Musa as ın kıssası kur'anda en fazla yer tutan kıssalardan birisidir. Musa as ın firavun'un sihirbazları ile olan karşılaşması ve karşılaşma sonundaki olanların verdiği mesaj düşünülmesi ve örnek alınması gereken mesajlardır. Olay 3 ayrı surede anlatılmakta ve ayet mealleri şu şekildedir.
Araf s. 113-126. ayetlerinde anlatılan ayet mealleri
113
- O sihirbazlar Firavun'a geldiler: "Galip gelirsek bize muhakkak mükâfat
var değil mi?" dediler.
114
- "Evet" dedi (Firavun), "Üstelik o zaman benim yakınlarımdan olacaksınız."
115
- Sihirbazlar, Musa'ya: "Ey Musa! Önce sen mi hünerini ortaya koyacaksın,
yoksa biz mi?" dediler.
116
- Musa, "Siz atın" dedi. Atacaklarını atınca herkesin gözünü büyülediler ve
onları dehşete düşürdüler. Doğrusu büyük bir sihir gösterdiler.
117
- Biz de Musa'ya "Sen de asânı bırakıver." diye vahyettik. Birdenbire asâ,
onların bütün uydurduklarını yakalayıp yutuverdi.
118
- Artık hakikat ortaya çıkmış ve onların bütün yaptıkları boşa gitmişti.
119
- Orada mağlup olmuş ve küçük düşmüşlerdi.
120
- Sihirbazlar hep birden secdeye kapandılar.
121
- "Âlemlerin Rabbine iman ettik." dediler.
122
- "Musa'nın ve Harun'un Rabbine."
123
- Firavun: "Ben size izin vermeden iman ettiniz ha!" dedi. "Şüphesiz bu bir
hiledir, siz bunu şehirde kurmuşsunuz, yerli halkı oradan çıkarmak istiyorsunuz,
sonra anlayacaksınız!"
124
- "Ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlama kestireceğim, sonra da bilin ki,
sizi astıracağım."
125
- Onlar da: "Şüphesiz o takdirde biz Rabbimize döneceğiz." dediler.
126
- "Senin bize kızman da sırf Rabbimizin âyetleri gelince onlara iman etmemizden
dolayıdır. Ey Rabbimiz! Üzerimize sabır yağdır ve canımızı müslüman olarak
al." derler.
Taha s. 57-76. arası anlatılan ayet mealleri
56
- And olsun ki, biz, Firavun'a mucizelerimizin hepsini gösterdik. Böyle iken
o yine onları yalan sayıp kabulden çekindi.
57
- (Firavun Musa'ya şöyle) dedi: "Ey Musa! Sen sihrinle bizi yerimizden çıkarmak
için mi geldin bize?"
58
- "O halde biz de senin sihrin gibi bir sihirle sana geleceğiz (karşına çıkacağız);
şimdi bizimle senin aranda bir vakit ve bir buluşma yeri tayin et ki; ne senin,
ne bizim caymayacağımız uygun bir yer olsun."
59
- Musa: "Sizinle buluşma zamanı, süs (bayramı) günü ve insanların toplanacağı
kuşluk vaktidir." dedi.
60
- Bunun üzerine Firavun döndü gitti ve bütün hile vasıtalarını topladıktan
sonra geldi.
61
- Musa onlara dedi ki: "Yazıklar olsun size! Allah'a yalan uydur mayın. Sonra
bir azab ile kökünüzü keser. Gerçekten (Allah'a) iftira eden hüsrana uğramıştır."
62
- Sihirbazlar aralarında işlerini tartıştılar ve konuşmalarını gizli tuttular
63
- (Sihirbazlar daha sonra Musa ve Harun'u göstererek şöyle) dediler: "Bu ikisi
muhakkak sihirbazdır; büyüleriyle sizi yurdunuzdan çıkarmak ve de örnek dininizi
yok etmek istiyorlar."
64
- "Onun için bütün tuzaklarınızı bir araya getirin, sonra hep bir sıra halinde
gelin. Bugün üstün gelen muhakkak zafer kazanmıştır."
65
- Sihirbazlar: "Ey Musa! Ya sen at, yahud ilk atan biz olalım" dediler.
66
- Musa dedi ki: "Hayır, siz atın." Bir de ne görsün! Onların ipleri ve değnekleri,
yaptıkları sihirden ötürü kendisine sanki yürüyorlarmış gibi geldi.
67
- Bu yüzden Musa içinde bir korku hissetti.
68
- Biz dedik ki: "Korkma, çünkü sen muhakkak üstünsün (galib geleceksin) "
69
- "Sağ elindekini atıver, o, onların yaptıklarını yutar. Çünkü onların yaptıkları
ancak bir büyücü tuzağıdır. Büyücü ise, her nerede olursa olsun başarıya ulaşamaz."
70
- Sonunda bütün sihirbazlar secdeye kapandılar, "Musa ile Harun'un Rabbine
iman ettik" dediler.
71
- Firavun: "Ben size izin vermeden mi ona iman ettiniz? O, muhakkak size sihir
öğreten büyüğünüzdür. And olsun ki, ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlama
keseceğim ve muhakkak sizi hurma dallarına asacağım. Böylece hangimizin azabının
daha şiddetli ve devamlı olduğunu bileceksiniz" dedi.
72
- (İman eden sihirbazlar şöyle) dediler: "Bize gelen bu açık mucizeler ve
bizi yaratana karşı, asla seni tercih edemeyiz. Ne hüküm vereceksen ver. Sen,
ancak bu dünya hayatına hükmedebilirsin."
73
- "Doğrusu biz hem günahlarımıza, hem bizi zorladığın sihre karşı, bizi bağışlasın
diye, Rabbimize iman ettik. Allah (sevabça senden) daha hayırlı ve (azab verme
bakımından da) daha devamlıdır."
74
- Her kim Rabbine suçlu olarak varırsa, şüphesiz ki ona cehennem vardır. Orada
ne ölür, ne de dirilir.
75
- Kim de ona bir mümin olarak salih ameller işlemiş olduğu halde varırsa,
işte onlara en yüksek dereceler vardır.
76
- Adn cennetleri vardır ki, altlarından ırmaklar akar, onlar, orada ebedî
olarak kalacaklardır. Ve işte bu, (küfür ve isyandan) arınanların mükafatıdır.
Şuara s. 36-51. ayet mealleri
36
- Dediler ki: "Bunu ve kardeşini eğle, şehirlere de toplayıcılar gönder."
37
- "Bütün bilgiç sihirbazları sana getirsinler."
38
- Böylece, sihirbazlar belli bir günün tayin edilen vaktinde bir araya getirildi.
39
- Halka, "Siz de toplanıyor musunuz? (Haydi çabuk olun)" denildi.
40
- "Üstün gelirlerse herhalde sihirbazlara uyarız" dediler.
41
- Sihirbazlar geldiklerinde Firavun'a "Şayet biz üstün gelirsek, muhakkak
bize bir ücret vardır, değil mi?" dediler.
42
- Firavun cevaben: "Evet, o takdirde hiç şüphe etmeyin, gözde kimselerden
olacaksınız" dedi.
43
- Musa onlara "Atın, ne atacaksanız" dedi.
44
- Bunun üzerine iplerini ve değneklerini attılar ve "Firavun'un kudreti hakkı
için şüphesiz elbette bizler galip geleceğiz" dediler.
45
- Ardından Musa asâsını attı; bir de ne görsünler, onların uydurduklarını
yutuyor!
46
- Sihirbazlar derhal secdeye kapandılar.
47
- "İman ettik, dediler, Âlemlerin Rabbine "
48
- "Musa ve Harun'un Rabbine!"
49
- Firavun (kızgınlık içinde) dedi ki: "Ben size izin vermeden O'na iman ettiniz
ha! Anlaşıldı ki o size sihri öğreten büyüğünüzmüş! Ama şimdi bileceksiniz:
Andolsun, ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlama ke stireceğim, hepinizi çarmıha
gerdireceğim!"
50
- "Zararı yok dediler nasıl olsa biz Rabbimize döneceğiz."
51
- "Herhalde biz müminlerin evveli olduğumuzdan dolayı, Rabbimizin bize mağfiret
buyuracağını ümit ederiz"
Kıssa içinde kıssa denilebilecek türden bir anlatımı olan sihirbazların iman etmesi ile sonuçlanan karşılaşma ile ilgili ayet mealleri bu şekildedir.
Sihirbazlar firavuna geldikleri zaman ona söyledikleri ilk söz "galip geldikleri zaman alacakları mükafat" idi, firavunu sihirbazların bu sözlerine karşılık onların galip geldikleri takdirde "elmukarrebin" lerden olacaklarını söylemektedir. "Elmukarrebin"(yakınlaştırılmışlar) kelimesinin geçmiş olduğu diğer ayetlere bakacak olursak . (3.45-56.11.88-/83.21.28 ) bu kelimeyi Allah cc nin cenneti haketmiş kulları içinde kullandığı görülür. Firavun'un , sihirbazlarının galip geldiği takdirde onları "elmukarrebun"dan kılacağını söylemesi sihirbazlara vermeyi vaad ettiği mükafatın büyüklüğünü teşbih için kullanılmış bir kelimedir.
Sihirbazların yapmış olukları sihir musa as ın asası tarafından yok edilince sihirbazlar bu durumun bir sihir olamayacağının farkına vararak iman ederler. Olay ile ilgili olarak geçen ayetlerde firavunun sihirbazları öldüreceğini söylemesi sihirbazların firavuna boyun eğmeyerek onun vereceği "elmukarrebin" payesi ile Allah cc nin vereceği "el mukarrebin" payesi arasında seçim yaparak firavunun geçici dünya hayatında vereceği mükafatı ellerinin tersi ile iterek ölümü göze almışlar ve imanlarından dönmemişlerdir.
Sihirbazlar o an için imanlarını gizleyip takıyye yaparak firavun'dan canlarını kurtarıp içi Allah cc ye kul dışı firavuna kul olarak refah içinde bir hayat sürmeleri pekala mümkündü. Böyle yapmamaları onların haşa geri zekalılar olduğunumu gösterir?.
Dün meydanlarda "her firavuna bir musa" diye bağıran bazı ağabeylerimiz dün lanetledikleri firavunların bugün kendilerine sunmuş olduğu dünyalık "elmukarrebun" luğu ahiret "elmukarrebun" luğuna tercih ederek Allah cc ye olan kulluklarını açığa vurma cesaretini kaybetttiklerine şahid olmaktayız. Kendileri ile beraber yola çıkanların yollarına aynı kararlılıkla devam ettiklerini görünce onlara alaycı tavırlarla " siz daha oralardamısınız?" şeklinde sözler sarfetmektedirler.
Yukarda meallerini vermiş olduğumuz ayetlerin arapça metinlerini dünya şampiyonları hafızlar tarafından dinlerken gözyaşlarını tutamayan bu eski ağabeylerimiz bu ayetlerin mesajı ile ilgili olarak hiç bir düşünme gereği dahi duymamaları içler acısı bir durumdur.
Rabbimiz bizleri dünya hayatının geçici nimetleri ile ahiret hayatının ebedi nimetleri arasında seçim yapmak durumunda kaldığımız zaman firavunun sihirbazları örneğinde ölümü dahi göze alarak yamulmadan ahireti seçen kullarından kılsın. Amin
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder