16 Ocak 2013 Çarşamba

İblis Tevbe Edip Cennete Gidebilirmi ?



İblis, Âdem (as) yaratıldıktan sonra ona secde ile emredilen meleklerin tümünün secde edip sadece onun secde etmemesi ile gündem olan bir varlıktır. Konumuz onun ontolojik mahiyeti üzerinde durmak değildir, üzerinde durmak istediğimiz konu, onun direk olarak cehennemlik olduğuna dair bir ayetin olmadığı ve tövbe ettiği takdirde onun da cennete gidebileceği iddiasında bulunulduğuna şahit olmaktayız. Şurası muhakkaktır ki günah işleyen herhangi bir kul bu günahından tövbe ettiği takdirde Allah (cc) tarafından bağışlanacaktır, ama bu kural iblis için geçerli midir? Bunun cevabını Kur’an’da bulmaya çalışacağız.   

İblis, Âdeme secde emrine muhatap olup ona secde etmeyerek kâfirlerden olmasından sonra Allah (cc) den kıyamete kadar izin ister ve bu izin kendisine verilir, bu izne istinaden Allah (cc)’nin kullarını kıyamete kadar azdırmak için çabalayacağını söyler. 

------Bu konu Araf s. 14-18. ayetleri arasında şöyle anlatılır:

14 - (İblis) dedi: (Bari) bana (insanların) tekrar diriltilecekleri güne kadar süre ver."
15 - (Allah) buyurdu: "Haydi sen süre verilmişlerdensin."
16 - "Öyleyse, dedi, beni azdırmana karşılık, and içerim ki, ben de onlar(ı saptırmak) için senin doğru yolunun üstüne oturacağım."
17 - "Sonra (onların) önlerinden arkalarından, sağlarından sollarından onlara sokulacağım ve sen, çoklarını şükredenlerden, bulmayacaksın."
18 - (Allah) buyurdu: "Haydi, sen, yerilmiş ve kovulmuş olarak oradan çık. Andolsun ki, onlardan sana kim uyarsa, (bilin ki) sizin hepinizden (derleyip) cehennemi dolduracağım." 

------Hicr s. 35-40. ayetleri arasında ise şöyle anlatılır:

35. Muhakkak ki kıyamet gününe kadar lânet senin üzerine olacaktır!
36. (İblis:) Rabbim! Öyle ise, (varlıkların) tekrar dirileceği güne kadar bana mühlet ver, dedi.
37. Allah buyurdu ki: "Sen mühlet verilenlerdensin"
38. "Allah katında bilinen vaktin gününe kadar..."
39. (İblis) dedi ki: Rabbim! Beni azdırmana karşılık ben de yeryüzünde onlara (günahları) süsleyeceğim ve onların hepsini mutlaka azdıracağım!
40. Ancak onlardan ihlaslı kulların müstesna.  

-----İsra s 62-64. ayetlerinde ise şöyle anlatılır:

62 - (Yine İblis) dedi ki: "Şu benden üstün kıldığını gördün mü? Yemin ederim ki, eğer beni kıyamet gününe kadar ertelersen, pek azı hariç, onun zürriyetini kendi buyruğum altına alacağım."
63 - Allah buyurdu ki: "Haydi git! Onlardan kim sana uyarsa, şüphesiz ki, cezanız cehennemdir, hem de mükemmel bir ceza. "
64 - "Onlardan gücünün yettiğini yerinden oynat. Atlıların ve yayalarınla onların üzerine yaygarayı bas! Mallarda ve çocuklarda onlara ortak ol! Ve onlara vaadlerde bulun." Fakat şeytan onlara aldatmadan başka bir şey vaad etmez.  

-----Sad s. 78-82. ayetleri arasında ise şöyle anlatılır:

78. VE ceza gününe kadar lânetim senin üzerindedir! buyurdu.
79. İblis: Ey Rabbim! O halde tekrar diriltilecekleri güne kadar bana mühlet ver, dedi.
80. Allah: "Haydi, sen mühlet verilenlerdensin.''
81. "O bilinen güne kadar" buyurdu.
82. İblis: Senin mutlak kudretine andolsun ki, onların hepsini mutlaka azdıracağım."  

