Kur'anda "ibrahim'in misafirleri" adı altında anlatılan, hud,hicr, ankebut ve zariyat surelerinde geçen kıssa'da ibrahim as a müjde verilmesi ve lut kavminin helak edileceği haberi verilir. Lut as ın kavminin helak edileceği haberi artık geri dönülmez bir karar olarak elçiler tarafından ibrahim as a bildirilmesinin bize mesaj veren yönlerinden birisi, Allah cc nin kulunun imtihan sonucunu önceden bildiği mesajıdır. Lut as ın kavminin imtihanı devam etmekte ancak karısının geride kalacaklardan olduğunun geri çevrilemez bir karar olması onların imtihanlarının sonucunun daha bitmeden önce bilindiğinin bir haberidir.
İbrahim as a gelen elçilerin ona lut as kavmi ile ilgili verdikleri haber şöyledir.
-----11.074-76 Vaktaki İbrâhim’in kalbinden korku geçip gitti ve ona müjde
geldi, hemen tuttu Lût’un halkı hakkında bizimle mücadeleye başladı. Çünkü
İbrâhim çok yumuşak huylu, yufka yürekli ve kendisini Allah’a teslim eden bir
kuldu. «Ey İbrahim, bundan vazgeç. Çünkü gerçek şu ki, Rabbinin emri gelmiştir ve
gerçekten onlara geri çevrilmeyecek bir azab gelmiştir.»
-----015.058-60 «Haberin olsun» dediler, «Biz suçlu bir topluluğu cezalandırmak
için gönderildik. Ancak eşi dışında Lut’un ailesi müstesna. Çünkü onların
hepsini kurtaracağız. Eşinin suçlularla beraber kalmasını gerekli gördük.»
-----029.031 Vaktâ ki elçilerimiz, İbrahim'e müjde ile geldiler. Dediler ki:
«Biz muhakkak şu kasabanın ahalisini helâk edeceğiz. Çünkü onun ahalisi,
zalimler oldular.» Dedi ki: «Orada muhakkak ki, Lût vardır. Dediler ki: «Biz orada kim olduğunu
daha iyi biliriz. Elbette O'nu ve ehlini kurtaracağız, karısı müstesna. O geride
kalanlardan oldu.»
-----051.032-37 «Biz» dediler, «Suçlu bir güruhun, haddini aşanların tepelerine,
çamurdan pişirilip de Rabbinin nezdinde damgalanmış taşları indirmek için
görevlendirildik.»Bu arada, mü'minlerden orda kim varsa çıkardık. Fakat orada müslümanlardan bir haneden başka bulmadık.Ve pek acıklı azabtan
korkacaklar için orada bir alâmet bıraktık.
4 ayrı surede anlatılan lut kavminin helak öncesi durumları o kavmin geri çevrilmez bir azaba çarptırılacakları , hatta zariyat s. de anlatılan bölümü olayın olmadan önce olacak olan şeklini anlatan bir bölümdür.
Lut kavminin helakının bu şekilde bildirilmesi o kavmin imtihanı devam etmekte iken olan bir durum olup özellikle karısının iman etmeyeceğinin bildirilmesi lut as ın karısının imtihanın devam etmekte iken onun iman etmeyeceği ve geride kalanlardan olacağının takdir edilmiş olmasının bildirlmesi , "Allah cc nin kulunun imtihan sonucunu bilmeyeceği" düşüncesi ile örtüşmez. Zariyat s.de anlatılan bölümde ise olayın olduktan sonraki hali daha olmadan anlatılarak bir tek ev halkından başka iman eden olmayacağının bildirilmesi sonucun önceden bilinmesinin daha açık bir anlatım ile beyanıdır.
Elçiler lut as a geldiklerinde helak kararının önceden verilmiş olması artık o kavmin iman etsede helak edileceğini göstermez. Karısı veya kavmi elçiler geldiği zaman toptan iman etme niyetleri olmuş olsaydı acaba onlara ," sizin helak kararınız verildi artık iman edemezsiniz" mi denilecekti ? tabiki hayır ancak helak anındaki iman etmeleri onlara fayda etmeyecekti.
