4 Mayıs 2016 Çarşamba

EYYUB (a.s) : Şükreden Bir Kul Örneği

Kur'an , içinde barındırdığı elçi kıssaları ile , onların yaşantılarını bizlere örneklik olarak sunarak , yaşantımızı onların yaşamları üzerinden şekillendirmemizi istemektedir. Eyyub (a.s) , bizlere kıssası anlatılan elçilerden birisi olarak Kur'anda yerini almıştır. Onun kıssasında öne çıkan nokta , ona dokunan bir zarar ve o zararın ondan giderilmiş olmasıdır. 

Elçi kıssalarının mesaj içerikli bir çok yönü olduğunu , bundan önceki kıssalar ile ilgili yazılarımızda vurgulamaya çalışarak , Eyyub (a.s) kıssasını farklı yönlerden okumaya çalışmıştık. Bu yazımızda , Kuranın bir çok yerinde gördüğümüz nankör insan tiplemesine karşılık , şükreden insan örneği olarak Eyyub (a.s) ı okumaya çalışacağız.

[016.053-54]  Size gelen her nimet Allah'tandır. Sonra, bir sıkıntıya uğradığınızda yalnız O'na sığınırsınız. Ama sonra sizin o sıkıntınızı giderince, içinizden bir kısmı hemen Rab’lerine ortak koşarlar.
[010.012]  İnsana bir sıkıntı dokunduğu vakit, gerek yan yatarken gerek otururken, gerek dikilirken, Bize dua eder durur; kendisinden sıkıntısını gideriverdik mi sanki kendisine dokunan o sıkıntı için Bize yalvarmamış gibi geçer gider. İşte o müsriflere yaptıkları işler, böylece güzel gösterilmektedir.
[030.033] İnsanların başına bir sıkıntı gelince, Rablerine yönelerek O'na yalvarırlar. Sonra Allah, katından onlara bir rahmet (nimet ve bolluk) tattırınca, bakarsınız ki onlardan bir gurup yine Rablerine ortak koşuyorlar.

[010.022-23] Sizi karada ve denizde yürüten Allah'tır. Bulunduğunuz gemi, içindekileri güzel bir rüzgarla götürürken yolcular neşelenirler; bir fırtına çıkıp da onları her taraftan dalgaların sardığı ve çepeçevre kuşatıldıklarını sandıkları anda ise Allah'ın dinine sarılarak, «Bizi bu tehlikeden kurtarırsan and olsun ki şükredenlerden oluruz» diye O'na yalvarırlar. Allah onları kurtarınca, hemen yeryüzünde haksız yere taşkınlıklara başlarlar. Ey insanlar! Geçici dünya hayatında yaptığınız taşkınlık aleyhinizedir. Sonra dönüşünüz Bizedir. Yaptıklarınızı size bildiririz.
[029.065]  Gemiye bindiklerinde; dini yalnız Allah'a tahsis ederek O'na yalvarırlar. Ama onları karaya çıkararak kurtarınca, hemen Allah'a şirk koşarlar.

Yukarıda verdiğimiz  ayet örneklerinde ortak nokta , başı dara düştüğünde Allah (c.c) yi hatırlayan , ona yalvaran , fakat başı dardan kurtulunca nankörlük yapan insan örnekleridir. Kur'anın daha bir çok yerinde gördüğümüz ve insanın nankörlüğünü yeren ayetleri dikkate aldığımızda , Eyyub (a.s) ın başı dara düştüğünde ve dardan kurtulduğunda yaptıkları , bizlere örneklik teşkil  etmektedir.

[021.083-4] Eyyûb’u da an! Hani o: «Ya Rabbî,bu dert bana iyice dokundu. Sen merhametlilerin en merhametli olanısın!» diye niyaz etmiş, Biz de onun duasını kabul buyurup katımızdan bir lütuf ve ibadet edenlere bir ders olmak üzere, hastalığını iyileştirmiş, kendisine aile ve dostlarını bir misliyle beraber vermiştik.
[038.041-44]  Kulumuz Eyyub'u da an; Rabbine: «Doğrusu şeytan bana yorgunluk ve azap verdi» diye seslenmişti.«Ayağını yere vur! İşte yıkanacak ve içilecek soğuk bir su» dedik.Bizden bir rahmet ve olgun akıl sahipleri için de bir ibret olmak üzere ona hem ailesini hem de onlarla beraber bir mislini bağışladık.Ey Eyyüb: «Eline bir demet sap al, onunla vur, yeminini bozma» demiştik. Gerçekten O çok sabırlı bir kulumuzdu, daima Allah'a yönelirdi

Eyyub (a.s) ın kıssasını anlatan ayetleri okuduğumuzda onun başına, onu kedere ve sıkıntıya sokan bir hastalık gelmiş ve bu hastalıktan kurtulmak için Allah (c.c) ye dua etmiştir. Onun bu duasının, sadece kavli dua şeklinde değil tedavi amaçlı olarak fiili dua şeklinde de gerçekleşmiş olduğu unutulmamalıdır. 

Eyyub (a.s) , başına gelen sıkıntı için her insan gibi Allah'a dua etmiştir , ancak bu sıkıntıdan kurtulduktan sonra nankörlük etmemiş , şükreden bir kul olarak hayatına devam etmiştir.

Eyyub (a.s) örneği , sıkıntıya düşen bir kulun , sıkıntıdan kurtulduktan sonra yapması gereken davranışı sergileyen , gerçek hayat içinden yaşanmış bir kesit olarak , şükreden bir kul olmayı bizlere öğretmektedir. 

İnsan olarak hayatımızın herhangi bir bölümünde bizi sıkıntıya sokan bir durum ile karşılaşabiliriz. Karşılaştığımız bu sıkıntılı durumdan kurtulmak için yaptığımız çabaların karşılığı olarak sıkıntıdan kurtulduktan sonra nankörlük yapmayarak şükreden bir kul olmak , bizden istenen bir durumdur. 

Ancak pek çok insan yapması gerekeni yerine getirmeyerek nankörlüğü seçmektedir. Kur'an insanın bu olumsuz yanını bir çok ayette eleştirerek olması gerekeni öğretmektedir. Eyyub (a.s) işte böyle bir öğretimin canlı bir örneğini oluşturmaktadır.

Sonuç olarak ; Elçiler "Rol Model" insanlar olarak , bizlere yaşadığımız hayat içinde karşılaştığımız sorunlar ile nasıl mücadele etmemizi bizlere öğretmektedir. Eyyub (a.s) böyle bir model elçilerden olup , onun modelliği "Şükreden bir kul" olmasıdır. Kur'anın bir çok yerinde kendisine dokunan darlık ve sıkıntıdan sonra bolluk ve feraha kavuşunca , önceki sıkıntılı durumunu unutarak, nankörlüğe koşan insan tiplemelerini okuduğumuz zaman , Eyyub (a.s) ın başına gelen sıkıntıya karşı nasıl davrandığı , o sıkıntı ondan gidince nankörlüğe koşmayıp şükrüne devam ettiğinin bildirilmesi , örnek bir davranış olarak bizlere gösterilmektedir.

                                 EN DOĞRUSUNU ALLAH (C.C) BİLİR.

2 yorum:

  1. Ey Nûh'la beraber gemiye bindirip kurtardığımız insanların soyundan gelenler, şüphe yok ki Nûh, çok şükreden bir kuldu. İsra-3.

    demek ki çokça şükreden kul olarak bize örnek gösterilen nuh peygambermiş. eyyup peygamber şükretmedimi dersiniz etmiştir ama şükür konusunda örnek gösterile kul nuh peygamberdir. sabır bakımından eyyup peygamberdir.. özellikler bir birine karıştırılmasa daha faydalı olacaktır inş...

    YanıtlaSil
  2. Hz. Eyub'un Sabretmesi ve Allaha yönelmesi ön planda ... Yazıyı düzeltmeniz daha doğru olmaz.mı?

    YanıtlaSil