Taktülu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Taktülu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

7 Kasım 2017 Salı

Nisa s. 29. Ayetindeki "Ve la Taktülu Enfüseküm" Emrinin, "İntihar Etmeyiniz" Şeklinde Yapılan Çevirileri Üzerine

Kur'an'ın bir başka dile çevirisinde veya bazı ayetlerinin yorumlanmasında, ilgili ayetin bağlam ve bütünlük gözetilmeden çeviri veya yorumunun yapılmasından dolayı, ortaya bazı anlama sorunlarının çıktığı malumdur. Yazımızda Nisa s. 29. ayeti içinde geçen bir cümlenin, yapılan çeviri ve yorumlarında bağlam ve bütünlük gözetilmemesi ortaya çıkan bir soruna dikkat çekmeye çalışacağız.

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لَا تَأْكُلُوا أَمْوَالَكُمْ بَيْنَكُمْ بِالْبَاطِلِ إِلَّا أَنْ تَكُونَ تِجَارَةً عَنْ تَرَاضٍ مِنْكُمْ ۚ وَلَا تَقْتُلُوا أَنْفُسَكُمْ ۚ إِنَّ اللَّهَ كَانَ بِكُمْ رَحِيمًا
Yazımıza konu edeceğimiz, Nisa s. 29. ayeti içinde geçen وَلَا تَقْتُلُوا أَنْفُسَكُمْ cümlesinin bazı meallerde, Kendinizi öldürmeyiniz veya İntihar etmeyiniz şeklinde çevrilmiş olduğu, veya bazı tefsirlerde bu cümlenin intiharı yasakladığı konusunda görüşlere rastlanılmaktadır. Cümle içindeki Enfüseküm kelimesinin çevirisinin, Kendinizi veya Birbirinizi şeklinde her iki anlama da gelebileceği, fakat bu iki anlamdan hangisinin tercih edilebileceği meselesinde, kelimenin geçtiği ayetin bağlam ve bütünlüğüne dikkat edilmesi gereği önem kazanmaktadır.

Şimdi konuyu daha kolay anlayabilmek için وَلَا تَقْتُلُوا أَنْفُسَكُمْ cümlesinin, İntihar etmeyiniz olarak çevrildiği bir meali ele alalım.

 (Nisa s. 29) Ey imân etmiş olanlar! Mallarınızı aranızda bâtıl yere yemeyiniz. Meğer ki karşılıklı rızayla yapıları bir ticaret olsun. Ve kendinizi de öldürmeyiniz. Şüphe yok ki Allah Teâlâ sizlere rahîmdir.

Bu ayetteki وَلَا تَقْتُلُوا أَنْفُسَكُمْ cümlesinin intihar etmenin yasak olduğuna dair bir anlam dahilinde çevirmenin isabetli olup olmadığını, bir sonraki 30. ayetten anlamak mümkündür.

(Nisa s. 30) Kim, zulüm ve düşmanlıkla bunu yaparsa; yakında onu cehenneme sokacağız. Bu Allah'a kolaydır.
Nisa s. 30. ayetindeki, "Kim, zulüm ve düşmanlıkla bunu yaparsa" cümlesi, 29. ayetteki وَلَا تَقْتُلُواأَنْفُسَكُمْ cümlesine bağlanmakta, ilgili cümleyi Kendinizi öldürmeyin olarak bir çeviri tercihi yaptığımızda "Kim,zulüm ve düşmanlık ile kendisini öldürürse" anlamına gelmektedir. Böyle bir ifade, kendini öldürmenin veya intihar etmenin haklı bir gerekçeye dayanabileceği, yani zulüm ve düşmanlık harici bir durumda intihar etmenin meşru bir gerekçe olabileceği gibi anlam taşımaktadır. İnsanın kendisini öldürmesinin hiç bir surette haklı bir gerekçesi olamayacağına göre, 29. ayetteki Enfüseküm kelimesine Kendinizi anlamı değil, Birbirinizi anlamının verilmesi daha uygun olacaktır.