Sonuç olarak , "ibrahim as kıssası içinde anlatılan "ibrahim'in misafileri" bölümündeki lut as ın kavminin helak kararının ibrahim as ave bu haber verilmesi o kavmin helakının geri dönülmez olduğu imtihan sonucunun önceden bilindiğinin bir haberi olması açısından mesaj taşımaktadır. Kulun imtihan sonucunun önceden bilinmesi demek o kulun işledikleri üzerinde bir baskı yapılarak Allah cc nin istediği yönde bir sonuç alması demek değildir. "Gayb" dednilen kavramın Allah cc için geçerli olmadığı onun gaybı bilmesi demenin kulları için gayb olan şeyi bilmesi demek olduğu hatırdan çıkarılmamalıdır. "Kulun imtihan sonucunu biliyorsa imtihanın ne önemi var" gibi düşünceler kur'an kaynaklı bir düşünce olmayıp felsefik kader inancının bir yansıması olup kur'an dışı kader inancının kur'ana onaylattırılmaya çalışılmasından başka bir şey değildir.
EN DOĞRUSUNU ALLAH CC BİLİR.
Okuduğumuz ayeti doğru anlamak için, "Ayetten ne anlamak istiyoruz?" sorusunun değil, "Ayet bize nasıl bir mesaj veriyor?" sorusunun cevabı aranmalıdır.
Lut as etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Lut as etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
4 Haziran 2013 Salı
19 Ocak 2012 Perşembe
Lut a.s Kıssası
Lut as kur'anda zikri geçen resullerdendir. Onun özelliklerinden birisi ibrahim as ile aynı kavimden olması ve ibrahim as a kavminden sadece kendisinin iman etmesidir. Lut as ın kıssası onun ibrahim as a iman etmesi ile başlar.
----021.071- Biz, onu (ibrahim' i) ve Lût'u kurtararak, içinde cümle âleme bereketler verdiğimiz ülkeye ulaştırdık.
-----029.026- Bunun üzerine Lût ona iman etti ve (İbrahim): Doğrusu ben Rabbim'e(emrettiği yere) hicret ediyorum. Şüphesiz O, mutlak güç ve hikmet sahibidir, dedi.
İbrahim as ın kavminden sadece lut as ın iman etmesi, lut as a ilim ve hikmet verilerek risalet görevi ile şereflendirilmesini ve çirkin işler işleyen bir kavme gönderilmesini beraberinde getirir.
----- 021.074- Lut'a da hüküm ve ilim verdik; onu, çirkin işler işleyen kasabadan kurtardık. Doğrusu onlar yoldan çıkmış kötü bir kavimdi.
Lut as ın kavmi ile olan mücadelesin kur'anda bizlere şöyle anlatılmaktadır.
Lut as ın kıssasının araf suresi 80-84. ayetlerdeki meali şöyledir.
80- Hani Lut da kavmine şöyle demişti: "Sizden önce alemlerden hiç kimsenin yapmadığı hayasız-çirkinliği mi yapıyorsunuz?
81- "Gerçekten siz kadınları bırakıp şehvetle erkeklere yaklaşıyorsunuz. Doğrusu siz, ölçüyü aşan (azgın) bir kavimsiniz."
82- Kavminin cevabı: "Yurdunuzdan sürüp çıkarın bunları, çünkü bunlar çokça temizlenen insanlarmış!" demekten başka olmadı.
83- Bunun üzerine Biz, karısı dışında onu ve ailesini kurtardık; o (karısı) ise (helake uğrayanlar arasında) geride kalanlardandı.
84- Ve onların üzerine bir (azap) sağanağı yağdırdık. Suçlu-günahkarların uğradıkları sona bir bak işte.
Lut as ın kıssasının anlatıldığı hud,hicr ve zariyat surelerindeki bölümler ibrahim as a bilgin bir çocuk müjdesi ile gelen meleklerin ikinci iş olarak lut as ın kavmini helak ile görevlendirildiklerini görmekteyiz. Hud suresinde ilgili ayet mealleri şöyledir.
77- Elçilerimiz Lut'a geldiği zaman, onlardan dolayı kaygılandı, göğsünü bir sıkıntı bastı ve: "Bu, zorlu bir gün" dedi.
78- Kavmi ona doğru koşarak geldi; onlar daha önceden kötülükler işlemekteydiler. "Ey kavmim" dedi. "İşte benim kızlarım, bunlar sizler için daha temizdir. Artık Allah'tan korkun ve beni misafirim önünde küçük düşürmeyin. İçinizde hiç aklı başında olan (reşid) bir adam yok mu?"
79- Dediler ki: "Andolsun, senin kızlarında bizim haktan bir şeyimiz (ilgimiz ve arzumuz) olmadığını sen de bilmişsindir. Bizim ne istediğimizi gerçekte sen biliyorsun."
80- Dedi ki: "Size yetecek gücüm olsaydı veya sağlam bir yere sığınabilseydim."
81- (Elçiler) Dediler ki: "Ey Lut, biz Rabbinin elçileriyiz. Onlar sana kesin olarak ulaşamazlar. Gecenin bir parçasında ailenle birlikte yürü (yola çık). Sakın, hiçbiriniz dönüp arkasına bakmasın; fakat senin karın başka. Çünkü onlara isabet edecek olan, ona da isabet edecektir. Onlara va'dolunan (azap) sabah vaktidir. Sabah da yakın değil mi?"
82- Böylece emrimiz geldiği zaman, üstünü altına çevirdik ve üzerlerine balçıktan pişirilmiş, istif edilmiş taşlar yağdırdık;
83- Rabbinin Katında 'belli bir biçime sokulmuş, damgalanmış' olarak. Bunlar zalimlerden uzak değildir.
Lut as ın , kavmine kızlarını teklif etmesi haşa "alın onlara ne derseniz edin" anlamında değil ,"kızlarım " demesi kavminin kızları anlamında olup,"size haram kılınan bu fiili terkederek Allah cc nin sizin fıtratınıza koymuş olduğu karşı cinsle evlenme usulunu uygulayın" demesi anlamındadır.
Hicr suresi 61-77. ayetlerinin mealleri şöyledir.
61- Böylelikle elçiler Lut ailesine geldiklerinde,
62- (Lut) Dedi ki: "Sizler gerçekten tanınmamış bir topluluksunuz."
63- "Hayır" dediler. "Biz sana, onların hakkında kuşkuya kapıldıkları şeyle geldik."
64- "Sana gerçeği getirdik, biz şüphesiz doğru söyleyenleriz."
65- "Hemen aileni gecenin bir bölümünde yola çıkar, sen de onların ardından git ve sizden hiç kimse arkasına bakmasın; emrolunduğunuz yere gidin."
66- Ve onlara şu emri verdik: "Sabaha çıkarlarken onların arkası mutlaka kesilecektir."
67- Şehir halkı birbirlerine müjdeler vererek geldi.
68- (Lut onlara) "Bunlar benim konuğumdur, beni utandırıp-dillere düşürmeyin" dedi.
69- "Allah'tan korkup-sakının ve beni küçük düşürmeyin."
70- Dediler ki: "Biz seni 'herkes(in işin)e karışmaktan' alıkoymamış mıydık?"
71- Dedi ki: "Eğer yapmak-istiyorsanız, işte bunlar, benim kızlarım."
72- Ömrüne andolsun ki, onlar, sarhoşlukları içinde kör-sersemdiler.
73- Derken, tan yerinin ağarma vaktine girdiklerinde onları (o korkunç ve dayanılmaz) çığlık yakalayıverdi.
74- Anında (yurtlarının) üstünü altına çevirdik ve üzerlerine balçıktan pişirilmiş taş yağdırdık.
75- Elbette bunda 'derin bir kavrayışa sahip olanlar' için gerçekten ayetler vardır.
76- O (şehir de) gerçekten bir yol üstünde (hala) durmaktadır.
77- Elbette, bunda iman edenler için gerçekten ayetler vardır.
Şuara suresi 160-175. ayetlerinin mealleri şöyledir.
60- Lut (kavmi) de, gönderilen (elçi)leri yalanladı.
161- Hani onlara kardeşleri Lut: "Sakınmaz mısınız?" demişti.
162- "Gerçek şu ki, ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim."
163- "Artık Allah'tan korkup-sakının ve bana itaat edin."
164- "Buna karşılık ben sizden bir ücret istemiyorum; ücretim yalnızca alemlerin Rabbine aittir."
165- "Siz insanlardan (cinsel arzuyla) erkeklere mi gidiyorsunuz?
166- "Rabbinizin sizler için yaratmış bulunduğu eşlerinizi bırakıyorsunuz. Hayır, siz sınırı çiğneyen bir kavimsiniz."
167- Dediler ki: "Ey Lut, eğer (bu söylediklerine) bir son vermeyecek olursan, gerçekten (burdan) sürülüp çıkarılanlardan olacaksın."
168- Dedi ki: "Gerçekten ben, sizin bu yaptığınıza öfke ile karşı olanlardanım."
169- "Rabbim, beni ve ailemi bunların yaptıklarından kurtar."
170- Bunun üzerine onu ve bütün ailesini kurtardık.
171- Yalnızca geri kalanlar içinde bir kocakarı hariç.
172- Sonra geride kalanları yerle bir ettik.
173- Ve üzerlerine bir yağmur yağdırdık; uyarılıp-korkutulanların yağmuru ne kötü.
174- Gerçekten, bunda bir ayet vardır, ama onların çoğu iman etmiş değildirler.
175- Ve şüphesiz, senin Rabbin, güçlü ve üstün olandır esirgeyendir.
