Tevbe s. 41. ayetine baktığımızda, bu ayet içinde geçen Hifafen ve Sikalen kelimelerinin birbirinden farklı anlamlarda çevrildiği görülecektir. Yapılan bu çevirilerden hangisinin daha doğru olabileceği ise, ayetin sahip olduğu bağlam dikkate alınarak tespit edilebilir.
İnfirû hıfâfen ve sikâlen ve câhidû bi emvâlikum ve enfusikum fî sebîlillâh(sebîlillâhi), zâlikum hayrun lekum in kuntum ta´lemûn(ta´lemûne). |
Bu ayetin çevirilerine baktığımızda şu şekilde çevrildiğini görmekteyiz;
[009.041] [DI] İsteyen, istemeyen, hepiniz savaşa çıkın. Allah yolunda
mallarınızla, canlarınızla cihat edin. Bilirseniz bu sizin için hayırlıdır.
[009.041] [FK] Kolayınıza da gelse zorunuza da gitse mutlaka sefere çıkınız,
Allah yolunda mallarınızla ve canlarınızla cihad ediniz. Eğer bilirseniz bu
sizin için daha hayırlıdır.
[009.041] [DV] (Ey müminler!) Gerek hafif, gerek ağır olarak savaşa çıkın,
mallarınızla ve canlarınızla Allah yolunda cihad edin. Eğer bilirseniz, bu sizin
için daha hayırlıdır.
[009.041] [E0] Sizler gerek sebükbar ve gerek ağırlıklı olarak seferber olunuz
ve mallarınızla canlarınızla Allah yolunda cihâd ediniz, eğer bilir takımdan
iseniz bu sizin için hayırdır.
Bu ayetin böyle farklı çevirilere sahip olmasına sebep olan kelime, ayet içindeki Hifafen ve Sikalen kelimeleridir. Bu kelimelerin çevirilerinin hangisinin daha isabetli olabileceğini ise, Tevde s. 38. ayetinden itibaren okumaya başladığımızda anlamak mümkündür.
Yâ eyyuhellezîne âmenû mâ lekum izâ kîle lekumunfirû fî sebîlillâhissâkaltum ilel ard(ardi), e radîtum bil hayâtid dunyâ minel âhireh(âhireti), fe mâ metâul hayâtid dunyâ fîl âhireti illâ kalîl(kalîlun). |
[009.038] Ey iman edenler! Size ne oldu ki, «Allah yolunda savaşa çıkın!»
denildiği zaman yere çakılıp kalıyorsunuz? Dünya hayatını ahirete tercih mi
ediyorsunuz? Fakat dünya hayatının faydası ahiretin yanında pek azdır.
Sekale; Ağırlık anlamında kullanılan bir kelimedir. Kişinin bir işi yapmaktaki isteksizliği de bu kelime ile ifade edilmektedir. Bu kelimenin karşıtı ise Hiffetün olup, bir işi yapmaktaki isteklilik te bu kelime ile ifade edilmektedir.
Tevbe s. 41. ayetinde geçen Sikalen kelimesinden türeyen bir başka kelime, 38. ayet içinde de geçmektedir. 38. ayet içinde bu kelime, bir işi yapmaktaki isteksizlik yani savaşa gitmekten hoşlanmamak, dünya hayatına meyletmek anlamında kullanmaktadır. 41. ayet içinde geçen kelimenin anlamı, bu ayet içindeki anlam ile yakından alakalıdır.
[009.039] Eğer savaşa çıkmazsanız Allah sizi acıklı bir azaba uğratarak
yerinize başka bir toplum getirir. Siz Allah'a hiç bir zarar dokunduramazsınız.
Çünkü Allah'ın gücü her şeyi yapmaya yeter.
[009.040] Eğer siz ona yardım etmezseniz; doğrusu Allah, ona yardım
etmişti. Hani kafirler onu çıkarmışlardı da, o ikinin ikinicisydi. Hani onlar
mağarada idiler ve hani o, arkadaşına; üzülme, Allah bizimledir, diyordu. Bunun
üzerine Allah, ona sekinetini indirmişti, onu sizin görmediğiniz ordularla
desteklemişti. Ve küfretmiş olanların sözünü alçaltmıştı. Allah'ın kelimesi ise
en yüce olandır. Allah; Aziz'dir, Hakim'dir.
Ayetleri bağlamı dikkate alarak okuduğumuzda, 41. ayet içinde geçen iki kelimeye anlam isabetli bir verilmesi için, 38. ayette geçen anlamın dikkate alınması gerekmektedir. 38. ayet içinde bu kelimenin, bir işi yapmakta isteksiz olmak anlamında kullanılması, ikinci kelimenin de onun karşıt anlamlısı olduğu dikkate alınarak, bir işi yapmakta istekli olmak anlamında kullanılmasını gerektirdiğini söyleyebiliriz.
Buna göre Tevbe s. 41. ayetinde geçen Hifafen, bir işi yapmakta istekli olmayı, Sikalen ise bir işi yapmakta istekli olmamayı ifade etmek olarak çevrilmesi gerektiğini düşünmekteyiz.
[009.041] [DI] İsteyen, istemeyen, hepiniz savaşa çıkın. Allah yolunda mallarınızla, canlarınızla cihat edin. Bilirseniz bu sizin için hayırlıdır.
[009.041] [FK] Kolayınıza da gelse zorunuza da gitse mutlaka sefere çıkınız, Allah yolunda mallarınızla ve canlarınızla cihad ediniz. Eğer bilirseniz bu sizin için daha hayırlıdır.
Yukarıda verdiğimiz ayet çevirilerinin bağlam gözetilerek, isteklilik ve isteksizliği ifade eden bir anlam verilerek çevrildiğini, dolayısı ile bu anlamı dikkate alan çevirilerin daha isabetli olduğunu söyleyebiliriz.
EN DOĞRUSUNU ALLAH (C.C) BİLİR.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder