26 Nisan 2012 Perşembe

Ayetlerin Rivayetlere Feda Edilmesi Örneği ( İsa a.s ın Akıbeti Meselesi)

Kur'an okumalarında yapılan en yanlış metod önkabullü  ve rivayetler öne çıkarılarak yapılan bir okumadır. Bu tür okuma örneklerini bundan önce "şefaat ayetleri" başlığı altında yazıya dökmeye çalışmıştık, aynı yanlış metod ile yapılan okuma örneklerinden bir taneside isa as ın ölmediği ve kıyamete yakın bir zamanda yeniden dünyaya döneceğidir. Kur'anda bu konuda kesin bir bilgi bulunmamasına rağmen önkabuller ve rivayetler öne çıkarılarak ve kur'an ayetlerinin bunlar ışığında okunarak yapılan yorumları neticesinde bu konu maalesef kur'ana mal edilmeye çalışılmıştır. Kur'anda israiloğulları için kullanılan "kelimeleri konuldukları yerden saptırmaları ve dillerini eğip bükmeleri" sözleri sadece onlara has değildir. Kendisini müslüman olarak vasıflayan önemli bir kesim bu yola başvurarak yanlış düşüncelerini kur'ana onaylatmak istemektedirler.  


İsa as ın yeniden dünyaya gelişi meselesi kur'an kaynaklı bir düşünce olmayıp hıristiyan kaynaklı bir düşüncedir ve hıristiyan kaynaklarından islama girmiş olup süreç içinde akide haline gelmiş ve neredeyse amentünün şartı haline sokulmuştur, önce hıristiyan kaynaklarındaki bu konu ile ilgili yazılanları sonra islam kaynaklarında bu konu ile ilgili rivayetleri sonrada bu konunun nasıl kur'ana nasıl yamanmak istediği konusunu ortaya koymaya gayret edeceğiz.   


     HIRİSTİYAN KAYNAKLARINDA İSA AS IN YENİDEN DÜNYAYA GELİŞİ  

------ "... Çünkü size yer hazırlamaya gidiyorum. Gider ve size yer hazırlarsam, siz de benim bulunduğum yerde olasınız diye gelip sizi yanıma alacağım." (Yuhanna, 14: 2-3
----- .. Sizden göğe alınan bu İsa, göğe çıktığını nasıl gördünüzse, aynı şekilde geri gelecektir. (Elçilerin İşleri, 1: 11)
-----Bunun için size, `İşte Mesih çölde' derlerse gitmeyin. 'Bakın, iç odalarda' derlerse inanmayın. Çünkü İnsanoğlu'nun gelişi, doğuda çakıp batıya kadar her taraftan görülen şimşek gibi olacaktır. (Matta, 24: 26-27)
-----Allah, Mesih'i belirlenen zamanda ortaya çıkaracaktır. Onur ve kudret sonsuza dek O'nun olsun. Amin. (Timoteusa 1. Mektup, 6: 15-16)
-----Bundan böyle, doğruluk tacı benim için hazır duruyor. Adil yargıç olan Rab, o gün bu tacı bana, ve yalnız bana değil, onun gelişini özlemle beklemiş olanların hepsine verecektir. (Timoteos'a 2. Mektup, 4: 8)
-----Göksel Egemenliğin bu müjdesi tüm uluslara bir tanıklık olmak üzere bütün dünyada duyurulacak, ve son o zaman gelecektir. (Matta, 24: 14)
-----"O zaman İnsanoğlu'nun (İsa’nın) belirtisi gökte görünecek. Yeryüzündeki bütün halklar ağlayıp dövünecek. İnsanoğlu'nun (İsa’nın) gökteki bulutlar üzerinde büyük güç ve görkemle geldiğini görecekler." (Matta, 24: 30)
-----"Melekler 'Ey Celileliler, neden göğe bakıp duruyorsunuz?' diye sordular. Sizden göğe alınan bu İsa, göğe gittiğini nasıl gördünüzse, aynı şekilde geri gelecektir." (Elçilerin İşleri, .1: 11).
-----"Oysa bizim vatanımız göklerdedir. Ve oradan kurtarıcı olan ... İsa Mesih'i bekliyoruz." (Filipililere Mektup, 3: 20).
-----İşte, bulutlarla geliyor! Her göz onu görecek...." (Vahiy, 1: 7)
-----Kardeşler, bilgiçliğe kapılmanızı önleyecek şu sırdan habersiz kalmanızı istemem: Sonunda bütün İsrail kurtulacaktır. Yazılmış olduğu gibi: "Kurtarıcı, Siyon'dan gelecek ve Yakup'un soyundan tanrısızlığı uzaklaştıracaktır. (Romalılara Mektup, 11: 25-26)
-----ncir ağacından ders alın! Dalları filizlenip yapraklarını sürünce, yaz mevsiminin yakın olduğunu anlarsınız. Aynı şekilde, bütün bunların gerçekleştiğini gördüğünüzde bilin ki, İnsanoğlu (İsa) yakındır, kapıdadır. (Matta, 24: 32-33)
-----İnsanoğlu (İsa) kendi görkemi içinde bütün melekleriyle birlikte gelince, görkemli tahtına oturacak. (Matta, 25: 31)
-----"Ne mutlu halim olanlara; çünkü onlar yeri miras alacaklar. (Matta, 5: 5)

