"Ettahiyyatu" adı ile bildiğimiz dua hepimizin
çocukluğunda ilk öğrendiği dualardan biri olup, namazlarda "Teşehhüd"
diye bildiğimiz oturuşta okunan bir duadır. Bu dua ile ilgili
rivayetlere baktığımızda Allah(c.c) ve Elçisi'ne atfedilen en büyük
iftiralardan biri olan "miraç" hadisesinde(!) Allah(c.c), Muhammed(a.s)
ve Cibril'in üçlü konuşmasının bir ürünü olduğu şeklinde bilgiler
mevcuttur. Yazımızın konusu bu tür iftiralar değil, dua içinde okunan "es-selamu aleyke eyyuhen-nebiyyu" ibaresi ile ilgili olacaktır.
Duanın Arapça metni ve meali şöyledir;
Ettehiyyatu
lillahi ves-salevatu vet-tayyibatu, esselamu aleyke eyyühen-nebiyyu ve
rahmetullahi ve berekatuh, es-selamu aleyna ve ala ibadillahis-salihiyn.
Eşhedu enla ilahe illallah, ve eşhedu enne muhammeden abduhu ve
resuluh.
Dil ile, beden ile ve mal ile
yapılan bütün ibadetler Allah’adır. Ey Peygamber! Allah’ın selâmı,
rahmet ve bereketi senin üzerine olsun. Selâm bizim üzerimize ve
Allah’ın bütün iyi kulları üzerine olsun. Şahitlik ederim ki Allah’tan
başka ilah yoktur. Ve yine şahitlik ederim ki Muhammed O’nun kulu ve
Peygamberidir.
Bu duanın okunmasının fıkhi
yönden hükmünün ne olduğu hakkında ilmihal kitaplarındaki bilgilerin
namazın sadece şekilsel bir boyuta indirgenmiş olmasının bir yansıması
olduğunu düşündüğümüzü kısaca ifade ettikten konumuza geçebiliriz.
Bu duanın metnine baktığımızda akla ilk olarak gelen soru "Muhammed(a.s) bu duayı kendisi okumuş mudur? Şayet okumuş ise kendisine mi selam ediyor?"
şeklinde olacaktır. Soru gayet mantıklı ve haklıdır. Bu soruya klasik
ilmihal bilgileri ile namaza yaklaşanların verecekleri cevap bir çok
kimseyi tatmin etmeyecektir. Ettahiyyatu duasını Muhammed(a.s)'ın
namazda okuması mümkün değildir, kendisine salat ve selam etmesi gibi
bir duruma düşmesi söz konusu olamaz. Bu duayı ashabına tavsiye ederek,
onların okumuş olması daha kuvvetli bir ihtimaldir. Bu duanın farklı
versiyonlarının da olduğunu burada hatırlatmak isteriz.
Şunun
bilinmesi gerekir ki; Muhammed(a.s) ve ashabının kıldıkları namaz,
şekilsel olarak bizim bugünkü kıldığımız namaz ile aynı olabilir. Namaz
ibadeti içinde olan "kıyam", "rüku", "secde" gibi yapılanlar namazın
olmazsa olmazlarındandır. Ancak Muhammed(a.s) ashabına bugün anladığımız
anlamda ilmihal türünden bilgiler verip namazı şekilsel bir ritüele
indirgememiştir.
Namaz bir tevhid sembolu
olarak Muhammed(a.s) ve ashabının hayatında yer almakta, namaz içinde
yapmış oldukları kıyam, rüku ve secde ile sadece Allah(c.c)'yi Rab ve
İlah tanıdıklarını ilan etmekteydiler. Bu namaz içinde illa ki bir takım
şeyler okunmakta idi ve bu okunanların anlamı Muhammed(a.s) ve ashabı
tarafından bilinmekte ve hayat içinde yerini bulmaktaydı.
Etttahiyyatu
duasının uydurma rivayetler ile yüceltilmiş olması bir tarafa, bugün
okunduğu şekli ile okunmasının Muhammed(a.s)'ın yaşadığı zaman zarfı
içinde AHZAB 56 ayeti gereğince yapılmış bir dua olduğunu söylemek
mümkündür.
[033.056] Muhakkak ki, Allah
Teâlâ ve melekleri peygamber üzerine salatta bulunurlar. Ey imân etmiş
kimseler! O'nun üzerine salatta, teslimiyetle selâmda bulunun.
AHZAB
56 ayetinde Allah(c.c) ve meleklerinin Muhammed(a.s)'a salat yani
destekte bulundukları belirtilmekte ve mü'minlerin bu desteğe ortak
olarak Muhammed(a.s)'ı desteklemeleri istenmektedir.
Ettahiyyatu
duası bu emrin bir gereği olarak tevhid eylemi olan namaz içinde
mü'minlerin okudukları bir duadır. Bu dua Muhammed(a.s)'ın ashabı
tarafından bugün bizlerin okuduğu şekli ile yani sadece ilmihal
bilgileri ile donatılmış kitaplarda yazdığı için değil (vacip hükmünde
olduğu için okunması, okunmaması sonucunda namazın sıhhatine halel
getireceği gerekçesi gibi), Allah(c.c)'nin onlara olan emrinin bir
neticesindedir.