Neml suresi 54-59. ayetlerinin mealleri şöyledir.
54- Lut da; hani kavmine demişti ki: "Siz, açıkça gördüğünüz halde, yine de o çirkin utanmazlığı yapacak mısınız?"
55- "Siz gerçekten, kadınları bırakıp şehvetle erkeklere mi yaklaşıyorsunuz? Hayır, siz (yaptığı şeyi) bilmeyen bir kavimsiniz."
56- Kavminin cevabı: "Lut ailesini şehrinizden sürüp çıkarın. Temiz kalmak isteyen insanlarmış" demekten başka olmadı.
57- Biz de, onu ve ailesini kurtardık, yalnızca karısı hariç; onu geride (azap içinde kalanlar arasında) takdir ettik.
58- Ve üzerlerine bir yağmur yağdırdık. Uyarılanların yağmuru ne kötüdür.
59- Dedi ki: "Hamd Allah'ındır ve selam O'nun seçtiği kullarının üzerinedir. Allah mı daha hayırlı yoksa onların ortak koştukları mı?"
Ankebut suresi 28-35. ayetlerinin meali şöyledir.
28- Lut da; hani kavmine demişti: "Siz gerçekten, sizden önce alemlerden hiç kimsenin yapmadığı 'çirkin bir utanmazlığı' yapıyorsunuz."
29- "Siz, (yine de) erkeklere yaklaşacak, yol kesecek ve biraraya gelişlerinizde çirkinlikler yapacak mısınız?" Bunun üzerine kavminin cevabı yalnızca: "Eğer doğru söylüyor isen, bize Allah'ın azabını getir" demek oldu.
30- Dedi ki: "Rabbim, fesat çıkaran (bu) kavme karşı bana yardım et."
31- Bizim elçilerimiz İbrahim'e bir müjde ile geldikleri zaman, dediler ki: "Gerçek şu ki, biz bu ülkenin halkını yıkıma uğratacağız. Çünkü onun halkı zalim oldular.
32- Dedi ki: "Onun içinde Lut da vardır." Dediler ki: "Onun içinde kimin olduğunu Biz daha iyi biliriz. Kendi karısı dışında, onu ve ailesini muhakkak kurtaracağız. O (karısı) arkada kalacak olanlardandır."
33- Elçilerimiz Lut'a geldikleri zaman o, bunlar dolayısıyla kötüleşti ve içi daraldı. Dediler ki: "Korkuya düşme ve hüzne kapılma. Karın dışında, seni ve aileni muhakak kurtaracağız. O ise, arkada kalacaktır."
34- "Şüphesiz Biz, fasıklık yapmalarından dolayı, bu ülke halkının üstüne gökten iğrenç bir azap indireceğiz."
35- Andolsun, Biz akledebilecek bir kavim için orada apaçık bir ayet bırakmışızdır.
Saffat suresi 133-138. ayetlerinin meali şöyledir.
133- Gerçekten Lût da gönderilmiş (elçi)lerdendi.
134- Hani Biz onu ve ailesini topluca kurtarmıştık.
135- Geride bırakılanlar arasında bir yaşlı kadın dışında.
136- Sonra geride kalanları yerle bir ettik.
137- Siz onların üstünden muhakkak geçip gidiyorsunuz; sabah vakti.
138- Ve geceleyin. Yine de akıllanmayacak mısınız?
Kamer suresi 33-40. ayetlerinin meali şöyledir.
33- Lut kavmi de uyarıları yalanladı.
34- Biz de onların üzerine taş yağdıran bir kasırga gönderdik. Yalnız Lut ailesini (bu azaptan ayrı tuttuk;) onları seher vakti kurtardık;
35- Tarafımızdan bir nimet olarak. İşte Biz, şükredenleri böyle ödüllendiririz.
36- Oysa andolsun, zorlu yakalamamıza karşı onları uyarmıştı. Fakat onlar, bu uyarıları kuşkuyla karşılayıp-yalanlamakta direttiler.
37- Andolsun onlar, onun konuklarından da murad almak için baskı yaptılar. Biz de onların gözlerini silip kör ettik. "İşte azabımı ve uyarmamı tadın."
38- Andolsun onları bir sabah vakti erkenden, üzerlerinde kararını kılmış bir azap yakalayıp-bastırıverdi.
39- Şimdi azabımı ve uyarmamı tadın.
40- Andolsun Biz Kur'an'ı zikr (öğüt alıp düşünmek) için kolaylaştırdık. Fakat öğüt alıp-düşünen var mı?
Zariyat suresinde,31-37. ayetler arasında ibrahim as ile ona gelen elçiler ile aralarında , lut as kavmi ile ilgili şu konuşmalar geçer.
31- (İbrahim) dedi ki: "Şu halde sizin asıl isteğiniz nedir, ey elçiler?"
32- "Doğrusu biz, suçlu-günahkar bir kavme gönderildik" dediler.
33- "Üzerlerine çamurdan (iyice sertleşip kaskatı kesilmiş) taşlar yağdırmak için."
34- "(Ki bu taşların her biri,) Rabbinin Katında ölçüyü taşıranlar için (herkese ayrı ayrı) işaretlenmiştir."
35- Bu arada, mü'minlerden orda kim varsa çıkardık.
36- Ne var ki, orda Müslümanlardan olan bir evden başkasını bulmadık.
37- Ve orada, acı bir azaptan korkanlar için bir ayet bıraktık.
Zariyat . de anlatılan bölüm diğer surelerdeki bölümlerden ayrı olarak bu helak olayının ibrahim as a olup bitmiş bir şekilde anlatıldığını gösteriyor. Aynı helak edilme olayı ibrahim'in misafirleri ile ilgili anlatımlarda(hicr ve hud s) olmadan önce anlatılmasına rağmen aynı misafirler zariyat suresinde bu olayın bittikten sonraki halini anlatmaktadır, bu şekil bir anlatımın sebebi nedir?
Helak olayının Allah cc nin kitabında karara bağlanmış bir olay olduğu artık bunun geri çevirlemeyeceği yani lut as ın kavminin iman edip helaktan kurtulması mümkün olduğu halde onların iman etmeyeceklerinin daha önceden bilindiğinin anlatımı olup, bu durum hud s. 76 da" Ey İbrahim! Bundan vazgeç. Çünkü Rabbinin (azap) emri gelmiştir. Ve onlara, geri çevrilmez bir azap mutlaka gelecektir!" şekilinde ifade edilmiştir.
Nuh as kıssasında gördüğümüz gibi lut as ın karısı ona iman etmeyenler içinde idi ve helak olanlarla birlikte kalmayı hak etmişti, bu durum tahrim suresi 10. ayette şöyle anlatılır.
" Allah, inkâr edenlere, Nuh'un karısı ile Lût'un karısını misal verdi. Bu ikisi, kullarımızdan iki sâlih kişinin nikâhları altında iken onlara hainlik ettiler. Kocaları Allah'tan gelen hiçbir şeyi onlardan savamadı. Onlara: Haydi, ateşe girenlerle beraber siz de girin! denildi."
Lut as ın kavmi müşrik olmasının yanında ahlaki yöndende çökmüş bir kavim idi . Allahın kendilerine gönderdiği resule iman etmeyerek helak olmayı hak etmişlerdir. Kur'anın değişik surelerinde anlatılan bu kıssanın ayetlerini bir araya toplayarak bir bütünlük içinde toplamaya gayret ettik. Selam gönderilen resullerin üzerine olsun.
EN DOĞRUSUNU ALLAH CC BİLİR.
----021.071- Biz, onu (ibrahim' i) ve Lût'u kurtararak, içinde cümle âleme bereketler verdiğimiz ülkeye ulaştırdık.
-----029.026- Bunun üzerine Lût ona iman etti ve (İbrahim): Doğrusu ben Rabbim'e(emrettiği yere) hicret ediyorum. Şüphesiz O, mutlak güç ve hikmet sahibidir, dedi.
İbrahim as ın kavminden sadece lut as ın iman etmesi, lut as a ilim ve hikmet verilerek risalet görevi ile şereflendirilmesini ve çirkin işler işleyen bir kavme gönderilmesini beraberinde getirir.
----- 021.074- Lut'a da hüküm ve ilim verdik; onu, çirkin işler işleyen kasabadan kurtardık. Doğrusu onlar yoldan çıkmış kötü bir kavimdi.
Lut as ın kavmi ile olan mücadelesin kur'anda bizlere şöyle anlatılmaktadır.
Lut as ın kıssasının araf suresi 80-84. ayetlerdeki meali şöyledir.
80- Hani Lut da kavmine şöyle demişti: "Sizden önce alemlerden hiç kimsenin yapmadığı hayasız-çirkinliği mi yapıyorsunuz?
81- "Gerçekten siz kadınları bırakıp şehvetle erkeklere yaklaşıyorsunuz. Doğrusu siz, ölçüyü aşan (azgın) bir kavimsiniz."
82- Kavminin cevabı: "Yurdunuzdan sürüp çıkarın bunları, çünkü bunlar çokça temizlenen insanlarmış!" demekten başka olmadı.
