Yurt dışında olan bazı kardeşlerimiz, orada kesilen hayvanların üzerine besmele çekilmediği gerekçesi ile yemediklerini veya kendilerinin kesim yaptıklarını söyleyerek, bu konuda bir takım sorular yöneltmektedirler. Kur'anın bu konudaki ilgili ayetlerini sıraladıktan sonra üzerine Allah adı anılması gerekli olan, veya üzerine Allah adı anılmadan kesilen hayvanların yenilmesi konusunda düşüncelerimizi paylaşmak istiyorum.
-----022.034 Ve her ümmet için, Allahın kendilerine merzuk kıldığı en'am
behimesi üzerine ismini zikretsinler diye bir ma'bed yapmışızdır, imdi hepinizin
tanrısı bir tek tanrıdır, onun için yalnız ona teslim olan müsliman olun ve
müjdele o muti', mütevazı'ları
-----022.036 O gövdeli hayvanlar var ya, Biz onları da Allah için kesilen
kurbanlıklar arasında kıldık. Sizin için onlarda hayır vardır; bu yüzden ön
ayaklarının biri bağlı olarak bir dizi halinde dururlarken üzerlerine Allah'ın
adını anın (öyle boğazlayın). Yanları yere yaslandığı vakit de onlardan yiyin,
kanaat edip istemeyene de, isteyene de yedirin. O böylece onları sizin emrinize
verdi ki, şükredesiniz.
-----022.037 Elbette onların ne etleri, ne de kanları Allah'a ulaşmaz. Ancak
O'na sizin takvanız ulaşacaktır. Böylece onları sizin emrinize verdik ki, size
yolunu gösterdiğinden dolayı, Allah'ı tekbir ile yüceltesiniz. Görevlerini iyi
yapan iyilik sevenleri müjdele!
Hacc s.34-35-36. ayetlerinde , Allah cc nin bizler için yaratmış olduğu hayvanlardan kendi adını anarak kesilmek üzere bizlere bir ibadet tarzı emrettiğini görmekteyiz. Burada vurgulanan önemli nokta o hayvanları keserken üzerlerine Allah'ın adının anılmasıdır. Allah'ın adının anılmasının emredilmesi tek ve hakiki ilah olan Allah cc ye oaln kulluk ahdinin gösterilmesi amaçlıdır. Bu ibadet tarzının zaman içine şirk katılarak uygulamasına devam edilmiş ve tevhidi boyutundan uzaklaşmış bir hale dönüşmüştür.
-----6.136 Allah'ın yarattığı ekinlerle hayvanlardan Allah'a pay ayırıp
zanlarınca, bu Allah'a, bu da ortaklarımıza (putlarımıza) dediler. Ortakları
için ayrılan Allah'a ulaşmıyor, fakat Allah için ayrılan ortaklarına ulaşıyor!
Ne kötü hüküm veriyorlar?
-----006.138 Onlar saçma düşüncelerine göre dediler ki: «Bu (tanrılar için
ayrılan) hayvanlarla ekinler haramdır. Bunları bizim dilediğimizden başkası
yiyemez. Bunlar da binilmesi yasaklanmış hayvanlardır.» Birtakım hayvanlar da
vardır ki, (Allah böyle emrediyor diye) O'na iftira ederek üzerlerine Allah'ın
adını anmazlar. Yapmakta oldukları iftiraları yüzünden Allah onları
cezalandıracaktır.
----- 006.142 Hayvanlardan yük taşıyanı ve tüyünden döşek yapılanları yaratan
O'dur. Allah'ın size verdiği rızıktan yeyin, şeytanın ardına düşmeyin; şüphesiz
o sizin için apaçık bir düşmandır.
-----006.143 (Dişi ve erkek olarak) sekiz eş yarattı: Koyundan iki, keçiden
iki... De ki: O, bunların erkeklerini mi, dişilerini mi, yoksa bu iki dişinin
rahimlerinde bulunan yavruları mı haram etti? Eğer doğru iseniz bana ilimle
söyleyin.
-----006.144 Deveden de iki, sığırdan da iki (yarattı.) De ki: O bunların
erkeklerini mi, dişilerini mi, yoksa bu iki dişinin rahimlerinde bulunan
yavruları mı haram kıldı? Yoksa Allah'ın size böyle vasiyet ettiğine şahit mi
oldunuz? Bilgisizce insanları saptırmak için Allah'a karşı yalan uydurandan kim
daha zalimdir! Şüphesiz Allah o zalimler topluluğunu doğru yola iletmez.
-----010.059 De ki: «Allah'ın size indirdiği rızkın bir kısmını haram, bir
kısmını helal kıldığınızı görmüyor musunuz?» De ki: «Size Allah mı izin verdi,
yoksa Allah'a karşı yalan mı uyduruyorsunuz?»
-----016.116 Diliniz yalana alışmış olduğu için, «şu haram, bu helaldir»
demeyin, zira Allah'a karşı yalan uydurmuş olursunuz. Allah'a karşı yalan
uyduranlar ise, saadete şüphesiz erişemezler.
-----005.103 Allah, kulağı çentilen, salıverilen, erkek dişi ikizler doğuran,
on defa yavrulamasından ötürü yük vurulmayan hayvanların adanmasını
emretmemiştir; fakat inkar edenler Allah'a karşı yalan uydururlar ve çoğu da
akletmezler.
Mealini vermiş olduğumuz ayetler çerçevesinde Allah'ın nimet olarak vermiş olduğu hayvanlardan kendi adının zikredilerek kesilmesi yoluyla emredilen ibadet tarzının nasıl şirke bulaştırıldığı görülmektedir.
Muhammed a.s ın elçi olarak gönderildiği zaman ibadet tarzı olarak kesilen hayvanların üzerlerine Allah c.c nin adı anılmamaktaydı. Kur'an'da bu şekilde kesilen hayvanların yenilmesinin haram olduğunu beyan eden ayetler indirilmiştir.
----- 6.118Allah'ın ayetlerine inanıyorsanız, üzerine Allah'ın adı anılmış
olan şeyden yiyin.
-----6.119 Size ne oluyor ki, Allah size darda kalmanızın dışında, haram
olanları genişçe anlatmışken adının üzerine anıldığı şeyden yemiyorsunuz?
Doğrusu çoğunluk, heva ve heveslerine uyarak, bilmeden sapıtıyorlar. Aşırı
gidenleri en iyi bilen Rabbindir.
-----6.121 Üzerine Allah'ın adının anılmadığı kesilmiş hayvanları yemeyin,
bunu yapmak Allah'ın yolundan çıkmaktır. Doğrusu şeytanlar sizinle tartışmaları
için dostlarına fısıldarlar, eğer onlara itaat ederseniz şüphesiz siz müşrik
olursunuz
-----6.145 De ki: «Bana vahyolunanda, leş, akıtılmış kan, domuz eti ki pistir
ve günah işlenerek Allah'tan başkası adına kesilen hayvandan başkasını yemenin
haram olduğuna dair bir emir bulamıyorum; fakat darda kalan, başkasının payına
el uzatmamak ve zaruret miktarını aşmamak üzere bunlardan da yiyebilir.» Doğrusu
Rabbin bağışlar ve merhamet eder.
-----16.115Allah size ancak leşi, kanı, domuz etini ve Allah'tan başkasının
adına kesilenleri haram etmiştir. Darda kalan, aşırı gitmemek ve başkasının
hakkına el uzatmamak şartiyle bunun dışındadır. Allah şüphesiz bağışlar,
merhamet eder.
-----2.173 Şüphesiz size ölü hayvan etini, kanı, domuz etini, Allah'tan
başkası için kesilen hayvanı haram kılmıştır; fakat, darda kalana, başkasının
payına el uzatmamak ve zaruret miktarını aşmamak üzere günah sayılmaz. Çünkü
Allah bağışlayandır, merhamet edendir.
-----5.003-4-5 Leş, kan, domuz eti, Allah'tan başkası adına kesilenler, -canları
çıkmadan önce kesmemişseniz, boğulmuş, bir yerine vurularak öldürülmüş, düşüp
yuvarlanmış, başka bir hayvan tarafından süsülmüş, yırtıcı hayvan tarafından
yenmiş olanları- dikili taşlar üzerine boğazlananlar ile fal oklarıyla kısmet
aramanız size haram kılındı; bunlar fasıklıktır. Bugün, inkar edenler sizi
dininizden etmekten umutlarını kesmişlerdir, onlardan korkmayın, Benden korkun.