Burada bilinmesi gereken bir
durum vardır; Dua etmek demek sadece dilde kalan, içselleştirilmemiş ve
fiile dökülmemiş sözler değil, pratik hayata indirgenen ve hayat içinde
yerini bulan sözlerdir. Ashab eğer Muhammed(a.s)'a salat ve selam
ediyorsa, bu salat ve selamın ne demek olduğunu ve olması gerektiğini,
yaşadıkları hayat içinde göstermekteydiler. Ashab bu duayı sadece dilde
söylenmesi gereken içi boş bir dua olarak değil, yaşantısı ile
Muhammed(a.s)'a destek vererek yani salat ederek gösteriyordu.
Bugün
bu duanın okunmasını bir takım fıkhi hükümlere bağlayarak illa ki
okunması gerektiğini iddia ediyor değiliz. Düşüncemiz odur ki; namaz
ibadeti içinde kişi Rabbine nasıl dua etmek istiyorsa edebilir; bunun
Arapça olarak yapılma şartı yoktur. Kişi anlamını bildiği dil üzerinden
Rabbine karşı istediği gibi dua edebilir.
Muhammed(a.s)'ın yaşadığı zaman içinde, ashabın okuduğu bu dua içindeki "es-selamu aleyke eyyühen-nebiyyu"
ibaresinin bu şekli ile okunmasının herhangi bir mahzuru olduğunu
düşünmemekteyiz çünkü Muhammed(a.s) hayatta ve ashabı ona olan
desteklerini Allah(c.c)'yi şahit kılarak beyan etmektedirler.
Bugün
bu duayı okurken "es-selamu aleyKE" şeklinde okumanın şöyle bir mahzuru
vardır; ibarede görünen "KE" zamiri muhatap zamiri olup, karşınızda
duran kişiye karşı kullanılır. Muhammed(a.s) bugün hayatta olmadığına
göre bu duayı böyle okumak yanlıştır. Bazılarınca bu duanın metni ayet
metni gibi algılandığı için, ibarede herhangi bir yanlışlık olup
olmadığı sorgulanmamakta, hatta böyle bir sorgulamanın yapılmış olması
başlı başına bir cürüm sayılmaktadır.
Öyleyse bu duanın metnini nasıl okumak gerekir ki yanlışa düşmekten kurtulalım?
Dua
içindeki "es-selamu aleyKE" ibaresi yerine "es-selamu alen-nebiyyi"
(selam nebinin üzerine olsun) veya "es-selamu alelenbiyai" (selam
nebilerin üzerine olsun) ibarelerini kullanabiliriz.
Ettehiyyatu
lillahi ves-salevatu vet-tayyibatu, ESSELAMU ALENNEBİYYİ ve
rahmetullahi ve berekatuh, es-selamu aleyna ve ala ibadillahis-salihiyn.
Eşhedu enla ilahe illallah, ve eşhedu enne muhammeden abduhu ve
resuluh.
Ettehiyyatu lillahi
ves-salevatu vet-tayyibatu, ESSELAMU ALELENBİYAİ ve rahmetullahi ve
berekatuh, es-selamu aleyna ve ala ibadillahis-salihiyn. Eşhedu enla
ilahe illallah, ve eşhedu enne muhammeden abduhu ve resuluh.
Bu
duanın illa ki Arapça ibareler ile okunması gibi veya illa ki bu dua
okunacak şeklinde bir düşüncemiz olmadığını hatırlatmak isteriz. Kişi
namazda iken ister bunu Arapça olarak, ister mealini ister başka bir
duayı okuyabilir.
Sonuç olarak; Ettahiyyatu adı
ile bildiğimiz duanın metnindeki "KE" zamiri, muhatap zamiri olması ve
Muhammed(a.s)'ın ölmemesi gibi bir durumu çağrıştırdığı için ilmihal
kitaplarındaki öğretildiği şekli ile sakınca içermektedir. Bu duanın
okunma mecburiyeti olmamakla birlikte okumak isteyenler için yukarda
verdiğimiz iki örnek dua metni okunabilir.
EN DOĞRUSUNU ALLAH (C.C) BİLİR.
Dil ile, beden ve mal
ile yapılan bütün ibadetler Allah'a dır. Ey Peygamber! Allah'ın selâmı,
rahmet ve bereketleri senin üzerine olsun. Selâm bizim üzerimize ve
Allah'ın bütün iyi kulları üzerine olsun. Şahitlik ederim ki, Allah'tan
başka ilah yoktur. Yine şahitlik ederim ki, Muhammed, O'nun kulu ve
Peygamberidir.
Kaynak Linki : http://www.manevihayat.com/forum/konu/ettehiyyatu-duasi-sozleri.8303/
Kaynak Linki : http://www.manevihayat.com/forum/konu/ettehiyyatu-duasi-sozleri.8303/
Dil ile, beden ve mal
ile yapılan bütün ibadetler Allah'a dır. Ey Peygamber! Allah'ın selâmı,
rahmet ve bereketleri senin üzerine olsun. Selâm bizim üzerimize ve
Allah'ın bütün iyi kulları üzerine olsun. Şahitlik ederim ki, Allah'tan
başka ilah yoktur. Yine şahitlik ederim ki, Muhammed, O'nun kulu ve
Peygamberidir.
Kaynak Linki : http://www.manevihayat.com/forum/konu/ettehiyyatu-duasi-sozleri.8303/
Kaynak Linki : http://www.manevihayat.com/forum/konu/ettehiyyatu-duasi-sozleri.8303/