27 Ocak 2013 Pazar

Kavimlerin Helakı ve Helakın Sünneti

Alemlerin rabbi olan Allah cc yaratmış olduğu insanlara doğru yolu göstermek için , adem as ile muhammed as arasında sayılarını kendisinin bildiği elçi ve kitaplar göndermiştir. Kur'an'ın büyük bir kısmı bu elçiler ile kavimlerinin mücadelesini anlatmaktadır, o kavimlerin kendilerine  gönderilen elçiyi ve kitabı red ederek helak edildiklerinide yine kurandan öğrenmekteyiz.  

-----009.070Kendilerinden önce olan Nuh, Ad, Semud milletlerinin, İbrahim milletinin, Medyen ve altüst olmuş şehirler halkının haberleri onlara gelmedi mi? Peygamberleri onlara belgeler getirmişlerdi. Allah onlara zulmetmemiş, onlar kendilerine yazık etmişlerdir.
----- 010.013 And olsun ki, sizden önce nice nesilleri, elçileri onlara belgeler getirmişken, haksızlık ederek inanmadıkları zaman yok etmiştik. İşte biz suçlu milleti böyle cezalandırırız.
----- 014.009Sizden önce gecen Nuh, Ad, Semud milletlerinin ve onlardan sonra gelenlerin haberleri ki onları Allah'tan başkası bilmez size ulaşmadı mı? Onlara peygamberleri belgelerle geldiler, fakat ellerini ağızlarına götürüp: «Biz sizinle gönderilene inanmıyoruz. Bizi çağırdığınız şeyden de şüphe ve endişe içindeyiz» dediler.
-----017.017 Nuh'dan sonra nice nesilleri yok etmişizdir. Kullarının günahlarından haberdar ve onları gören olarak Rabbin yeter.
-----028.058Nimet ve refaha karşı nankörlük eden nice şehri yok etmişizdir. İşte yerleri! Kendilerinden sonra pek az kimseler oturabilmiştir. Oralara Biz varis olmuşuzdur.
-----030.009] [DI] Yeryüzünde dolaşıp, kendilerinden önce geçmiş kimselerin sonlarının nasıl olduğuna bakmazlar mı? Ki onlar kendilerinden daha kuvvetli idiler, yeryüzünü kazıp alt üst ederek onlardan çok imar etmiş kimseydiler ve onlara belgelerle elçiler gelmişti. Böylece Allah onlara zulmetmiyor, onlar kendilerine zulmediyorlardı.
-----040.022 Bu, kendilerine açık belgelerle gelen peygamberlerini inkar etmelerinden ötürüdür. Allah da onları bunun için yakalamıştır. Doğrusu O, kuvvetlidir, cezalandırması da şiddetlidir.
-----040.083 Peygamberleri onlara belgelerle gelince, kendilerinde olan bilgiden gururlandılar da, alaya aldıkları şey kendilerini sarıverdi.

Kur'an , yukarıdaki ayetlerin haricinde daha bir çok ayette , kendilerine gönderilen elçileri yalanlayan kavimlerin helakını bizlere haber vermektedir, o kavimlerin helak oluş biçimleri yine bir çok  ayette bizlere bildirilmektedir.  

 -----011.094 Buyruğumuz gelince, Şuayb'ı ve beraberindeki inananları katımızdan bir rahmet olarak kurtardık. Haksızlık yapanları bir çığlık yakaladı, oldukları yerde diz üstü çöküverdiler.
----- 029.040Her birini günahı sebebiyle yakaladık; kimine taşlar savuran rüzgarlar gönderdik, kimini bir çığlık yok etti, kimini yerin dibine geçirdik, kimini de suda boğduk. Onlara, Allah zulmetmiyordu, fakat onlar kendilerine yazık ediyorlardı.
-----054.034-5 Biz de Lût’un ailesi dışında, hepsinin üzerine taş savuran bir fırtına gönderdik. Onları ise, tarafımızdan bir nimet olarak seher vakti kurtardık. İşte şükredenleri Biz böyle ödüllendiririz.
-----023.041 Gerçekten, onları bir çığlık yakaladı ve onları süprüntü yığını haline getirdik. Haksızlık eden millet, rahmetden ırak olsun!