        İSLAM KAYNAKLARINDA İSA AS IN YENİDEN DÜNYAYA GELİŞİ !       


Rivayet kitaplarında isa as ın yeniden dünyaya gelişi mütevatir! kaydıyla mevcut olup bu kayıt ile sahihlenen bir hadis'in red edilmesinin kişinin küfrünü gerektirdiği için bu hadisleri red etmenin önü kapatılmıştır, ancak rivayetlerin sahih olup olmadığı kur'an ölçüsüne vurulduğu zaman bu rivayetlerin gerçek yüzü ortaya çıkacaktır.  

-----Hayatım elinde olan Allah'a yemin ederim ki, Meryem oğlu (İsa Aleyhisselam)'ın adil bir hakim olarak sizin içinize inmesi muhakkak yakındır. O, salibi (haçı) kıracak (haça tapınmayı kaldıracak), domuzu öldürecek (domuz eti yemenin haram olduğunu bildirecek), cizyeyi kaldıracaktır, mal o kadar çoğalıp taşacak ki, hiç kimse mal kabul etmez olacaktır. (Sahih-i Müslim, 6/532)
----- Sizler on alameti görmedikçe hiçbir zaman Kıyamet kopmaz... Biri de İsa (as)'ın inmesi... (Müslim, Kitabü-l Fiten: 39
----- Vallahi Meryem oğlu (Hz. İsa Aleyhisselam), Feccu'r-Ravha nam mevkide, hacc yapmak veya umre yapmak yahut da her ikisini de yapmak için icabet edecektir. (Müslim, Hacc: 216, 1252)
-----Kıyamet on alamet görülmedikçe kopmaz: Duman, Deccal, Dabbetu'l arz, Güneş'in batıdan doğması, İsa'nın yeryüzüne inmesi... (Rudani, Büyük Hadis Külliyatı, 5. cilt, s. 362)
----- İsa inecek; emirleri: 'Haydi gel, bize namaz kıldır!' diyecek. Buna karşılık: 'Kiminiz kiminizin emiridir. Bu, Allah'ın bu ümmete bir lütfu keremidir' diyecek. (Rudani, Büyük Hadis Külliyatı, 5. cilt, s. 380)
-----Vallahi muhakkak ve muhakkak Meryem oğlu İsa inecek, hem adil bir hakem, adaletli bir hükümdar olarak inecek... (Sahih-i Müslim bi Şerhin-Nevevi, cilt 2, s.192; Kenzul Ummal, Kitabul-İman, Bab-ı Nüzul-i İsa İbn-i Meryem, 14/332)
-----İmamınız kendinizden olduğu halde, Meryem oğlu sizin içinize indiği zaman sizler nasıl olursunuz?" (Buhari, Enbiya 50, 3265, 3/1272; Müslim, İman: 71,155,1/136; Beyhaki, Esma ve Sıfat: 3265, 2/166

İsa as ın yeniden dünyaya gelmesi meselesinin en önemli yönü onun gelmesi ile onun taraftarlarının dünyanın hakimi olacaklarına dair inançtır, bu inanç iyiler ile kötüler arasında çıkacağı ileri sürülen " armagedon savaşı" ile ilgili bir konudur.   


                        ARMAGEDON  SAVAŞI   NEDİR ?   


Armagedon , incil'in yuhanna kitabına göre mesihe inananlar ile inanmayanlar arasında yapılacak olan son savaşın yeri ve adıdır. Günümüzde evanjelik hıristiyanlardaki inanca göre bu savaşta isa as geri dönecek zafer kazanıp iyilerin saltanatını oluşturacaktır. Evanjelikler bu kehanetin olmasını beklemeyip bunun gerçeklemesi için bir takım oyunlar oynadıkları malumdur . Amerika'nın önceki başkanı george bush'un azılı bir evanjelik olması ve islam dünyası ve müslümanlar üzerinde oynanan oyunlar ve amerikanın israil ile ilgili planları hep bu düşüncenin ürünü olup yahudiler ve müslümanlar arsında çıkacak büyük bir savaş ve bunun neticesinde isa as ın geri gelerek hıristiyanların dünya'ya hakim olmaları sağlanacaktır. Bunun için israil ve müslümanlar arasındaki düşmanlık devamlı surette canlı tutularak şartların oluşması sağlanmaya çalışılmaktadır. Amerikanın safsata bir kehanet uğruna dünya'yı ve insanları sürüklemeye çalıştığı durum ile ilgili çalışmaları bugün ortada olup ırak,iran, suriye ve israil üzerinde yaptıkları oyunlar hep bu savaşın oluşması ve isa as ın geri gelmesi için yapılmaktadır.   


Armagedon'un değişik bir versiyonu  islam inancına hadis adı altında sokularak , kıyamet alametlerinden bir tanesi olarak  piyasaya sürülmüştür , bu hadiste!!! şöyle denmektedir , ""Müslümanlar, Yahudilerle savaşmadıkça kıyamet kopmaz. Müslümanlar onlarla savaşıp öldürecekler. Hatta Yahudi bir taşın ve ağacın arkasında saklanıp gizlenecek, taş ya da ağaç şöyle seslenecek: "Ey Müslüman, Ey Allah'ın kulu, işte Yahudi arkamdadır, gel onu öldür. Garkad' adındaki ağaç müstesna... Çünkü o Yahudilerin ağacıdır." (Cem'ul Fevaid)"  


Hıristiyanların isa as ın gelmesi inancına müslümanlar tarafından sahip çıkılarak, "evet gelecektir ama sizden değil bizden olarak" şeklinde bir tez'le bu düşünce islamileştirilmeye çalışılmış ve konu ile ilgili hadisler uydurularak meselenin islami oluşturulmaya çalışılmıştır, bu yapılırken ilgili kur'an ayetleri isa as ın ölmediği yaşadığı ve ahir zamanda dünyaya geri geleceği şeklinde tahrif edilerek müslümanlara "işte böyle inanacaksınız" denilerek baskı oluşturulmuştur. Şimdi kur'an ayetlerinin isa as ın akıbeti konu ile ilgili söylediklerini anlamaya çalışalım. 


                                              İSA  AS  VE  AKIBETİ 


İsa as Allah cc nin israiloğullarına gönderdiği elçilerden bir tanesidir. İsrailoğulları elçilerie karşı uyguladıkları zulmü isa as a da uygulayarak onu öldürmeye çalışmış ancak bunu başaramamışlardır. Bu konu ile ilgili ayetler şu şekildedir. 
-----003.052 İsa onların inkarlarını hissedince: «Allah uğrunda yardımcılarım kimlerdir?» dedi. Havariler şöyle dediler: «Biz Allah'ın yardımcılarıyız, Allah'a inandık, O'na teslim olduğumuza şahid ol».
-----003.055 Allah buyurmuştu ki: Ey İsa! Seni vefat ettireceğim, seni nezdime yükselteceğim, seni inkâr edenlerden arındıracağım ve sana uyanları kıyamete kadar kâfirlerden üstün kılacağım. Sonra dönüşünüz bana olacak. İşte o zaman ayrılığa düştüğünüz şeyler hakkında aranızda ben hükmedeceğim.
-----004.157 Ve «Allah elçisi Meryem oğlu İsa'yı öldürdük» demeleri yüzünden (onları lânetledik). Halbuki onu ne öldürdüler, ne de astılar; fakat (öldürdükleri) onlara İsa gibi gösterildi. Onun hakkında ihtilâfa düşenler bundan dolayı tam bir kararsızlık içindedirler; bu hususta zanna uymak dışında hiçbir (sağlam) bilgileri yoktur ve kesin olarak onu öldürmediler.
-----004.158 Bilâkis Allah onu (İsa'yı) kendi nezdine kaldırmıştır. Allah izzet ve hikmet sahibidir.
-----004-159 Ehl-i kitaptan her biri, ölümünden önce ona muhakkak iman edecektir. Kıyamet gününde de o, onlara şahit olacaktır.
-----005.078 İsrailoğullarından inkar edenler, Davud'un ve Meryem oğlu İsa'nın diliyle lanetlenmişlerdi. Bu, baş kaldırmaları ve aşırı gitmelerindendi.
-----005.116-117 Allah: Ey Meryem oğlu İsa! İnsanlara, «Beni ve anamı, Allah'tan başka iki tanrı bilin» diye sen mi dedin, buyurduğu zaman o, «Hâşâ! Seni tenzih ederim; hakkım olmayan şeyi söylemek bana yakışmaz. Hem ben söyleseydim sen onu şüphesiz bilirdin. Sen benim içimdekini bilirsin, halbuki ben senin zâtında olanı bilmem. Gizlilikleri eksiksiz bilen yalnızca sensin. Ben onlara, ancak bana emrettiğini söyledim: Benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah'a kulluk edin, dedim. İçlerinde bulunduğum müddetçe onlar üzerine kontrolcü idim. Beni vefat ettirince artık onlar üzerine gözetleyici yalnız sen oldun. Sen her şeyi hakkıyle görensin.
-----043.059-65 Meryemoğlu, ancak kendisine nimet verdiğimiz ve İsrailoğullarına örnek kıldığımız bir kuldur.Eğer dileseydik, size bedel yeryüzünde sizin yerinizi tutacak melekler var ederdik.Sakın şeytan sizi bu yoldan alıkoymasın; şüphesiz o size apaçık bir düşmandır.İsa, açık delillerle geldiği zaman demişti ki: Ben size hikmet getirdim ve ayrılığa düştüğünüz şeylerden bir kısmını size açıklamak için geldim. Öyleyse Allah'tan korkun ve bana itaat edin.«Doğrusu Allah benim de Rabbimdir, sizin de Rabbinizdir, artık O'na kulluk edin, bu, doğru yoldur.» Ama, aralarında guruplaştılar, ayrılığa düştüler. Kıyamet gününün can yakıcı azabına uğrayacak zalimlerin vay haline!

 Meallerini verdiğimiz bu gibi ayetler rivayetlerin ışığında ele alınarak, " isa as ölmemiştir ve kıyamete yakın bir zamanda geri dönecektir" şeklindeki inanç kur'ana onaylattırılmaya çalışılmıştır. Şimdi bu ayetlerin bu düşüncelere onay verip vermediğini anlamaya çalışacağız. 


