Al- i İmran s. etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Al- i İmran s. etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

15 Ekim 2015 Perşembe

Al- i İmran s. 59. Ayeti : İsa nın Meselinin Adem in Meseli Gibi Olması

Okunan bir ayetin doğru anlaşılma yollarından bir tanesi , o ayette zikredilen kişi veya konunun , o topraklar üzerinde yaşayan kişiler tarafından sahip oldukları bilginin arka planının bilinmesidir. Kur'anın nazil olmaya başladığı zaman ve mekanda yaşayan insanların sahip olduğu bilgiler göz ardı edilerek okunan ayetler, bağlamdan kopuk okunacağı için bizlerin doğru bilgiler sahibi olmamızı güçleştirecek hatta imkansız kılacaktır. 

Bilindiği üzere Kur'an, Adem'in topraktan yaratıldığını beyan etmektedir. Bu yaratılış onun anne ve baba nın ilişkisi sonucu meydana gelen bilindik bir yaratılmadan farklılık arz ettiğini göstermektedir. 

Al-i İmran s. 59. ayetinde " Doğrusu Allah ındinde İsa meseli Âdem meseli gibidir: Onu topraktan yarattı sonra da ona «ol!» dedi, o halde olur" buyurulması ile verilmek istenen mesajı anlamak için önce Adem'in meseli ile kast edilmek istenilenin ne olabileceği üzerinde düşünmek gerekmektedir. 

Bu ayet ile ilgili yapılan meallere baktığımız zaman , ayet içinde geçen "mesel" kelimesinin çevirisinin "durum" şeklinde yani "İsa'nın durumu Adem'in durumu gibidir" olarak çevrildiğini görmekteyiz. Bu tür çevirilerin bazı kimselerde haklı olarak kafa karışıklığı meydana getirerek , "Adem anne babasız yaratıldı , İsa ise babasız yaratıldı ama annesi vardı o zaman aynı durumda olmak bunun neresinde?" şeklinde sorulara kapı açmaktadır , dolayısı ile "mesel" kelimesinin "durum" şeklinde çevrilmesi pek oturmamaktadır. 

"Mesel" kelimesi ; Biri diğerini açıklasın tasvir etsin diye , aralarındaki bir benzerlikten hareketle, bir şeyle ilgili başka bir şeyle ilgili söylenen söze benzer bir söz söylemeyi ifade eder. 

Mesel kelimesi, ayetin anahtar kelimesi olup , İsa nın kim ve ne  olduğunu açıklamak için Adem ile aralarındaki benzerlik kullanılmaktadır. Burada esas bakılması gereken taraf onların ebeveynleri meselesi değil, Adem ile aralarında nasıl bir benzerlik kurulduğudur.

[032.007-9]  Yarattığı her şeyi güzel yaratan, insanı başlangıçta çamurdan yaratan, sonra onun soyunu, bayağı bir suyun özünden yapan, sonra onu şekillendirip ruhundan ona üfleyen Allah'tır. Size kulaklar, gözler, kalbler verilmiştir. Öyleyken, pek az şükrediyorsunuz.
[015.028-9] Rabbin meleklere: «Ben, balçıktan, işlenebilen kara topraktan bir insan yaratacağım. Onu yapıp ruhumdan üflediğimde ona secdeye kapanın» demişti.
[038.071-2]  Rabbin meleklere şöyle demişti: «Ben çamurdan bir insan yaratacağım. Onu yapıp ruhumdan ona üflediğim zaman ona secdeye kapanın.»
[038.075] Allah: Ey İblis! İki elimle yarattığıma secde etmekten seni meneden nedir? Böbürlendin mi, yoksa yücelerden misin? dedi.

Adem'in yaratılışını anlatan bu ayetlerin merkezinde Allah (c.c) nin ilahlığının bir yansıması olan onun yaratma gücünün Adem üzerinde nasıl tecelli ettiği anlatılmaktadır. Adem , Allah (c.c) nin yarattığı bir kul olup , onun "ol" demesi ile meydana gelmiştir. Burada "Kün feyekün" ifadesinin ne anlama geldiği de önem arz etmektedir. 

Allah (c.c) bir çok ayette bu ifadeyi kullanmakta olup , bunun sebebi onun biz insanlar gibi herhangi bir şeyi meydana getirmek için güç , kuvvet , zaman , para gibi şeyler harcamak veya başkalarının yardımına ihtiyaç duymak durumunda olmadığının ifade edilmesi içindir. 

Özet olarak; Adem , Allah (c.c) nin gücünün kudretinin bir yansıması olarak onun "ol" demesi ile yani ilahlığının tezahürünün tecelli etmesi ile yarattığı bir kuludur. 

Gelelim İsa (a.s) a

İsa (a.s) Kur'an da zikri geçen elçilerden olup, konumuz olan ayetin anlaşılabilmesi için önce onun kıssasının doğru anlaşılması , nuzül dönemi muhatapları olan Hıristiyanların onun hakkındaki inanç arka planlarının bilinmesi, ilgili ayetlerin doğru ve daha kolay anlaşılmasını sağlayacaktır. 

[005.116] [ Allah buyurmuştu ki: Ey meryem oğlu İsa; sen mi insanlara: Beni ve annemi Allah'tan başka iki ilah edinin, dedin? Demişti ki: Tenzih ederim Seni, hak olmayan bir sözü söylemek bana yakışmaz. Eğer ben, onu söylemişsem; Sen, onu elbette bilirsin. Sen, benim içimde olanı bilirsin, ama ben Senin zatında olanı bilmem. Doğrusu görülmeyeni en iyi bilen Sensin, Sen.
 [005.072]  Allah, Meryemoğlu Mesih'(İsa)dır diyenler kesinlikle kafir olmuşlardır. Oysa Mesih demişti ki; «Ey israiloğulları, benim ve sizin Rabbiniz olan Allah'a kulluk ediniz. Kim Allah'a ortak koşarsa Allah ona cenneti kesinlikle haram etmiştir, onun varacağı yer cehennemdir, zalimlerin hiçbir yardım edeni yoktur.»
[005.073]  «Allah, üçün üçüncüsüdür.» Diyenler elbette kafir oldu. Oysa, bir tek ilahtan başka ilah yoktur. Eğer bu dediklerinden vazgeçmezlerse, içlerinden kafir olarak kalanlara kesinlikle pek acı veren bir azap dokunacaktır.

Bu ayetler , İsa (a.s) a Hıristiyanlar tarafından ona yüklenen ilahlık ve rablik yakıştırmasını anlatmakta olup , Kur'anın İsa (a.s) hakkındaki bütün ayetleri onun böyle bir durumu olmadığını red etmek merkezine kurulmuş anlatımlardır. 

[005.075] Meryemin oğlu Mesîh başka bir şey değil, sade bir Resuldür, kendisinden evvel de bir çok Resuller geçti, anası da gayet doğru bir kadın, ikisi de yemek yerlerdi, bak biz âyetlerimizi onlara nasıl açık anlatıyoruz? Sonra da bak onlar nasıl çeviriliyorlar?

Acıkmak ve yemek , insana has bir özellik olup ilahi vasıflar yüklenen İsa (a.s) ve annesinin , acıktığı için yemek yedikleri , dolayısı ile "insan" oldukları beyan edilerek onların ilahlıktan herhangi bir payı olmadığı hatırlatılmaktadır.

[004.171]  Ey Kitap Ehli, dininiz konusunda taşkınlık etmeyin, Allah'a karşı gerçek olandan başkasını söylemeyin. Meryemoğlu Mesih İsa, ancak Allah'ın peygamberi ve kelimesidir. Onu (OL' kelimesini) Meryem'e yöneltmiştir ve O'ndan bir ruhtur. Öyleyse Allah'a ve peygamberine inanınız; «üçtür» demeyiniz. (Bundan) kaçının, sizin için hayırlıdır. Allah, ancak bir tek ilahtır. O, çocuk sahibi olmaktan yücedir. Göklerde ve yerde her ne varsa O'nundur. Vekil olarak Allah yeter.

Nisa s. 171. ayetinde , İsa (a.s) ın ondan bir ruh olması , aynı Adem gibi canlılığı ondan verilen yani onun yarattığı bir kul olmasını anlatmaktadır. 

Sonuç olarak ; Tamamı ilahlıktan bir payı olduğuna dair olan inançları red etmek merkezinde olan İsa (a.s) ile ilgili ayetlerden olan Al-i İmran s. 59. ayeti , İsa ile Adem (a.s) arasında ikisininde Allah (c.c) nin yarattığı kullarından olması noktasında bir bağ kurarak , "Adem nasıl bir kul ise , İsa da kul dur" buyurarak , yanlış inançları red eden bir ayet olarak Kur'an da yerini almıştır. 

                                    EN DOĞRUSUNU ALLAH (C.C) BİLİR.