83- Bunun üzerine Biz, karısı dışında onu ve ailesini kurtardık; o (karısı) ise (helake uğrayanlar arasında) geride kalanlardandı.
84- Ve onların üzerine bir (azap) sağanağı yağdırdık. Suçlu-günahkarların uğradıkları sona bir bak işte.
Lut as ın kıssasının anlatıldığı hud,hicr ve zariyat surelerindeki bölümler ibrahim as a bilgin bir çocuk müjdesi ile gelen meleklerin ikinci iş olarak lut as ın kavmini helak ile görevlendirildiklerini görmekteyiz. Hud suresinde ilgili ayet mealleri şöyledir.
77- Elçilerimiz Lut'a geldiği zaman, onlardan dolayı kaygılandı, göğsünü bir sıkıntı bastı ve: "Bu, zorlu bir gün" dedi.
78- Kavmi ona doğru koşarak geldi; onlar daha önceden kötülükler işlemekteydiler. "Ey kavmim" dedi. "İşte benim kızlarım, bunlar sizler için daha temizdir. Artık Allah'tan korkun ve beni misafirim önünde küçük düşürmeyin. İçinizde hiç aklı başında olan (reşid) bir adam yok mu?"
79- Dediler ki: "Andolsun, senin kızlarında bizim haktan bir şeyimiz (ilgimiz ve arzumuz) olmadığını sen de bilmişsindir. Bizim ne istediğimizi gerçekte sen biliyorsun."
80- Dedi ki: "Size yetecek gücüm olsaydı veya sağlam bir yere sığınabilseydim."
81- (Elçiler) Dediler ki: "Ey Lut, biz Rabbinin elçileriyiz. Onlar sana kesin olarak ulaşamazlar. Gecenin bir parçasında ailenle birlikte yürü (yola çık). Sakın, hiçbiriniz dönüp arkasına bakmasın; fakat senin karın başka. Çünkü onlara isabet edecek olan, ona da isabet edecektir. Onlara va'dolunan (azap) sabah vaktidir. Sabah da yakın değil mi?"
82- Böylece emrimiz geldiği zaman, üstünü altına çevirdik ve üzerlerine balçıktan pişirilmiş, istif edilmiş taşlar yağdırdık;
83- Rabbinin Katında 'belli bir biçime sokulmuş, damgalanmış' olarak. Bunlar zalimlerden uzak değildir.
Lut as ın , kavmine kızlarını teklif etmesi haşa "alın onlara ne derseniz edin" anlamında değil ,"kızlarım " demesi kavminin kızları anlamında olup,"size haram kılınan bu fiili terkederek Allah cc nin sizin fıtratınıza koymuş olduğu karşı cinsle evlenme usulunu uygulayın" demesi anlamındadır.
Hicr suresi 61-77. ayetlerinin mealleri şöyledir.
61- Böylelikle elçiler Lut ailesine geldiklerinde,
62- (Lut) Dedi ki: "Sizler gerçekten tanınmamış bir topluluksunuz."
63- "Hayır" dediler. "Biz sana, onların hakkında kuşkuya kapıldıkları şeyle geldik."
64- "Sana gerçeği getirdik, biz şüphesiz doğru söyleyenleriz."
65- "Hemen aileni gecenin bir bölümünde yola çıkar, sen de onların ardından git ve sizden hiç kimse arkasına bakmasın; emrolunduğunuz yere gidin."
66- Ve onlara şu emri verdik: "Sabaha çıkarlarken onların arkası mutlaka kesilecektir."
67- Şehir halkı birbirlerine müjdeler vererek geldi.
68- (Lut onlara) "Bunlar benim konuğumdur, beni utandırıp-dillere düşürmeyin" dedi.
69- "Allah'tan korkup-sakının ve beni küçük düşürmeyin."
70- Dediler ki: "Biz seni 'herkes(in işin)e karışmaktan' alıkoymamış mıydık?"
71- Dedi ki: "Eğer yapmak-istiyorsanız, işte bunlar, benim kızlarım."
72- Ömrüne andolsun ki, onlar, sarhoşlukları içinde kör-sersemdiler.
73- Derken, tan yerinin ağarma vaktine girdiklerinde onları (o korkunç ve dayanılmaz) çığlık yakalayıverdi.
74- Anında (yurtlarının) üstünü altına çevirdik ve üzerlerine balçıktan pişirilmiş taş yağdırdık.
75- Elbette bunda 'derin bir kavrayışa sahip olanlar' için gerçekten ayetler vardır.
76- O (şehir de) gerçekten bir yol üstünde (hala) durmaktadır.
77- Elbette, bunda iman edenler için gerçekten ayetler vardır.
Şuara suresi 160-175. ayetlerinin mealleri şöyledir.