-----043.06 Ve hakkıkat o, saat için bir ılimdir, onun için sakın o saatin geleceğinde şekk etmeyin de bana tabi' olun, işte bu yegâne doğru yoldur.

Zuhruf s. 61. ayeti parantez içi tahrif metodu kullanılarak (isa'nın yere inişi) gibi sözler ilave edilmiş isa as ın yeniden gelişi düşüncesi doğrultusunda kullanılmaya çalışılmıştır,habuki kur'an çerçevesinden bakan bir göz Allah cc nin gönderdiği elçilerin muhataplarına kıyamet'in gelmesi ile ve ahiretteki hesap günü için orkuttuğu malumdur. 

-----006.015 «Ben Rabbime karşı gelirsem, büyük günün azabından korkarım» de.
----- 007.059 Andolsun ki Nuh'u elçi olarak kavmine gönderdik. Dedi ki: Ey kavmim! Allah'a kulluk edin, sizin ondan başka tanrınız yoktur. Doğrusu ben, üstünüze gelecek büyük bir günün azabından korkuyorum.
 -----010.015 Ayetlerimiz onlara açık açık okununca, bizimle karşılaşmayı ummayanlar, «Bundan başka bir Kuran getir veya bunu değiştir» dediler. De ki: «Onu kendiliğimden değiştiremem, ben ancak, bana vahyolunana uyarım. Ben Rabbime karşı gelirsem, büyük günün azabına uğramaktan korkarım.»
----- 011.026(nuh) Allahdan başkasına ıbadet etmeyin, cidden ben size elîm bir günün azâbından korkuyorum.
-----011.084 Medyen'e de kardeşleri Şuayb'ı (gönderdik). Dedi ki: Ey kavmim! Allah'a kulluk edin! Sizin için ondan başka tanrı yoktur. Ölçüyü ve tartıyı eksik yapmayın. Zira ben sizi hayır (ve bolluk) içinde görüyorum. Ve ben, gerçekten sizin için kuşatıcı bir günün azabından korkuyorum.
-----026.135 (hud) Cidden ben size büyük bir günün azâbından korkuyorum.

-----Nisa s . 157-158-159. ayetinde ," Ve «Allah elçisi Meryem oğlu İsa'yı öldürdük» demeleri yüzünden (onları lânetledik). Halbuki onu ne öldürdüler, ne de astılar; fakat (öldürdükleri) onlara İsa gibi gösterildi. Onun hakkında ihtilâfa düşenler bundan dolayı tam bir kararsızlık içindedirler; bu hususta zanna uymak dışında hiçbir (sağlam) bilgileri yoktur ve kesin olarak onu öldürmediler. doğrusu Allah onu kendine doğru ref'eyledi, Allah bir azîz, hakîm bulunuyor.Ehl-i kitaptan her biri, ölümünden önce ona muhakkak iman edecektir. Kıyamet gününde de o, onlara şahit olacaktır." mealindeki ayetin isa as ın ölmediğine ve semaya ref edildiğine dair bir delil olduğu ileri sürülmektedir.159. ayetin metnindeki "Ve in min ehlil kitâbi illâ le yu’minenne( ehli kitaptan olan hiç kimse yoktur'ki ona mutlaka iman edecektir) bihî ( ona yani isa'ya)kable mevti(mevtihî),( ölümünden önce) ve yevmel kıyâmeti yekûnu aleyhim şehîdâ(şehîden)." (kıyamet günü  o onlara şahit olacaktır). Bu ayetteki "gable mevtihi" kelimesi ehli kitabın ölümüne değil isa as ın ölümüne raci edilerek, "ölseydi ölümünden önce dermiydi?" gibi  veya aynı aynı ayetteki "ehli kitap" tabirinin kur'anda yahudi ve hıristiyanlar için kullanıldıklarını dolayısı ile yahudilerin isa as a iman etmedikleri için "mevtihi" kelimesindeki "hi" zamirinin isa as a raci edilmesi gerektiği ileri sürmüşlerdir. kur'andaki "ehli kitab " tabirinin yahudi ve hıristiyanlar için ortak kullanıldığı düşüncesi sadece nisa s. 153. ayetini örnek göstersek bile yetecektir ."Ehl-i kitap senden, kendilerine gökten bir kitap indirmeni istiyor. Onlar Musa'dan, bunun daha büyüğünü istemişler de, «Bize Allah'ı apaçık göster» demişlerdi. Zulümleri sebebiyle hemen onları yıldırım çarptı. Bilâhare kendilerine açık deliller geldikten sonra buzağıyı (tanrı) edindiler. Biz bunu da affettik. Ve Musa'ya apaçık delil (ve yetki) verdik." Dikat edilecek olursa ayetteki "ehli kitab" tabiri musa as a iman ettiğini idda eden yahudiler için kullanılmış olup ortak kullanım yoktur.

158. de" Bilâkis Allah onu (İsa'yı) kendi nezdine kaldırmıştır. Allah izzet ve hikmet sahibidir." mealindeki ayetten yine isa as ın ölmeyip semaya ref edildiği orada hala canlı olarak yaşamaya devam ettiği ileri sürülmektedir. Öncelikle şunu söylemek gerekir'ki, "ehli sünnet" düşüncesi Allah cc ye mekan biçme yani onun semada bir mekanda olması düşüncesini kabul etmez, ancak aynı ehli üsnnet düşüncesi isa as ı semaya çıkararak onu Allah cc nin yanına yerleştirme düşüncesi ile kendi içinde çelişkiye düşmüştür. " ref" kelimesine baktığımız zaman bu kelimenin anlamının "maddi olarak yukarı kaldırma" olduğu gibi " manevi yani derece olarak'ta yukarı kaldırmak" analmlarına geldiğini görürüz. Kur'anda bu kelimenin her iki anlamda kullanıldığı görülmektedir.
-----002.253 İşte bu peygamberlerden bir kısmını diğerlerinden üstün kıldık. Onlardan Allah'ın kendilerine hitabettiği, derecelerle yükselttikleri ( VE REFEA) vardır. Meryem oğlu İsa'ya belgeler verdik, onu Ruhul Kudüs'le destekledik. Allah dileseydi, belgeler kendilerine geldikten sonra, peygamberlerin ardından birbirlerini öldürmezlerdi. Fakat ayrılığa düştüler, kimi inandı, kimi inkar etti. Allah dileseydi birbirlerini öldürmezlerdi, lakin Allah istediğini yapar.
-----06.083 Bu, İbrahim'e, milletine karşı verdiğimiz hüccetimizdir. Dilediğimizi derecelerle yükseltiriz. (nerfeu) Doğrusu Rabbin Hakim'dir, Bilen'dir.
-----012.076 Yusuf kardeşinin yükünden önce onlarınkini aramaya başladı; sonra kardeşinin yükünden su kabını çıkardı. İşte biz Yusuf'a böyle bir plan kullanmasını vahyettik. Çünkü hükümdarın kanunlarına göre kardeşini alıkoyamazdı, meğer ki Allah dileye. Dilediğimizi derecelerle yükseltiriz. Her ilim sahibinden üstün bir bilen bulunur.
-----019.056-57Kitapta İdris’i de an. Gerçekten o da doğruluğun timsali biri idi, bir nebî idi. Onu üstün bir makama yücelttik.(ve refe'nahu)
-----043.032 Rabbinin rahmetini onlar mı taksim edip paylaştırıyorlar? Dünya hayatında onların geçimliklerini aralarında Biz taksim ettik; birbirlerine iş gördürmeleri için kimini kimine derecelerle üstün ( verefe'na) kıldık; Rabbinin rahmeti, onların biriktirdikleri şeylerden daha iyidir.
-----094.004Senin şanını yükseltmedik mi? (refe'na)

Allah cc nin bazı kullarını ve resullerini birbirinden üstün kılması "ref " kelimesi ile ifade edilmiş olup bu kelimenin mecaz anlamda kullanıldığı görülmektedir. Dolayısı ile isa as ın maddi olarak bedeninin değil onun derecesinin yükseldiğinin anlaşılması daha doğru olur.

İsa as ın ölmediğine dair getirilen delilllerden bir taneside onun ölümü ile ilgili geçen " teveffi" kelimesinin ölüm anlamına gelemeyeceğidir, buna dair düşüncede zümer s. 42. ayetinden çıkarılmıştır.

----- 039.042 Allah, nefisleri öldükleri zaman ve ölmeyenleri de uykularında öldürüverir. Artık üzerine ölüm ile hükmettiğini tutuverir ve diğerini de tayin edilmiş vakte kadar salıverir. Şüphe yok ki, bunda elbette alâmetler vardır, düşünücüler olan bir kavim için.

Bu ayet uykuyu bir nevi ölüme benzetirken isa as ın ölmediğine dair delil olabilmesi açısından ters çevrilerek ölüm bir nevi uykuya benzetilmiştir. Uykunun ölüme benzetilmesi ile ilgili olarak şu ayet yeterli olacaktır.

-----006.060 Geceleyin sizi ölü (yeteveffakum)gibi uyutan, gündüzün yaptıklarınızı bilen, mukadder olan hayat süreniz doluncaya kadar gündüzleri sizi tekrar kaldıran O'dur. Sonra dönüşünüz O'nadır, işlediklerinizi size bildirecektir.

"Vefa" kelimesi "tamam noktasına ulaşmak" anlamında bir kelime olup ömrün tamam olması "vefat" olarak kullanılır.  

-----004.097 Kendilerine yazık edenlerin melekler canlarını aldıkları (teveffahum)zaman onlara: «Ne yaptınız bakalım?» deyince, «Biz yeryüzünde zavallı kimselerdik» diyecekler, melekler de: «Allah'ın arzı geniş değil miydi? Hicret etseydiniz ya!» cevabını verecekler. Onların varacakları yer cehennemdir. Orası ne kötü dönülecek yerdir!
-----006.061 O, kullarının üstünde yegâne kudret ve tasarruf sahibidir. Size koruyucular gönderir. Niha-yet birinize ölüm geldi mi elçilerimiz (görevli melekler) onun canını alırlar(teveffethu). Onlar vazifede kusur etmezler.
-----047.027Melekler, onların yüzlerine ve sırtlarına vurarak canlarını alırken (teveffethum)durumları nice olur?
-----016.028 Melekler kendilerine yazık etmiş kimselerin canlarını alırken:(teteveffahum) «Biz hiçbir kötülük yapmıyorduk» diyerek teslim olurlar. Hayır; öyle değil; doğrusu Allah onların yaptıklarını bilmektedir.
-----016.032 Melekler onların canını temizlenmiş olarak alırken:(teteveffahum) «Selam size; yaptıklarınıza karşılık haydi cennete girin» derler.
-----010.046 Onlara vaad ettiğimizin bir kısmını sana göstersek de, göstermeden seni vefat ettirsek de, (netevefeyenneke)sonunda onların dönüşü bize olacak. Sonra onların ne yapacaklarına Allah şahit olacaktır.
-----010.104 De ki: «Ey insanlar! Benim dinimden şüphede iseniz bilin ki ben Allah'tan başka taptıklarınıza tapmam. Ancak, sizi öldürecek(yeteveffakum) olan Allah'a kulluk ederim. İnananlardan olmakla emrolundum.»
-----032.011 De ki: «Size vekil kılınan ölüm meleği canınızı alacak(yeteveffakum), sonra Rabbinize döndürüleceksiniz.»
-----004.015 Kadınlarınızdan zina edenlere, bunu isbat edecek aranızdan dört şahid getirin, şehadet ederlerse, ölünceye (yeteveffahünne)veya Allah onlara bir yol açana kadar evlerde tutun.
-----002.234 İçinizden ölenlerin(yuteveffevne) bırakmış olduğu eşler kendi kendilerine dört ay on gün beklerler; müddetleri sona erdiğinde, onların kendi haklarında uygun şekilde yaptıklarından dolayı size sorumluluk yoktur. Allah işlediklerinizden haberdardır.
-----040.067 Sizi topraktan, sonra nutfeden, sonra kan pıhtısından yaratan; sonra erginlik çağına ulaşmanız, sonra da yaşlanmanız için sizi bebek olarak dünyaya çıkaran O'dur. Kiminiz daha önce öldürülür,(yutevveffevne) kiminiz de, belirtilmiş bir süreye ulaşırsınız. Belki artık düşünürsünüz.