Bugün, size dininizi bütünledim, üzerinize olan nimetimi tamamladım, din olarak
sizin için İslam'ı beğendim. Açlıktan darda kalan, günaha kaymaksızın yiyebilir.
Doğrusu Allah Bağışlayan'dır, merhametli olandır. Sana, kendilerine neyin helal kılındığını soruyorlar, de ki: Size temiz olanlar
helal kılındı; Allah'ın size öğrettiği üzere alıştırıp yetiştirerek öğrettiğiniz
avcı hayvanların sizin için tuttuklarını yiyin ve üzerine Allah'ın adını anın.
Allah'tan sakının, doğrusu Allah hesabı çabuk görür. Bugün, size temiz olanlar helal kılındı. Kitap verilenlerin yemeği size helal,
sizin yemeğiniz de onlara helaldir. İnanan hür ve iffetli kadınlar ve sizden
önce kitap verilenlerin hür ve iffetli kadınları -zina etmeksizin, gizli dost
tutmaksızın ve mehirlerini verdiğiniz takdirde- size helaldir. Kim imanı inkar
ederse, şüphesiz amelleri boşa gider. O, ahirette de kaybedenlerdendir.
Yukarda vermiş olduğumuz ayetleri özetleyecek olursak; Allah cc kullarına kendisine olan kulluğunu hatırlamaları için yaratmış olduğu hayvanlardan onun adının üzerlerine anarak kesmelerini emretmiştir. Bu ibadet tarzı zaman içinde tevhidi boyuttan uzaklaşarak şirk karışmış bir halde devam ederek Allah'a yaklaşmak için ibadet ettikleri putlarının adını anarak kesilmeye başlanmıştır. Kur'an bu tür bir ibadet tarzının şirk olduğunu ve putların adı anılarak kesilen hayvanların etlerinin haram olduğunu beyan etmiş ve helal olanın Allah adı anılarak kesilen hayvanlar olduğunu beyan etmiştir. Burada önemli bir nokta vardır oda , kesim yapılan hayvanların ibadet kastı ile kesilmiş olmalarıdır.
Şimdi gelelim günümüze, bir çok müslüman kardeşimiz market veya kasaptan almış oldukları etlerin üzerlerine Allah adı anılarak kesilip kesilmediği konusunda tereddüt ederek, bu etleri almamakta yada kendileri keserek bu etleri tüketmektedirler. İlgili ayetleri dikkatle okuyacak olursak kesilen hayvanların üzerlerine Allah cc den başkasının adının anılarak kesilmesinin haram olduğu beyan edilmektedir. Ticari amaçlı olarak kesilmiş olan market veya kasaplarda satılan etlerin üzerlerine Allah adı anılması mecburiyeti olmayıp türkiye veya avrupadaki kardeşlerimiz bu etleri rahatlıkla yiyebilirler.
Yalnız bugün türbelere götürülerek kesilen hayvanların üzerlerine Allah adı anılmış olsa dahi yenilmesi türbelerin şirk yuvası olmaları açısından yenilmesi tehlikelidir ve tavsiye edilmez. Mezbahalarda hayvan kesimi ile görevli olan kişilerin o hayvanları keserken bilerek veya unutarak hayvan'ın üzerine Allah adının anmaması o hayvanın etinin haram olmasını gerektirmez. Bazı kardeşlerimizin içlerinin rahat etmesi açısından söylemek gerekirse ,bu görüş imam şafii'ninde kabul ettiği bir görüştür.
Ehli kitab'ın yemeğinin helal olduğu maide s. 5. ayetinde çok açık bir biçimde beyan edilmesine rağmen bu günkü ehli kitabın o günkü ehli kitab ile aynı olmadığı gibi yanlış bir düşünce içine girilerek o ayetlerin hükmü neshe uğramış gibi göz önüne alınmaması doğru bir düşünce değildir. Bugün avrupa da kesim yapılan mezbahalarda eğer kesilen hayvanı önce öldürüp sonra kesmek sureti ile bir kesim eğer yapılırsa bu şekilde kesilen hayvanın eti haramdır , ama boğazı kesilerek ve o şekilde yapılan bir kesimle ölen hayvanın etinin yememek için herhangi bir sebeb yoktur.
Burada bir noktanın altını çizmek istiyoruz ; Bazı kardeşlerimiz Enam s. 121. Ayetinde ki "Üzerine Allah'ın adı anılmayanlardan yemeyin. Çünkü bu; bir fısktır. Doğrusu,
şeytanlar sizinle mücadele etmeleri için kendi dostlarına telkinde bulunurlar.
Şayet onlara itaat ederseniz; şüphesiz ki siz de müşrikler olursunuz." şeklindeki beyandan hareketle , kesilen hayvan üzerine Allah (c.c) nin adının anılmasının "Farz" olduğu , böyle bir işlem yapılmadan kesilen hayvanların etlerini "Haram" olduğu düşüncesi içindedirler. Bu düşünceye katılmadığımızı , 121. Ayet içindeki "Fısk" kelimesi ile ifade edilen noktanın Enam s. 145. Ayetinden anlaşılacağını belirtmek istiyoruz.
[006.145] De ki: «Bana vahyolunanlar içinde, yiyen bir kimsenin yiyeceği
(şeyler) için, ölü eti, dökülen kan, domuz eti -ki bu gerçekten murdardır- ya da
Allah'tan başkası adına kesilmiş bir fısk dışında, haram kılınmış bir şey
bulmuyorum. Kim kaçınılmaz bir ihtiyaçla karşı karşıya kalırsa, -saldırmamak ve
haddi aşmamak şartıyla- (bu sayılanlardan ölmeyecek kadar yiyebilir) . Şüphesiz
senin Rabbin bağışlayandır, esirgeyendir.
145. Ayet içindeki "Allah'tan başkası adına kesilmiş bir fısk dışında," cümlesine dikkat edersek ,121. Ayet içindeki haramlığın ALLAH (C.C) NİN ADI ANILMAYANLAR DEĞİL , ALLAH (C.C) DEN BAŞKASININ ADININ ANILARAK KESİLMİŞ OLAN HAYVANLARIN HARAM OLDUĞUDUR. Her iki Ayet içinde geçen Fısk" kelimesi burada anahtar kelime konumumda olup 121. Ayetin tek başına okunarak yanlış bir anlamaya sebeb olmaması açısından gerekli bilgiyi vermektedir.
Bu konuda hassasiyet gösteren kardeşlerimizin hassasiyetlerine saygı duymakla beraber , yanlış olan taraf böyle bir kesimin "Haram" olarak görülüp o etlerin yenilmesinin de haram olduğu görüşüdür. Haram -helal tesbitinin doğru bir şekilde yapılabilmesi, Kur'anın o konudaki Ayetlerini ve nuzül dönemi arka plan düşüncesinin bilinmesinin önemini daha da ortaya çıkarmaktadır.
Burada asıl dikkat edilmesi gereken nokta, kesen kişinin kimliği değil kesilen hayvanın üzerine Allah cc nin dışında birisinin adı anılarak misalen "......... adına" denilerek kesildiğinde haram olmasıdır. Ancak türbelerde kesilerek Allah adı anılsa bile kesilen hayvanın etinin yenilmesi sakıncalıdır. Kesen kişi müslüman olmasa dahi eğer keserken hiç bir şey demeden kesse dahi o hayvanın etinin yenilmesinde herhangi bir sakınca yoktur.
EN DOĞRUSUNU ALLAH CC BİLİR.
"Kesen kişi müslüman olmasa dahi eğer keserken hiç bir şey demeden kesse dahi o hayvanın etinin yenilmesinde herhangi bir sakınca yoktur."
YanıtlaSilYukarıdaki kısmı destekleyici deliliniz nedir? imam Şafide böyle geçiyor diyorsunuz da imam Şafii de kişinin müslüman olma şartı vardır ve bu sadece imam şafii mezhebine göre değil alimlerin bütün görüş birliği bu yöndedir.. kişi eğer müslüman ise boğazlayacağı hayvanın üzerine besmele çekmeyi unutursa yenilebilir.. lütfen delillerinizi gösteriniz.. yazınızda her hangi bir delil örneği yoktur ve yorum yapmışsınız.. kurban etinin kesimi için ayetler doğrultusunda hareket ediyor iseniz kimseye şu ya da bu eti rahatlıkla yiyebilirsiniz demeniz sakincalıdır zira kişinin müslüman olup olmadığı konusunda şüpheler giderilmemiştir velev ki türkiyede veya sözde islam coğrafyası dediğiniz yerde yaşıyor olsun..
Sayım muhammed polat kardeşim kişinin müslüman olma şartı olsa idi Maide s. 5. ayetinde "ehli kitabın yiyeceklerinin bizlere helal olması" meselesinin nasıl izah edeceğiz , yani böyle bir şart yok imam şafiinin de böyle bir şartı olamaz olsada bu görüşü maide s. 5 ayeti ile çelişir . Yazının ana konusu burada kesen kişinin kimliği değil NE ADINA kestiğidir Allahın dışında birinin adı anılarak kesildi ise bu et HARAMDIR yok hiç ad anılmasa bile böyle bir harmlılık oluşmaz selamlar.
SilHocam ters mantik uyguluyorsunuz. Ayetler "Allah adina" kesilmesi konusunda sarih. Yorum yapilacaksa eger, ehl-i kitap konusunda yapilabilir, o da bu ifade ile onlarin da "mumin" olmalari varsayildigina dair olur. Eger kesen kisi ehl-i kitap (yani hak dinlerden birine mensup - Islam dahil) ise ve itikadinca kesmis ise helaldir demek mantiken ve tedbiren daha dogrudur. Eskiden et bu kadar "anonim" bir ticari meta degildi belki. Ya kisiler kendi keserdi, ya da bildikleri, kendi muhitlerindeki yerlerden temin ederlerdi. Ya da misafir edildikleri yerlerde tuketirlerdi. Haliyle etin kaynagini ve ikram edeni tanima sanslari yuksekti. Bugun et anonim bir ticari meta. Kaynagini, kesenini bilme ihtimalimiz dusuk, ama imkansiz degil. Elimizdeki delil ve bilgiler isiginda ve nihayetinde itimat ile en dogru secimi yapabilme imkan ve aklimiz var, ve dolayisiyla dusunce tembelligini secmek yerine bunu kullanmakla mukellefiz. Ya da yine aklimizi ve imkanlarimizi harekete gecirerek belgendirme kurumlari ya da ehil vekiller araciligiyla meseleyi cozebiliriz. Ama muhakkak ki Islam kolaylik dinidir. Bilgi ve ikanimizin kisitli oldugu durumlarda yine onceligi belki ehl-i kitaba vermek suretiyle Kur'an'in bize verdigi ruhsatlar dahilinde hareket edebiliriz. Ama dogrudan bu ayetler ibadet icin gecerli, market icin gecerli degil seklinde bir yaklasim kabul edilebilir bir yaklasim degil kanimca.
SilBir de Allah adına kurban kesip sevabını peygamberimize bağışlayanlar var, buna ne deriz?
YanıtlaSilYanlış ve gereksiz
SilHocam yorumunuz mantik ve muhakeme hatalari iceriyor. Mezkur ayetlerde "ibadet icin kesilme sarti" zikredilmeksizin "Allahin adinin anilmasi" sarti kosuluyor... Ticaret ya da ibadet ayirimi ayetlerin hicbir yerinde bulamazsiniz. Allahin adinin anilarak kesilmesi sart. Bu sart ehl-i kitabin kestigi icin de gerekli kabul edilebilir. Mesele bugunku ehl-i kitap ogunku ehl-i kitap degil, o gun de bugun de kesenin ehl-i kitap olup olmadigi ve keserken kendi kitap ve inanclari dogrultusunda Allahin adini anip anmadiklaridir. Mesela, yurtdisinda kosher damgali urunleri "helal" kabul etmek mantiklidir zira ehl-i kitap olan yahudiler bu belgeyi itina ile verirler. Ancak gunumuz hristiyan dunyasinda bu hassasiyet yoktur, dolayisiyla "haram-helal ya da kosher" gibi bir ayirimlari yoktur.Zaten hristiyan zannettiklerinizin ekseriyeti hristiyan degil, inancli hic degil. Sizden ricam analizinizi tekrar gozden gecirerek, mantik ve muhakeme suzgecinden gecirmeniz.
YanıtlaSil