Allah azze ve celle alemlere rahmet ve hidayet olan kitabının ankebut s. 41. ayetinde mealen şöyle buyurmaktadır.
"Allah'tan başka dost edinenlerin durumu, kendine yuva yapan
örümceğin durumu gibidir. Halbuki, evlerin en çürüğü şüphesiz örümcek yuvasıdır.
Keşke bilselerdi. "
Bu ayet mesel ile anlatmanın güzel örneklerinden biri olup örümceğinin evinin dayanıksızlığının teşbihi üzerinden , Allah cc den başka veli edinenlerin durumunu örümceğin yapmış olduğu ev misali bir üfürükle yıkılacak cinsten evler olduğu bildirilmektedir. Bu ayetteki teşbihten hareketle kabenin "beyt" olarak adlandırılmasının ve kabenin "beyt'ullah" olarak anılmasının bizler için ne anlam ifade etmesi gerektiği üzerinde durmak istiyoruz.
"Beyt" kelimesi lügatte "insanın gece sığındığı yer" anlamına gelir. Kur'an gece kelimesini hem hakiki manada "günün bir vakti" olarak, hemde mecazi manada "vahye iman etmeyenlerin" durumları ile ilgili olarak kullanımıştır. Hakiki anlamda "vennehar" olarak gece kelimesi mecazi anlam olarak vahyi kabul etmemeyi gecenin karanlığı anlamında "ezzulumat" olarak kullanır.
----- [002.257] Allah iman edenlerin velisidir onları zulümattan nura çıkarır,
küfredenlerin ise velileri Taguttur onları nurdan zulümata çıkarırlar, onlar
işte eshabı nar, hep orada kalacaklardır.
-----005.016] Allah bununla rıdvanı ardınca gideni selâmet yollarına doğrultacak
ve iznile onları zulmetlerden nura çıkarıb doğru bir yola koyacak.
-----006.039] Ve o kimseler ki, Bizim âyetlerimizi yalanladılar. Zulmetler
içinde kalmış birtakım sağır ve dilsizlerdir. Allah Teâlâ kimi dilerse şaşırtır,
kimi de dilerse doğru bir yol üzerinde kılar.
-----006.122] Ölü iken kendisini dirilttiğimiz ve insanlar içinde yürümesi için
kendisine bir nur verdiğimiz kimsenin durumu, karanlıklarda kalıp oradan bir
çıkış bulamıyanın durumu gibi midir? İşte, kâfirlere yapmakta oldukları böyle
'süslü ve çekici' gösterilmiştir.
-----014.001] Elif, Lam, Ra. bir kitab ki sana indirdik insanları Rablarının
iznile zulmetlerden nûra çıkarasın diye: doğru o azîz hamîdin yoluna ki bütün
izzet-ü hamd onun.
Örnek ayet meallerinden anlaşılacağı üzere vahiy, mecaz anlamda "ennur"(aydınlık) vahye iman etmemek ise, "ezzulumat" (karanlık) anlamında kullanılmıştır. İnsan nasıl gecenin karanlığından veya tehlikesinden bir yerlere sığınma ihtiyacana binaen kendisine "beytler" (evler) inşa ettiyse , Allah cc de insan için "ezzulumat" kelimesi ile karanlığa benzettiği "şirk" ten şığınmak için "beyt" inşa ettirmiştir. Mekke'de olan bu beyt sembolik olarak "Allahın evi" adıyla bilinir ve o eve sığınanın şirkte düşmekten emin olacağı bildirilir.
----- 003.96-97Gerçek şu ki, insanlar için ilk kurulan Ev, Bekke (Mekke) de, o,
kutlu ve bütün insanlar (alemler) için hidayet olan (Kâbe) dir.Orada apaçık alametlerle, İbrahim'in makamı vardır. Kim, oraya girerse emin
olur. Ona yol bulabilen herkesin, Ka'be'yi haccetmesi insanlar üzerinde Allah'ın
bir hakkıdır. Kim inkar ederse; bilsin ki doğrusu Allah, alemlerden
müstağni'dir.