60- Lut (kavmi) de, gönderilen (elçi)leri yalanladı.
161- Hani onlara kardeşleri Lut: "Sakınmaz mısınız?" demişti.
162- "Gerçek şu ki, ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim."
163- "Artık Allah'tan korkup-sakının ve bana itaat edin."
164- "Buna karşılık ben sizden bir ücret istemiyorum; ücretim yalnızca alemlerin Rabbine aittir."
165- "Siz insanlardan (cinsel arzuyla) erkeklere mi gidiyorsunuz?
166- "Rabbinizin sizler için yaratmış bulunduğu eşlerinizi bırakıyorsunuz. Hayır, siz sınırı çiğneyen bir kavimsiniz."
167- Dediler ki: "Ey Lut, eğer (bu söylediklerine) bir son vermeyecek olursan, gerçekten (burdan) sürülüp çıkarılanlardan olacaksın."
168- Dedi ki: "Gerçekten ben, sizin bu yaptığınıza öfke ile karşı olanlardanım."
169- "Rabbim, beni ve ailemi bunların yaptıklarından kurtar."
170- Bunun üzerine onu ve bütün ailesini kurtardık.
171- Yalnızca geri kalanlar içinde bir kocakarı hariç.
172- Sonra geride kalanları yerle bir ettik.
173- Ve üzerlerine bir yağmur yağdırdık; uyarılıp-korkutulanların yağmuru ne kötü.
174- Gerçekten, bunda bir ayet vardır, ama onların çoğu iman etmiş değildirler.
175- Ve şüphesiz, senin Rabbin, güçlü ve üstün olandır esirgeyendir.
Neml suresi 54-59. ayetlerinin mealleri şöyledir.
54- Lut da; hani kavmine demişti ki: "Siz, açıkça gördüğünüz halde, yine de o çirkin utanmazlığı yapacak mısınız?"
55- "Siz gerçekten, kadınları bırakıp şehvetle erkeklere mi yaklaşıyorsunuz? Hayır, siz (yaptığı şeyi) bilmeyen bir kavimsiniz."
56- Kavminin cevabı: "Lut ailesini şehrinizden sürüp çıkarın. Temiz kalmak isteyen insanlarmış" demekten başka olmadı.
57- Biz de, onu ve ailesini kurtardık, yalnızca karısı hariç; onu geride (azap içinde kalanlar arasında) takdir ettik.
58- Ve üzerlerine bir yağmur yağdırdık. Uyarılanların yağmuru ne kötüdür.
59- Dedi ki: "Hamd Allah'ındır ve selam O'nun seçtiği kullarının üzerinedir. Allah mı daha hayırlı yoksa onların ortak koştukları mı?"
Ankebut suresi 28-35. ayetlerinin meali şöyledir.
28- Lut da; hani kavmine demişti: "Siz gerçekten, sizden önce alemlerden hiç kimsenin yapmadığı 'çirkin bir utanmazlığı' yapıyorsunuz."
29- "Siz, (yine de) erkeklere yaklaşacak, yol kesecek ve biraraya gelişlerinizde çirkinlikler yapacak mısınız?" Bunun üzerine kavminin cevabı yalnızca: "Eğer doğru söylüyor isen, bize Allah'ın azabını getir" demek oldu.
30- Dedi ki: "Rabbim, fesat çıkaran (bu) kavme karşı bana yardım et."
31- Bizim elçilerimiz İbrahim'e bir müjde ile geldikleri zaman, dediler ki: "Gerçek şu ki, biz bu ülkenin halkını yıkıma uğratacağız. Çünkü onun halkı zalim oldular.
32- Dedi ki: "Onun içinde Lut da vardır." Dediler ki: "Onun içinde kimin olduğunu Biz daha iyi biliriz. Kendi karısı dışında, onu ve ailesini muhakkak kurtaracağız. O (karısı) arkada kalacak olanlardandır."
33- Elçilerimiz Lut'a geldikleri zaman o, bunlar dolayısıyla kötüleşti ve içi daraldı. Dediler ki: "Korkuya düşme ve hüzne kapılma. Karın dışında, seni ve aileni muhakak kurtaracağız. O ise, arkada kalacaktır."
34- "Şüphesiz Biz, fasıklık yapmalarından dolayı, bu ülke halkının üstüne gökten iğrenç bir azap indireceğiz."
35- Andolsun, Biz akledebilecek bir kavim için orada apaçık bir ayet bırakmışızdır.
Saffat suresi 133-138. ayetlerinin meali şöyledir.
133- Gerçekten Lût da gönderilmiş (elçi)lerdendi.