Şimdi Nisa s. 29. ayetindeki وَلَا تَقْتُلُوا أَنْفُسَكُمْ cümlesine, Birbirinizi öldürmeyin şeklinde bir anlam üzerinden konumuza devam edelim.

 (Nisa s. 29) Ey iman edenler, mallarınızı, sizden karşılıklı anlaşmadan (doğan) bir ticaretten başka haksız 'nedenler ve yollarla (batılca) ' yemeyin. Ve birbirinizi de öldürmeyin. Şüphesiz, Allah, sizi çok esirgeyendir.

(Nisa s. 30) Kim, zulüm ve düşmanlıkla bunu yaparsa; yakında onu cehenneme sokacağız. Bu Allah'a kolaydır.

29. ayetteki وَلَا تَقْتُلُوا أَنْفُسَكُمْ cümlesinin, Birbirinizi de öldürmeyin şeklinde çevrilmesinden sonra, bu cümleyi 30. ayet ile bağladığımızda, ortaya "Kim zulüm ve düşmanlık ile birbirini öldürürse" şeklinde bir anlam ortaya çıkacaktır. Yani Allah (c.c), iman edenlerin zulüm ve düşmanlık ile birbirini öldürmelerini yasaklamaktadır.

Bu sefer de, bir müminin diğer bir mümini öldürmesinin haklı bir gerekçesi olabileceği sorunu ortaya çıkacak, ve böyle bir durumun haklı bir gerekçesinin ne olabileceği sorusunun cevabı aranacaktır. Bu sorunun cevabı için Hucurat s. 9. ayetine gitmemiz gerekecektir.

(Hucurat s. 9) Eğer müminlerden iki topluluk birbirleriyle savaşırlarsa aralarını düzeltiniz; eğer biri diğeri üzerine saldırırsa, saldıranlarla Allah'ın buyruğuna dönmelerine kadar savaşınız; eğer dönerlerse aralarını adaletle bulunuz, adil davranınız, şüphesiz Allah adil davrananları sever.

Hucurat s. 9. ayetinde, Mümin olarak vasıflandırılmış olan iki topluluğun aralarındaki savaşından bahsedilmektedir. Ayet, birbirleri ile savaşan iki mümin gurubun  aralarının düzeltilmesini, iki mümin gurubun arasında barış sağlandıktan sonra, bir mümin gurup diğer mümin guruba saldırmak sureti ile barışı bozacak olursa, saldırgan olan mümin taraf ile savaşılarak, saldırgan gurubun  yeniden barışa dönmesi emredilmektedir. 

Böyle bir durumda ise, mümin bir gurubun diğer mümin bir gurubu öldürmesi söz konusu olmaktadır. Barışı bozan mümin taraf ile savaşılması gerektiği bizlere, bir müminin diğer bir mümini öldürmesinin meşru bir sebep dahilinde olabileceğini de göstermektedir. 

Sonuç olarak; Nisa s. 29. ayetinde geçen أَنْفُسَكُمْ kelimesinin, Kendinizi veya Birbirinizi şeklinde her iki anlama da gelebileceği, bu iki anlamdan hangisinin daha uygun olacağı, ayetin bağlam ve bütünlüğünden anlaşılabilecektir. Bu kelimenin, Kendinizi şeklinde çevrilmesinin bağlam ve bütünlüğe uymadığı, Birbirinizi şeklinde çevrilmesinin bağlam ve bütünlüğe daha uygun olacağı görülmektedir.

Bu çalışmayı yapma amacımız, farklı şekilde çevrilmeye müsait olan bir kelimenin, hangi çevirisinin daha uygun olacağının, ayet ve Kur'an bütünlüğü dikkate alınarak bulunabileceğini göstermeye çalışmaktır. Bir kelimenin uygun olmayan bir anlamının çeviriye dahil edilmesi, bir takım sorular ve müşkülat çıkarması açısından sakıncaları olduğu bilinmelidir.

                                            EN DOĞRUSUNU ALLAH (C.C) BİLİR.