İlgili ayetlerden anlaşılacağı üzere iblis, Allah (cc) nin kullarını kıyamete kadar azdırmak için var gücü ile çabalayacaktır ve bu çabası hiç bir zaman kesilmeyecektir. Şimdi iblis eğer tövbe ederse tövbesi kabul edilir demenin Kur‘ani bir karşılığı olabilir mi? Kur’an’ın ana mesajı âdemoğullarına iblis ve yandaşlarının kıyamete kadar olacak iğvalarına karşı sakınma yollarını gösteren bir kitaptır. Bunu söyleyen kişinin dediğini bir an için doğru kabul edelim, iblis bugün tövbe etti ve bu tövbesi Allah (cc) tarafından kabul gördü bize bunun haberinin Allah (cc) tarafından yeni bir nebi resul ile birlikte bir kitap ile haber verilmesi gerekmez mi? Bu da mümkün olmadığına göre iblis tövbe eder ve tövbesi kabul edilmiş olsa bizim onunla imtihan olmamız diye bir şeyin söz konusu olmaması gerekir. 

Bu iddiayı dillendirenler daha önce söylemiş oldukları "Allah her şeyi bilmez" teorilerinin altını doldurmak amaçlı olarak bu düşünceleri ortaya atmaktadırlar ancak bu düşünceler Kur’an tarafından maalesef reddedilmektedir.  Şuara s. 95-96 da "Arkasından onlar da, o azgınlar da ve topyekûn İblis ordusu da cehenneme fırlatılır." buyuran rabbimizin bu ayeti ateşe atılan ordunun komutanının ateş dışında kalacağının bir delili olabilir mi? aksine komutan iblis ve ordusu ateşin içinde kalacaklarına dair olan bir haberdir. Allah (cc) iblisin tövbe ederek kurtulacağını bilse böyle ayetleri bize neden bildirsin. Şunu dersek son anda tövbe edip kurtulma imkânı olabilir bunu firavunun son anda ettiği tövbesinin ne derece kabul gördüğünü ve nisa s 18. ayetinin mealini vererek cevabını vermiş olalım.
"Kötülükleri işleyip dururken, ölüm kendisine geldiği zaman; «şimdi tövbe ettim» diyenler ile kâfir olarak ölenlerin tövbesi makbul değildir. İşte onlara elem verici azab hazırlamışızdır." 

EN DOĞRUSUNU ALLAH (CC) BİLİR.


1 yorum:

  1. S.A.

    Bütün iyi vasıflar Allah'a aittir, iyiliğin değer bulabilmesi için, karşısında zıt olan kötülüğün de var olması gereklidir.

    Allah, tek yaratıcı olması hasebiyle, yarattıkları arasındaki bilinç sahibi varlıklara da iyilik sıfatlarını emanet olarak verir ve bunun karşılığında da söz alır. mesela her ne olursa olsun doğruluğu ve iyiliği ayakta tutmak gibi.

    Allah'ın, yarattıkları ile paylaşmadığı tek şey GAYB bilgisidir.

    Böyle olunca, İblis'le nasıl bir anlaşma yaptığını bilemiyoruz. Büyük akıl sahibi İblis, Adem'e kendisini secdeden alıkoymasına sebep olan davranışı da burda gizli sanki. Çünkü İblis'in, Allah'ın "secde edin" emrine, sahip olduğu akıl ekseninden itaat etmemesine sebep olmuştu. muhtemelen burada, aklının yetmediği yerde, Allah'ın apaçık emrine mantık ile cevap vermesi yatmıştır. ve bu davranış da anlaşmanın ihlali anlamına gelmiş olabilir. Allah'ın, İblis'e kudretli akıl ile beraber başka büyük güçler verdiğini biliyoruz, bunların karşılığında da çok kesin ve mutlak söz almış olabilmesi büyük olasılıktır. Dolayısıyla anlaşmanın ihlalini de büyük ceza ya da MAHRUMİYET ile sonuçlanır.

    şöyle düşünelim, biz topraktan yaratıldık ve cezamız da sonsuza kadar toprak altında kalmak ile olsaydı, bu bize ceza mı olurdu, yoksa MAHRUMİYET mi? (tabi bilinç halinin devam etmesi ihtimalı de var, ateistlerin iddia ettiği gibi bir ölüm şekli dğil kast ettiğim)

    Hâl böyle olunca, dumansız ateşten yaratılan İblis'in, cehennem ateşinde azâb görmesini mi, yoksa, Allah'a asi ne kadar kötü ve olumsuz yaratılmışlar varsa, onlar arasında, Allah'a itaatkâr yaratılmışlardan mahrum kalmasını mı düşünmeliyiz?

    İsmail abi, bu konu, üzerinde düşündüğüm bir konuydu. yaklaşımım ile alakalı siz ne düşünürsünüz?

    tabi ki en doğrusunu Allah bilir, umarım hatalı bir düşünceye düşmemişimdir.

    Selam

    YanıtlaSil