97. ayette, "kim oraya girerse emin olur" cümlesini biraz açmak istiyoruz. Bir insanın beyt'in içine girmesi onun canını garanti alması konusu bir tarafa daha geniş anlamını düşünecek olursak "beyt' e girmek" ten kasıt o beyt üzerinden kur'anın anlatmış olduğu tevhid akidesinin altına girmektir.
Şeytan ve yandaşlarının kıyamete kadar insana düşman olacakları onu şirk bataklığına gömmek için ellerinden geleni yapacakları bilinen bir gerçektir. İbrahim ve oğlu ismail as .ın temellerini yükselltiği ve insanlar için yapılan ilk ev olmasının bu evin temellerinin ne kadar eski olduğunu göstermektedir. İnsanlar için kurulan ile ev olması oradaki yerleşim tarihinin'de eskilere dayanmasının bir göstergesidir.
Sembol kelimesi , "bir gayeyi bir fikri ifade eden ortak bir anlamı olan harf,kelime veya obje" anlamına gelen bir kelimedir. Kabe'ninde taş bir bina olmasının ötesinde sembolize ettiği bir anlam vardır.
-----002.125 Biz ta o zaman bu Beyt'i, insanlar için bir sevap kazanma ve bir
güven yeri kıldık. Siz de Makam- ı İbrahim'den kendinize bir namazgah edinin.
Ayrıca İbrahim ile İsmail'e şöyle ahid verdik: «Beytimi, hem tavaf edenler için,
hem ibadete kapananlar için, hem de rükû ve secde edenler için tertemiz
tutun!»
Bakara s. 125. ayetinde geçen "beytiye" (benim evimi) şeklindeki geçen kelime kabeyi Allah cc nin "beyt'im" yani evim şeklinde tanımlaması burasının diğer bir adının BEYT'ULLAH olarak kabul edilmesini beraberinde getirmiştir. Burada yeri gelmişken şunu ifade etmek isterizki, kur'anı tek kaynak olarak aldıklarını söyleyen bazı kişiler bu şekilde bir kelimenin kur'anda geçmediğini öne sürerek bu kullanımın yanlış olduğunu iddia etmektedirler. Onlara sadece kur'andaki kabe,hacc ,mekke ile ilgili ayetlerin sadece meaalerini değil metinleri ile birlikte okuyarak bu kelimenin nasıl geçtiğini sonrada bu kullanımın kur'anla nasıl
örtüştüğüne bakmalarını tavsiye ediyoruz.
"Kabe" veya "beytullah" sembolleri üzerinden verilmek istenen mesajı anlamak için önce "beyt" kelimesinin insan için ne ifade ettiğini anlamak, sonra ankebut s. 41. ayetindeki ayetin mesajını anlamak gerekmektedir. Ankebut s. 41. de Allah cc örümceğin evinin dayanıksızlığını hatırlatarak sağlam evin hangisi olmasını gerektiğini göstermektedir. Allahın evinin şirke karşı sığınılabilecek en sağlam ev olduğu yukarda mealini verdiğimiz al-i imran s. 96-97. ayetlerinden anlaşılmaktadır. İnsanların oraya girmeleri demek sadece çatısının altında toplanmak şeklinde değil, beyt sembolü üzerinden anlatılmaya çalışılan kişinin şirk zulumatından tevhid nuruna girmesidir.
İnsanların yılın belli bir zamanında bir araya gelerek kabeyi tavaf etmeleri veya dünyanın neresinde olurlarsa olsunlar salatlarında yüzlerini oraya döndürmeleri orasını Allah cc nin sığınılacak evi olduğunu unutmamaları anlamına gelir. Bugün bu şuurdan yoksun olarak yapılan bu ritüeeller bazı kesimlerin istismar edebileceği bir hale gelmiş ve beyt2in bir put olduğu düşüncesi dile getirilmeye başlanmıştır.
Beytullah'ın sembolize ettiği anlamı bırakıp onun taşına ve örtüsüne tazime başlayan müslümanların bu yaptıkları Allah cc nin kendi evine istediği tazim olmayıp aksine tevhid akidesinin aksine yapılan bir hareket olduğu bilinmelidir. Yapılan bu yanlışlar beytullahın olması gereken işlevini müslümanlardan daha iyi kavrayan şeytan yandaşlarının işlerine gelmiş kendilerini kur'anla özdeşleştiren ancak kur'andan haberi olmayan bazı kesimleri kullanarak müslümanlardaki bu şuuru örtmek için beytullahın bir put olduğu sözlerini onlara söylettirme çabasına girmişlerdir. Beytullah'ın bir put olduğunu herhangi bir gayri müslüma kişi söylese bu sözleri dolayısı ile bütün müslümanların onlara tepkisini bilen şeytan yandaşları bazı cahil kesimleri kandırarak bu söylemlerini sözde kur'anı öncelliğini iddia eden saf kişileri söyletebilmektedirler.
-----002.189 Onlar sana hilalleri soruyorlar. De ki: «Onlar, insanlar için ve
hac için vakit ölçüleridir. Birr, evlere arkalarından gelmenizle değildir,
gerçek birr, korunanlardır. Evlere kapılarından gelin ve Allah'tan korkun ki
kurtuluşa eresiniz.
Bu ayetteki "evlere arkadan girme" ile alakalı olarak tefsirlerde cahiliye devrinde hacc zamanı insanların evlerine kapıdan değil arkadan girdikleri gibi bilgilere rastlamakla beraber bu deyimin daha geniş bir anlamı olması gerekiğini düşünmekteyiz. Ayette "birr" kavramı ile anlatılmak istenen şey insanların kendi yanllarından uydurdukları bid'at inaçların yanlış olduğu Allah cc ye yakınlık adına yapmış oldukları uygulamaların yanlış olduğu, eğer Allah cc ye yakın bir kul olmak istiyorlarsa "evlere kapılarından girmeleri" yani Allah cc nin em
i doğrultusunda hareket etmeleri emredilmektedir. Bazıları evlere arkadan girme yanlışına karşı başkalarının o evi kökten yıkma çabası doğru bir yöntem olmayıp şeytan yandaşlarının ekmeğine yağ süren düşüncelerdir.
----- 71.028 «Rabbim! Beni, anamı, babamı, evime inanmış olarak gireni, inanan
erkek ve kadınları bağışla; zalimlerin de yalnız helakını artır.»
Nuh s. 28. ayetinde nuh as "evime inanmış olarak gireni bağışla" diye yapmış olduğu dua onun geceleri barınmak için oturduğu eve anlamında değil onun davetini kabul edenler anlamındadır.
Sonuç olarak, ankebut s. 41. ayetinde "çürük ev" teşbihinden hareketle bu tür evlere girilmemesi, aksine sağlam olan eve yani Allah cc nin evine girilmesi gerektiği bizlere emredilmektedir. Semboller ve meseller üzerinden yapılan anlatımların anlaşılma kolaylığı üzerinden hareketle ,Allahın beyt'i olan kabeye kur'anın emrettiği şekilde yapılan tazimler ve onun müslümanlar için ifade ettiği anlamın doğru şekilde anlaşılması şirk evlerini terkedip tevhid evine girmek olduğudur.
EN DOĞRUSUNU ALLAH CC BİLİR.
Allah razı olsun kardeşim. Güzel birçalışma yapmışsın.Rabbım emeğini zayii etmesin. ;nşallah insanlar okuyup istifade ederler. Blogun da çok güzel..
YanıtlaSilAllaha emanet ol. Saygılarımla,
Mustafa mesut durmus
YanıtlaSil