Allah cc nin , kullarına göndermiş olduğu elçiler ve o elçiler ile kavimlerinin mücadelesinin konu edildiği, mü'minun s 23-44. ayetleri arası bu konuda bizlere fikir veren ayetler topluluğu arasındadır. 

 23 - And olsun biz, Nûh'u kavmine gönderdik. "Ey kavmim dedi, Allah'a kulluk edin. O'ndan başka tanrınız yoktur. Hâlâ sakınmaz mısınız?"
24 - Bunun üzerine, kavminin içinden kâfir kodaman topluluğu "Bu, dediler, tıpkı sizin gibi bir beşer olmaktan başka bir şey değildir. Size üstün ve hakim olmak istiyor. Eğer Allah (peygamber göndermek) isteseydi, muhakkak ki bir melek gönderirdi. Biz geçmişteki atalarımızdan böyle bir şey duymadık."
25 - "Bu, yalnızca kendisinde delilik bulunan bir kimsedir. Öyle ise, bir süreye kadar ona katlanıp (durumu) gözetleyin bakalım."
26 - Nuh: "Rabbim! dedi, beni yalana çıkarmalarına karşı bana yardım et!"
27 - Bunun üzerine ona şöyle vahyettik: Bizim nezaretimiz altında ve vahyimizle gemiyi yap. Bizim emrimiz gelip de tandır kaynayınca, her cinsten eşler halinde iki tane ve bir de içlerinden, daha önce kendisi aleyhinde hüküm verilmiş olanların dışındaki aileni gemiye al. Zulmetmiş olanlar konusunda bana hiç yalvarma! Zira onlar kesinlikle boğulacaklardır!
28 - Sen, yanındakilerle beraber gemiye yerleştiğinde: "Bizi zalimler topluluğundan kurtaran Allah'a hamdolsun" de.
29 - Ve de ki: "Rabbim! Beni mübarek bir yere indir. Sen, konuklatanların en hayırlısısın."
30 - Şüphesiz bunda sizin için birtakım ibretler vardır. Çünkü biz, kullarımızı böyle denemişizdir.
31 - Sonra onların ardından bir başka nesil getirdik.
32 - Bunun üzerine, onlar arasından kendilerine, "Allah'a kulluk edin; çünkü sizin O'ndan başka bir tanrınız yoktur. Hâlâ Allah'tan korkmaz mısınız? (mesajını ileten) bir resul gönderdik.
33 - Onun kavminden, kâfir olup ahirete ulaşmayı yalanlayan ve dünya hayatında kendilerine refah verdiğimiz kodaman güruh dedi ki: "Bu dediler, sadece sizin gibi bir insandır; sizin yediğinizden yer, sizin içtiğinizden içer."
34 - "Gerçekten, tıpkı kendiniz gibi bir beşere itaat ederseniz herhalde ziyan edersiniz."
35 - "Size, öldüğünüz, toprak ve kemik yığını haline geldiğinizde, mutlak surette sizin (tekrar) meydana çıkarılacağınızı mı vaad ediyor?"
36 - "Heyhât o size vaad edilen şey ne kadar uzak!"
37 - "Dünya hayatından başka gerçek yoktur. (Kimimiz) ölürüz, (kimimiz) yaşarız; bir daha diriltilecek değiliz."
38 - "Bu adam, sadece Allah hakkında yalan uyduran bir kimsedir; biz ona inanmıyoruz."
39 - O Peygamber: "Rabbim, dedi, beni yalanlamalarına karşı bana yardımcı ol!"
40 - Allah şöyle buyurdu: "Pek yakında onlar pişman olacaklar!"
41 - Nitekim, Hak tarafından korkuç bir ses yakalayıverdi onları! Kendilerini hemen çepeçevre kuşattık. Zalimler topluluğunun canı cehenneme!
42 - Sonra onların ardından bir başka nesil getirdik.
43 - Hiçbir ümmet, ecelini ne öne alabilir, ne de erteleyebilir.
44 - Sonra biz peyderpey peygamberlerimizi gönderdik. Herhangi bir ümmete peygamberlerinin geldiği her defasında, onlar bu peygamberi yalanladılar; biz de onları birbiri ardından (yokluğa) yuvarladık ve onları efsâne yaptık. Artık iman etmeyen kavmin canı cehenneme!  



Kendilerine gönderilen elçileri yalanlayan kavimlerin helak  edilmesi bizlere neden anlatılır? diye soracak olursak bunun cevabı ile ilgili olarak şu ayetleri görmekteyiz. 

-----011.120 Peygamberlerin başlarından geçenlerden, sana anlattığımız her şey, senin gönlünü pekiştirmemizi sağlar; sana bu belgelerle gerçek; inananlara da öğüt ve hatırlatma gelmiştir.
-----002.066 Ve bu cezayı önündekilere ve sonrakilere bir ibret dersi ve korunacaklara da bir öğüt ve nasihat yaptık.
-----024.034And olsun ki, size apaçık ayetler, sizden önce geçenlerden misal ve sakınanlara öğüt indirdik.
-----020.128 Onları yerlerinde gezdikleri, kendilerinden önce yok etmiş olduğumuz bunca nesiller doğru yola sevketmedi mi? Doğrusu bunlarda akıl sahipleri için ibretler vardır.
-----034.019 Bunun üzerine: Ey Rabbimiz! Aralarında yolculuk yaptığımız şehirlerin arasını uzaklaştır, dediler ve kendilerine yazık ettiler. Biz de onları, ibret kıssaları haline getirdik ve onları büsbütün parçaladık. Şüphesiz bunda, çok sabreden ve çok şükreden herkes için ibretler vardır.
-----027.052 İşte, haksızlıklarına karşılık çökmüş bulunan evleri! Bunda, bilen bir millet için şüphesiz, ders vardır.

Helak edilme olayının sadece o kavmin yaptıklarının cezası olmadığı, bu cezanın sonrakiler için bir ibret vesikası olarak nesiller boyunca hatırlanmasını sağladığı bir gerçektir. Bu konu ile ilgili olarak yine bir kaç tane daha soru ortaya çıkmaktadır . 1- israiloğularının bir çok elçiyi öldürdükleri halde neden helak edilmedikleri, 2- mekke şehrinin neden helak edilmediği, 3- bu helakın devam edip etmediği. Bu soruların cevabını yine kur'anda buluyoruz.    


                                                        HELAKIN SÜNNETİ 
                       *****************************************************************  

                    15.004Yok ettiğimiz herhangi bir kasabanın elbette belli bir yazısı vardır.

Hicr s. 4 ayeti helak olmuş kavimlerle ilgili sürecin belli bir kural dahilinde olduğunun haberini vermektedir. 

Allah cc helak edilen kavimler ile ilgili süreci şu ayetler çerçevesinde bizlere bildirmektedir.  

 -----028.059 Rabbin, kendilerine âyetlerimizi okuyan bir peygamberi memleketlerin merkezine göndermedikçe, o memleketleri helâk edici değildir. Zaten biz ancak halkı zalim olan memleketleri helâk etmişizdir.
-----026.208 Uyarıcılar olmaksızın Biz, hiç bir kasabayı helak etmedik.
-----020.134 Eğer onları ondan önce bir azaba uğratarak yok etseydik: «Rabbimiz! Bize bir peygamber gönderseydin de, alçak ve rezil olmazdan önce ayetlerine uysaydık, olmaz mıydı?» diyeceklerdi.
-----034.034 Biz hangi ülkeye bir uyarıcı göndermişsek mutlaka oranın varlıklı ve şımarık kişileri: Biz, size gönderilmiş olan şeyi inkâr ediyoruz, demişlerdir.
-----043.023 Senden önce, herhangi bir şehre gönderdiğimiz uyarıcıya, şımarık varlıklıları sadece: «Doğrusu babalarımızı bir din üzerinde bulduk, biz de onların izlerini izlemekteyiz» dediler.
-----007.082 Kavminin cevabı sadece, «Onları kasabanızdan çıkarın, güya onlar temiz kalmaya uğraşan insanlarmış» demek oldu.
-----007.088Kavminden ileri gelen kibirliler dediler ki: «Ey Şuayb! Seni ve seninle beraber inananları memleketimizden kesinlikle çıkaracağız veya dinimize döneceksiniz» (Şuayb): İstemesek de mi? dedi.
----- 010.013And olsun ki, sizden önce nice nesilleri, peygamberleri onlara belgeler getirmişken, haksızlık ederek inanmadıkları zaman yok etmiştik. İşte biz suçlu milleti böyle cezalandırırız.
-----025.051 Dileseydik, her kente bir uyarıcı gönderirdik.
-----006.130-131 Ey cin ve insan topluluğu, içinizden size ayetlerimi aktarıp-okuyan ve size bu karşı karşıya geldiğiniz gününüzle sizi uyarıp-korkutan elçiler gelmedi mi? Onlar: «Nefislerimize karşı şehadet ederiz» derler. Dünya hayatı onları aldattı ve gerçekten kâfir olduklarına dair kendi nefislerine karşı şehadet ettiler. Bu, haberleri yokken kasabalar halkını Allah'ın haksız yere yok etmeyeceğinden dolayıdır.

Örnek ayetlerden anlaşılacağı üzere , Allah cc helak etmiş olduğu bir kente elçi göndermeden helak etmemiştir, gelen elçiyi ve o elçiye inananlar o kavmin müstekbirleri tarafından zulme uğratılmış ,elçi ve inananlar o kavmi terkettikten sonra helak gerçekleşmiştir.Helak olayı o kavimde elçi ve tek bir mü'min kalmadıktan sonra gerçekleşmiştir,elçi ve mü'minler o kavmin içimde iken o kavmin helakı gerçekleşmemektedir.   

-----015.065-6 «Artık efrâd-ı aileni gecenin bir kısmında yürüt (yola çıkar) sen de arkalarını takib et ve sizden hiç biri ardına dönüp bakmasın ve emrolunduğunuz tarafa geçip gidiniz.» Ve ona ( Lût'a) şu emri kat'iyyen vahyettik ki, onların arkaları sabaha çıkacakları vakit elbette kesilmiş olacaktır. 
-----044.023 Allah da şöyle buyurdu: «Kullarımı geceleyin yola çıkar; şüphesiz takip olunacaksınız.»
----- 011.040Buyruğumuz gelip tandırdan sular kaynamağa başlayınca, «Her cinsten birer çifti ve aleyhine hüküm verilmiş olanın dışında kalan çoluk çocuğunu ve inananları gemiye bindir» dedik. Pek az kimse onunla beraber inanmıştı.
-----011.058Buyruğumuz gelince, Hud'u ve beraberindeki inananları, rahmetimizle kurtardık. Onları çetin bir azabdan koruduk.
-----011.066 Buyruğumuz gelince, Salih'i ve beraberindeki inananları katımızdan bir rahmet olarak o günün rezilliğinden kurtardık. Doğrusu Rabbin pek kuvvetli ve güçlüdür.
-----011.094 Buyruğumuz gelince, Şuayb'ı ve beraberindeki inananları katımızdan bir rahmet olarak kurtardık. Haksızlık yapanları bir çığlık yakaladı, oldukları yerde diz üstü çöküverdiler.

Helak olayı elçi mü'minler o beldede olduğu müddetçe olmadığına göre mekkenin neden helak edilmediğini de anlamış oluruz.  

----- 017.076-77 Memleketinden çıkarmak için seni nerdeyse zorlayacaklardı. O takdirde senin ardından onlar da pek az kalabilirlerdi.(Bu,) Senden önce gönderdiğimiz resullerimizin bir sünnetidir. Sünnetimizde bir değişiklik bulamazsın.
-----047.013 Seni yurdundan çıkaran şehirden daha kuvvetli nice şehirler vardı ki, Biz onları helak ettik de onlara yardım eden yok.

Muhammed s 13. ayeti muhammed as ın yurdundan hicret etmesi ile ilgili olup ondan önceki elçileri yurdundan çıkaranların helak edildiklerini, isra s 76-77. ayetleri de memleketinden çıkarılan bir elçinin ardından o beldede kalanların akibetinin helak olduğu ve bunun bir sünnetullah olduğu bildirilmektedir,öyleyse mekke neden helak edilmedi ? sorusunun cevabınıda enfal s 32-33-34. ayetlerinde buluyoruz. 

----- 008.032-33-34 «Allah'ımız! Eğer bu Kitap, gerçekten Senin katından ise bize gökten taş yağdır veya can yakıcı bir azab ver» demişlerdi.Oysa, sen içlerinde iken Allah onlara azabetmez. Onlar bağışlanma dilerlerken de elbette Allah azab edecek değildir.Yoksa Mescidi Haram'a girmekten menederlerken Allah onlara niçin azab etmesin? Hem de O'nun dostu değiller; O'nun dostları ancak karşı gelmekten sakınanlardır. Fakat çoğu bunu bilmiyorlar.

Bu ayetler bir kavmin içinde elçi ve mü'minler olduğu müddetçe o kavmin helak edilmeyeceğini bildirmektedir, hicret sonrası mekkeyi terketmiş oan elçinin ardında kalan mü'minlerin olması nedeniylede mekke helak edilmemiştir.    

Yine aynı şekilde israiloğulları ile ilgili kur'anda bir çok ayette onların başta musa as olmak üzere bir çok elçiye eziyet ettikleri hatta onları öldürdükleri bildirilmesine rağmen onların helak edilmediklerini görmekteyiz, acaba helak edilmeme nedeni nedir ? diye soracak olursak mekke ile ilgili sünnet israiloğulları içinde geçerlidir.  

-----004.162Fakat onlardan ilimde derinleşmiş olanlara, sana indirilen Kitap'a ve senden önce indirilen Kitap'a inanan müminlere, namaz kılanlara, zekat verenlere, Allah'a ve ahiret gününe inananlara, elbette büyük ecir vereceğiz.
-----005.023 Korkanlar arasında bulunan, Allah'ın nimete erdirdiği iki adam: «Üstlerine kapıdan yürüyün, oradan girerseniz şüphesiz galip gelirsiniz; eğer inanıyorsanız Allah'a güvenin» demişlerdi.
----- 007.159 Musa'nın kavminden hak ile doğru yolu bulan ve onun sayesinde âdil davranan bir topluluk vardır.
----- 007.164 İçlerinden bir topluluk: «Allah'ın helâk edeceği yahut şiddetli bir şekilde azap edeceği bir kavme ne diye öğüt veriyorsunuz?» dedi. (Öğüt verenler) dediler ki: Rabbinize mazeret beyan edelim diye bir de sakınırlar ümidiyle (öğüt veriyoruz).
-----007.168 Biz; onları, yeryüzünde cemaatlere ayırdık. İçlerinden kimisi salihlerdi, kimisi de onlardan aşağıdırlar. Belki dönerler diye onları güzellikler ve kötülüklerle denedik.
-----007.181 Yarattıklarımızdan bir topluluk hakkı gösterirler ve onunla hükmederler.
-----028.076 Karun, Musa'nın kavminden idi de, onlara karşı azgınlık etmişti. Biz ona öyle hazineler vermiştik ki, anahtarlarını güçlü-kuvvetli bir topluluk zor taşırdı. Kavmi ona şöyle demişti: Şımarma! Bil ki Allah şımarıkları sevmez.

İsrailoğullarının neden helak edilmediğini de yukarıdaki ayet meallerinden öğrenmiş oluyoruz. Çünkü israiloğulları içinde bile hakka ve adalete çağıran bir topluluk her zaman bulunmuştur ve o kavmin helakını önlemiştir. Şimdi , helak edilen kavimlerin yapmış oldukları şirk,tuğyan  ve ahlaksızlık gibi hasletler günümüzdede devam etmesine rağmen bu topluluklar neden helak edilmiyor? sorusunun cevabıda istteki ayet meallerini okuduğumuz zaman daha net bir biçimde ortaya çıkmaktadır. Aaraf s. 181. ayetinde "yarattıklarımızdan bir topluluk hakkı gösterir ve onunla hükmederler " ayeti gereği dün ,bugün ve yarın dünyanın her neresinde yaşanan küfür,şirk, ahlaksızlık batağına karşı o beldede hakkı ve adaleti haykıran bir mümin mutlaka olmuştur ve her zaman olacaktır. Dünyanın her nersinde yaşanan deprem , sel , tsunami gibi felaketlerin helak olayı ile ilgili olmamakla beraber bu felaketlerin bizleri Allah cc nin kudretini tefekkür etmemizi gerektirmektedir.Yani helak devam eden bir süreç değil , Allah cc nin bizlere elçileri ve kitapları haber vermiş olduğu kıyamet ve azap haberlerinin gerçek olduğunun göz ile gösterilmesidir. Bu helaklar bizlerden binlerce yıl önce gerçekleşmiş olmasına rağmen mü'min olmamızın bir gereği olarak kur'andaki bir haberi göz ile görmüş gibi iman etmemizi gerektirir.

Helak edilme olaylarının kur'anda anlatılma gerekçesi olarak sonrakiler için bir ibret vesikası olarak bizlere anlatıldığını ayetlerden görmüştük. Peki bu olaylar bizlere Allah cc nin ne gibi bir haberinden ibret almamız gerektiğini anlatır? . Bilindiği gibi muhammed as ve ondan önce gelen bütün elçilerin ortak haberi insanlara dünya hayatının geçici bir yer olduğu esas hayatın ahiret hayatı olduğu ve dünya hayatında orası için gerekli hazırlıkların yapılması gerektiğinin haberidir. Dünyada iman edip salih amel işlemeyenlerin ahiretteki durumları ise ebedi cehennem olarak bildirilmiştir. Bunarağmen bir çok insan kıyamet ve yeniden dirilme haberini inkar ederek gelen elçileri red etmişlerdir. Allah cc bizlere vermiş olduğu kıyamet haberini o kavimlerin örneğinde bizlere göstererek bu haberin kıyamet öncesi bir nevi provasını bizlere o kavimlerin yurtlarını tarumar ederek bizlere bildirmiştir. Kavimlerin helak edilme olaylarının bizlere iki yönden mesajı vardır. 1-gelecekte vuku bulacak olan kıyamet haberinin gerçek olduğu 2- kendilerine gönderilen elçi ve kitapları  red eden insanların cezalandırılacağı.  

Kur'anın açık seçik ayetler ile bizlere bildirmiş olduğu helak haberlerini , kur'an dışı oluşturulmuş ön kabulleri ile okuyan bazıları bu helak olaylarının gereçk değil mecaz anlatımları olduklarını ileri sürerek bu olayları örtülü olarak inkar etme yoluna gitmektedirler. Özellikle o kavimlerin helak edilme  şekillerin sel, fırtına, deprem gibi tab,at olayları şeklinde olmasından yola çıkarak bunların her zaman olan olaylar olduğunu iddia ederek kendi ön kabullerini kur'ana onaylattırma yoluna gittiklerini görmekteyiz. Bu düşünce sahipleri acaba bu tabiat olaylarının gelen elçileri red eden kavmin başına gelmesini nasıl izah ederler,çünkü helaka uğrayan kavimlerin kendilerine gelen elçiyi red etme sebebi olarak bu cezaya maruz kaldıkları bir çok ayette belirtilmektedir. Bu helak olaylarının anlatıldığı ayetlere bakacak olursak "bunda düşünenler için ayetler vardır" şeklinde ibareler olduğunu görürüz bazıları bu helak olaylarını red etmekle bu ayetleri red ettiklerini de unutmamalıdırlar ve kur'anın ayetlerine inanmak demenin o ayetlerdeki yazan haberlere de inanmak demek olduğunu aksi düşüncelerin bu ayetleri red etmek demek olduğunu hatırlarından çıkarmamalıdırlar.  

                                 EN DOĞRUSUNU ALLAH CC BİLİR.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder