Kur'an Meali Çalışmaları

2 Haziran 2025 Pazartesi

Kur'an Meali Yasağı Üzerinde Bir Düşünce

Bu yazının yazıldığı tarihin en önemli gündemi olmasa da (çünkü Gazze katliamı gibi daha önemli bir gündem halen yaşanmaktadır) Kur'an'la iştigal edenler arasında DİB e verilen bazı Kur'an meallerini yasaklama yetkisi bu günlerin gündemini oluşturmaktadır. DİB tarafından oluşturulacak bir konsülün herhangi bir mealin yasaklanıp yasaklanmaması üzerinde karar verme yetkisine sahip olması, öncelikle kabul edilebilir bir durum değildir. Çünkü bu konsülün bir mealin doğruluğu veya yanlışlığı üzerinde karar vereceği kriterlere göre kendilerinin yaptırdığı mealler bile mebzul miktarda hataları barındırmaktadır. 

DİB bu yetkisini kullanırken ortaya koyacağı kriterler, Kur'an'ın temel ilkelerini baz alan kriterler değil, adına "Ehli sünnet vel cemaat" denilen ve bu isim altında ortaya konulan birçok inanç  esasının Kur'an ile taban tabana zıt olduğu kriterler üzerinden yapılacağı da herkesçe malumdur. Bu kriterler üzerinden değerlendirilen bazı Kur'an meallerinin haliyle bu inanca zıt olduğu ortadadır. Bu inancın esaslarına uymayan meallerin yasaklanması ve toplatılması gerektiği bu kuruluşun kuracağı konsül tarafından uygulamaya konulacaktır.

Kur'an mealleri üzerinde konuşmak yetkisine sahip olan bir kuruluşun önce bu inancı terk ederek salt Kur'an merkezli bir inanç üzerinden bu işi yapması gerekir ki, bu da balığın kavağa çıkması gibi imkansız bir durumdur. Bu da demektir ki DİB yapacağı bir Kur'an meali tetkikinde yanlı bir durum sergileyecek ve birçok Kur'an meali bundan etkilecektir.

Yasaklanacak mealler içinde Kur'an esaslarına aykırı meallerin olacağı bir realitedir. Biz böyle meallere sonuna kadar karşı olmakla birlikte, bunların despot bir zihniyet tarafından kanun ile yasaklanmasını da kabul edemeyiz. Çünkü yasağı DİB değil okuyucuların kendileri hür iradeleri koymalıdır.

Şurası bir gerçektir ki, ülkemizde son 50 senedir Kur'an'a olan yönelmenin bir etkisi olarak herkes Kur'an meali yapmakta neredeyse bir yarışa girmiştir. Bu durumun ülkede bir meal enflasyonunu meydana getirdiği de malumdur. 

               Bana okuduğun meali söyle, sana hangi cemaatten olduğunu söyleyeyim. 

Her cemaatin okunmasını veya okunmamasını tavsiye ettiği mebzul miktarda meal bulunan bir ülkede yasakçı zihniyet zaten her an çalışmaktadır. DİB de halen mevcut olan yasakçı zihniyete TBMM nin çıkardığı bir kanun ile yasal olarak dahil edilmiştir. Mümeyyiz akla sahip olmayan okuyucu, hangi mealin okunup okunmaması gerektiği kendisi değil, mensup olduğu tayfanın reislerinin karar vererek ona göre hareket etmeyi beklemektedir.

Bir mealin doğruluğu ve yanlışlığı üzerinde fikir yürütmeye sahip olacak kişi ve kurum üzerinde bile bir fikir sağlanmasının mümkün olamayacağı aşikardır. Bu ülkenin okuduğu mealin doğruluğu veya yanlışlığı hakkında fikir verebilecek insanın yine kendi dini inancı doğrultusunda olması gerektiğini düşünen insanların ülkesi olduğu unutulmamalıdır.

Netice itibari ile bu yasak kararı neresinden baksanız elinizde kalan ve desteklemesi mümkün olmayan bir karardır.

Hal böyleyken Kur'an mealleri üzerinde de karınca kararınca iki laf etmeye çalışalım. Çünkü ne dersek diyelim ortada bir sıkıntı vardır ve bu sıkıntılar halen gündemdeki yerini korumaktadır.

Bugün ülkemizde mevcut bulunan Kur'an meallerini 2 kategoride toplamak mümkündür.

1- Lafzi meal. Yani Kur'an metninin aslının tercümesi üzerinden yapılan mealler. Aslında buna çeviri demek daha uygun düşmektedir.

2- Anlam yorum meal. Bu yöntem, lafza bağlı kalmayan, lafzın ne demek istediğini merkeze alan, kişinin Kur'an'dan anladığını yansıtması üzerine kurulu bir yöntemdir.

1. kategorideki mealleri kontrol etmek, Arapça metnin kelime karşılığı üzerinden yapılan değerlendirme ile mümkün olmaktadır. Bu yöntem, kontrol açısından daha kolaydır. Yapılan değerlendirme sonucunda eğer kelimenin aslına uygun olmayan bir karşılık verilmişse, hata anında ortaya çıkacaktır.

Lafzi meal, doğruluk ve yanlışlık açısından kontrolu en kolay meal yöntem olması açısından kanaatimizce daha güvenilirdir, meal okumak isteyenlere tavsiye edebileceğim meal bu kategoriye dahil olan meallerdir. Çünkü meal yapıcısının hatası veya tahrifi bu yöntemle yapılan meallerde anında ortaya çıkar.

2. kategoriye giren mealler, daha dikkatli okunması gereken meallerdir. Çünkü bu yöntemle yapılan meallerde kişisel görüşler daha bi ön plana çıkmakta, meal yapıcısı Kur'an ve İslam hakkındaki kişisel düşüncesini Kur'an'a söyletme imkanı bulabilmektedir.

Bütün anlam yorum tarzı mealleri bi kalemde silip atmamakla birlikte, hata ve tahrif barındırma açısından daha müsait bir yapısı olması açısından daha dikkatli okunması gereken mealler bu kategorideki meallerdir. Bu yöntemler meal yapan bir kimseye, herhangi bir hata uyarısı yapıldığında, sığınma noktası "Bu konuda ben böyle düşünüyorum" demesi olmakta, dolayısı ile kendisini eleştiriye kapatmaktadır.

Kur'an mealleri hakkında bu kısa düşünceden sonra, bir de bu mealleri yapanlar hakkındaki şahsi kanaatimizi paylaşmak isteriz.

Kimsenin kalbini açıp bakma imkanına sahip olmadığımız için, bir meal yapıcısının ne amaçla meal yaptığı üzerinde bir şey söylememiz yakışık almayacaktır. Ancak mealin neye ve kime hizmet ettiği üzerinde fikir yürütme imkanına sahip olabiliriz.

Bir mealin veya meal yapıcısının hakkında fikir sahibi olmak için önce doğru bir Kur'an anlayışına sahip olmak gerekmektedir. Bu anlayış ise, Kur'an'ın yüzyıllar boyunca elçiler üzerinden anlattığı bütün insanlar arasındaki ortak kelime olan ALLAH'A KİMSEYİ ORTAKLAŞTIRMAMAK esası üzerine kurulu bir din anlayışına sahip olmakla mümkün olacaktır.

Bir meal yapıcısı eğer böyle bir inanca sahip değilse, yapacağı meal insanları Allah'a kulluğa değil, başkalarına kulluğa davet etmek olacaktır. Olayın en kötü tarafı bunu yaparken Allah'ın kitabını kullanmış olmasıdır.

Bir mealin veya meal yapıcısının hakkında kanaate varabilmenin en sağlıklı yolunun bu olduğunu düşünmekteyiz. Tevhidi anlayışa sahip bir kişi olarak okuyacağımız mealler bize kimsenin veya hiçbir kurumun etkisi altında kalmadan o meal veya meal yapıcısı hakkında bir fikir sahibi olmamızı sağlayacaktır.

Son yıllarda bazı üniversitelerin yaptığı ve çok ta faydalı olduğunu düşündüğümüz meal sempozyumları, akademisyen camianın bu konuya daha objektif yaklaşımını beraberinde getirmiş, ve birçok mealdeki hata ve tahrifin akademik bir üslupla okuyuculara yansımasını sağlamıştır.

Kur'an mealleri hakkında makaleler kaleme alan akademisyenlerin, bu konuyu yasakçı zihniyet gözüyle bakmadan ele alması, Kur'an meallerinin gelecekte daha sağlıklı bir zemine oturmasını sağlaması açısından umut vericidir.


1 yorum: