA ATILAN BİR İFTİRADIR.

 
Ayrıca şura s. 13. ayetinde "
O,size dinde Nuh'a tavsiye ettiğini, sana vahyettiğimizi ve İbrahim, Musa ve İsa'ya tavsiye ettiğimizi de kanun kıldı. Şöyle ki: Dini doğru tütün ve onda ayrılığa düşmeyin. Bu davet ettiğin iş müşriklere ağır geldi. Allah, ona dilediklerini seçecek ve kendine yüz tutanları (yönelenleri) de ona hidayetle eriştirecektir."
 diye buyuran rabbimiz, eğer musa as a zina edenleri taşlayarak öldürün diye bir emir verseydi aynı emri muhammed as a da vermezmiydi? 

 
Karşımıza soru olarak tevrattaki bu cezayı ne yapacağız ? sorusuna verilecek cevap ise KUR'ANLA SAĞLAMASI YAPILIP DOĞRULUĞU KUR'AN TARAFINDAN ONAYLANMAYAN HER HÜKMÜ NE YAPACAKSAK ONADA ONU YAPACAĞIZ.
SONUÇ OLARAK KUR'ANIN BİR HÜKMÜ İLE KUR'AN DIŞI KAYNAKALARIN BİR HÜKMÜ ZITLIK ARZETTİĞİNCE ALMAMIZ GEREN HÜKÜM KUR'ANIN HÜKMÜDÜR. ALLAH CC BİZLERE KUR'ANDA BU DOĞRULTUDA BİR ÇOK EMİRLER VERMEKTEDİR. BU EMİRLERİN HİLAFINA KUR'AN TARAFINDAN ONAYLANMAYAN VE RESULULLAH SAV E  ATFEDİLEN BİR ÇOK RİVAYET ALLAH VE RESULE İFTİRADAN BAŞKA BİRŞEY DEĞİLDİR. TARİHTE ÖZELLİKLE RECM CEZASI ETRAFINDA OLUŞTURULAN KUR'ANA AYKIRI DİN ANLAYIŞINI SAVUNANLAR KARŞISINDAKİ İNSANLARI HARİCİ OLMAKLA SUÇLAMAKLA UĞRAŞANA KADAR KENDİLERİNİN BU DÜŞÜNCELERİNİN NE OLDUĞUNA BAKMALIDIRLAR. ALLAH CC KIYAMETTE HEPİMİZ HAKKINDA HÜKMÜNÜ VERECEKTİR. 

 
 ENDOĞRUSUNU ALLAH CC BİLİR.
 
 
 
 

 

8 yorum:

  1. Hem korunmuş olması hem de özü itibariyle tamamiyle eşsiz bir kitap, hiç kimsenin ciddi bir şüphe ortaya atmayı başaramadığı gerçek bir otorite olan mubarek kur,anin bir hikmeti,ni daha elhamdulillah yazmis oldugunuz makalenizden yola cikarak gördük.Ve insallah bu calisma bazi taslari yerinden oynatmaya vesiyle olur.Bir kez daha nisa26.isiginda rivayetleri gözden gecirmeli ve degerlendirmeli ümidi ile..
    Allah Gayretinizi ve ilminizi artirsin.Hayirlara vesiyle eylesin..Ismail Abey....selam ve Dua ile..Abdurrahim-66-

    YanıtlaSil
  2. Hem korunmuş olması hem de özü itibariyle tamamiyle eşsiz bir kitap, hiç kimsenin ciddi bir şüphe ortaya atmayı başaramadığı gerçek bir otorite.Bu gün yine Elhamdulillah Kur,anin Hikmetini yine bir kez daha Rivayeti eleyip süzgecinden gecirmedigine sahit olduk.Calismanizi Tebrik eder Hayirlara vesiyle olmasini dilerim insallah birtakim taslari yerinden oynatmaya vesiyle olur..Allah gayretinizi ve ilmizi artirsin hayirlara vesiyle eylesin....selam ve dua ile..Abdurrahim-66-

    YanıtlaSil
  3. maradona gibi adamsın admin yani on numara :))

    YanıtlaSil
  4. Sevgili kardeşim.Yazınızdan istifade ettim ve bundan sonraki çalışmalarınızda başarılar dilerim.
    Diyeceğim şu dur :

    '' Recm cezasının kur'anda olmadığını kabul eden ancak bu cezanın tevratta bulunduğu ve muhammed sav in bu cezayı kendilerine suçlarını itiraf eden yahudiler için uyguladığını iddia edenler ise bu düşünceleri ile bazı çelişkilere düşmektedirler. Bize gelen rivayetleri hem kabul etmemek hem "bu ceza tevratta vardır "diyerek bir şekilde tevratı tasdikleme yoluna gitmek bize göre çelişki arzetmektedir.Kendisine kur'an indirilen bir resul kur'andaki onca "sana rabbinden vahyolunana uy" emrinin tersi bir uygulamaya kalmasını nasıl izah edebiliriz. ''


    bu parağrafla alakalı( savunma adına değil yazdıklarım)
    Medine de bilinen bişey var oda : Medinede yaşayan gayrımüslimler.Bu toplulukların kendi içlerindeki hukukları kendi inançlarına göre belirleniyordu.Hatta bununla alakalı Hz.Muhammed den hakemlik yapmasıda istenmiştir.

    Allah'ın hükmü bulunan Tevrat yanlarında iken, nasıl oluyor da senin hakemliğine baş vuruyorlar? Daha sonra da verilen hükümden yüz çeviriyorlar. Bunlar inanan kişiler değillerdir.( maide 43 )

    Medine döneminden bilinen bişey daha vardır o da şu :Bir gayrimüslimle-müslüman arasında sorun olursa geçerli hukuk İslam dır.İki gayrimüslim arasında sorun olursa geçerli hukuk kendi dinlerinin hukukudur.


    Ek olarak Tevrattaki zina ile alakalı bölümleri veriyorum:

    Levililer Bap 20’de şu hükümler yer alır:

    “10 Biri başka birinin karısıyla, yani komşusunun karısıyla zina ederse, hem kendisi, hem de zina ettiği kadın kesinlikle öldürülecektir.

    11 Babasının karısıyla yatan, babasının namusuna leke sürmüş olur. İkisi de kesinlikle öldürülecektir. Ölümü hak etmişlerdir.

    12 Bir adam geliniyle yatarsa, ikisi de kesinlikle öldürülecektir. Rezillik etmişler, ölümü hak etmişlerdir.

    13 Bir erkek başka bir erkekle cinsel ilişki kurarsa, ikisi de iğrençlik etmiş olur. Kesinlikle öldürülecekler. Ölümü hak etmişlerdir.

    17 Bir adam anne ya da baba tarafından üvey olan kız kardeşiyle evlenir, cinsel ilişki kurarsa, utançtır. Açıkça aşağılanıp halkın arasından atılacaklardır. Adam kız kardeşiyle ilişki kurduğu için suçunun cezasını çekecektir.

    19 Teyzenle ya da halanla cinsel ilişki kurmayacaksın. Çünkü yakın akrabanın namusudur. İkiniz de suçunuzun cezasını çekeceksiniz.

    20 Amcasının karısıyla cinsel ilişki kuran adam, amcasının namusuna leke sürmüş olur. İkisi de günahlarının cezasını çekecek ve çocuk sahibi olmadan öleceklerdir.

    21 Kardeşinin karısıyla evlenen adam rezillik etmiş olur. Kardeşinin namusunu lekelemiştir. Çocuk sahibi olmayacaklardır.”

    Tesniye Bap 22’de şu hükümler yer alır:

    “22 Eğer bir adam başka birinin karısıyla yatarken yakalanırsa, hem kadınla yatan adam, hem kadın, ikisi de öldürülecek. İsrail'den kötülüğü atacaksınız.

    23 Eğer bir adam kentte başka biriyle nişanlı erden bir kızla karşılaşır ve onunla yatarsa,

    24 İkisini de kentin kapısına götürecek, taşlayarak öldüreceksiniz. Çünkü kız kentte olduğu halde yardım istemek için bağırmadı; adam da komşusunun karısıyla ilişki kurdu. Aranızdaki kötülüğü ortadan kaldıracaksınız.

    25 Eğer bir adam kırda nişanlı bir kızla karşılaşır, onu yakalayıp tecavüz ederse, yalnız tecavüz eden adam öldürülecek.

    26 Kıza hiçbir şey yapmayacaksınız. Çünkü kızın ölümü hak edecek bir günahı yoktur. Bu, komşusuna saldırıp onu öldüren adamın davasına benzer.”


    Çalışma bizlerden Başarı Allah dan. Selam ile

    Bir Kul

    YanıtlaSil
  5. necati türkoğlu14 Şubat 2013 23:09

    ismailhakkı bey! insanların kafasının karışık olduğu bir çok konu gibi, bu konudada karışık olduğu bir gerçek.siz de size yakışan bir şekilde açıklığa kavuşturdunuz allah sizden razı olsun selamlar.

    YanıtlaSil
  6. Allah razı olsun, emeğine sağlık ismail abi... En doğrusunu Allah (cc) bilir. kesik_uc

    YanıtlaSil