134- Hani Biz onu ve ailesini topluca kurtarmıştık.
135- Geride bırakılanlar arasında bir yaşlı kadın dışında.
136- Sonra geride kalanları yerle bir ettik.
137- Siz onların üstünden muhakkak geçip gidiyorsunuz; sabah vakti.
138- Ve geceleyin. Yine de akıllanmayacak mısınız?
Kamer suresi 33-40. ayetlerinin meali şöyledir.
33- Lut kavmi de uyarıları yalanladı.
34- Biz de onların üzerine taş yağdıran bir kasırga gönderdik. Yalnız Lut ailesini (bu azaptan ayrı tuttuk;) onları seher vakti kurtardık;
35- Tarafımızdan bir nimet olarak. İşte Biz, şükredenleri böyle ödüllendiririz.
36- Oysa andolsun, zorlu yakalamamıza karşı onları uyarmıştı. Fakat onlar, bu uyarıları kuşkuyla karşılayıp-yalanlamakta direttiler.
37- Andolsun onlar, onun konuklarından da murad almak için baskı yaptılar. Biz de onların gözlerini silip kör ettik. "İşte azabımı ve uyarmamı tadın."
38- Andolsun onları bir sabah vakti erkenden, üzerlerinde kararını kılmış bir azap yakalayıp-bastırıverdi.
39- Şimdi azabımı ve uyarmamı tadın.
40- Andolsun Biz Kur'an'ı zikr (öğüt alıp düşünmek) için kolaylaştırdık. Fakat öğüt alıp-düşünen var mı?
Zariyat suresinde,31-37. ayetler arasında ibrahim as ile ona gelen elçiler ile aralarında , lut as kavmi ile ilgili şu konuşmalar geçer.
31- (İbrahim) dedi ki: "Şu halde sizin asıl isteğiniz nedir, ey elçiler?"
32- "Doğrusu biz, suçlu-günahkar bir kavme gönderildik" dediler.
33- "Üzerlerine çamurdan (iyice sertleşip kaskatı kesilmiş) taşlar yağdırmak için."
34- "(Ki bu taşların her biri,) Rabbinin Katında ölçüyü taşıranlar için (herkese ayrı ayrı) işaretlenmiştir."
35- Bu arada, mü'minlerden orda kim varsa çıkardık.
36- Ne var ki, orda Müslümanlardan olan bir evden başkasını bulmadık.
37- Ve orada, acı bir azaptan korkanlar için bir ayet bıraktık.
Zariyat . de anlatılan bölüm diğer surelerdeki bölümlerden ayrı olarak bu helak olayının ibrahim as a olup bitmiş bir şekilde anlatıldığını gösteriyor. Aynı helak edilme olayı ibrahim'in misafirleri ile ilgili anlatımlarda(hicr ve hud s) olmadan önce anlatılmasına rağmen aynı misafirler zariyat suresinde bu olayın bittikten sonraki halini anlatmaktadır, bu şekil bir anlatımın sebebi nedir?
Helak olayının Allah cc nin kitabında karara bağlanmış bir olay olduğu artık bunun geri çevirlemeyeceği yani lut as ın kavminin iman edip helaktan kurtulması mümkün olduğu halde onların iman etmeyeceklerinin daha önceden bilindiğinin anlatımı olup, bu durum hud s. 76 da" Ey İbrahim! Bundan vazgeç. Çünkü Rabbinin (azap) emri gelmiştir. Ve onlara, geri çevrilmez bir azap mutlaka gelecektir!" şekilinde ifade edilmiştir.
Nuh as kıssasında gördüğümüz gibi lut as ın karısı ona iman etmeyenler içinde idi ve helak olanlarla birlikte kalmayı hak etmişti, bu durum tahrim suresi 10. ayette şöyle anlatılır.
" Allah, inkâr edenlere, Nuh'un karısı ile Lût'un karısını misal verdi. Bu ikisi, kullarımızdan iki sâlih kişinin nikâhları altında iken onlara hainlik ettiler. Kocaları Allah'tan gelen hiçbir şeyi onlardan savamadı. Onlara: Haydi, ateşe girenlerle beraber siz de girin! denildi."
Lut as ın kavmi müşrik olmasının yanında ahlaki yöndende çökmüş bir kavim idi . Allahın kendilerine gönderdiği resule iman etmeyerek helak olmayı hak etmişlerdir. Kur'anın değişik surelerinde anlatılan bu kıssanın ayetlerini bir araya toplayarak bir bütünlük içinde toplamaya gayret ettik. Selam gönderilen resullerin üzerine olsun.
EN DOĞRUSUNU ALLAH CC BİLİR.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)