"teveffa" kelimesinin baktığımız zaman isa as ın ölmediğine hiçbir şekilde delil olamayacağı açıktır.

-----021.007-8 Senden önce de, kendilerine vahyettiğimiz erkeklerden başkasını göndermedik. Eğer bilmiyorsanız; zikir ehline sorun. Biz onları yemek yemez birer ceset kılmadık ve onlar ölümsüz de değillerdi.
----- 021.034Senden önce de hiçbir insanı ölümsüz kılmadık, sen ölürsün de onlar baki kalır mı?
Mealindeki ayetler bu düşüncemizi dahada kuvvetlendirmektedir.   



------019.033 «Doğduğum gün, öleceğim gün ve diri olarak kabirden kaldırılacağım gün esenlik banadır.»
-----019.015Doğduğu gün, öleceği gün ve diri olarak kabirden kaldırılacağı gün ona selam olsun!

Meryem suresinin 33. ayetinde isa as ın dilinden bunlar söylenmektedir, aynı sözler 15. ayette yahya as içinde söylenmiştir. Bu ayetler bize yahya as ın öldüğü gibi isa ın ölmüş olduğunun açık bir delilidir. 

Sonuç olarak, kaynağını hıristiyan düşüncesinden alan isa as ın yeniden dünyaya gelişi islam kaynaklarınada geçerek akide konusu haline gelmiştir , bu yapılırken "kitaba uymak" metodu  değil " kitabına uydurmak" metodu kullanılmıştır. Ön kabulsuz bir okuma ile isa as ın hayatını kur'andan anlamak istiyorsak öncelikle nuzül dönemi hıristiyan düşüncesindeki isa anlayışı yine kur'andan öğrenilerek isa as hakkındaki ayetler daha doğru bir biçimde anlaşılabilir. Hıristiyan düşüncesinde isa as ın Allah cc nin oğlu ve bir ilah olarak tanınmasına karşı kur'an onun ölümlü bir zat olduğu ve Allah cc nin yarattığı kullardan bir kul olduğunu bildirir. Bu böyle olmasına karşın  kur'an tarafından red edilen bu düşünceler islam düşüncesinde akide olarak benimsenmiştir. KUR'ANA ÖN KABULSUZ BİR BAKIŞ NETİCESİNDE ORTAYA ÇIKAN DURUM ŞU OLACAKTIR, İSA AS HER FANİ GİBİ ÖLMÜŞTÜR. KIYAMET GÜNÜ HER KUL GİBİ DİRİLEREK MAHŞERDE KENDİSİNE İMAN ETTİĞİNE İLERİ SÜRENLER HAKKINDA ŞAHİDLİK EDECEKTİR.    


                       EN DOĞRUSUNU ALLAH CC BİLİR.

3 yorum:

  1. Allah razı olsun İsmail abim, çok güzel izah etmişsiniz.senden çok özel bir ricam olacak İsa nın ölümü konusundaki bu yklaşımı, aynı şekilde doğumu ile ilğilide bir düşünsek ve bir baksak. Mümkünse tabii.. Çünkü senin çalışmaların bize göre hayli çok ve iyi. Eğer Adem kıssasını sizin yazınızda yazdığınız gibi düşünürsek:
    Âl-i İmrân 59: ''Şüphesiz, Allah katında İsa'nın durumu, Adem'in durumu gibidir. Onu topraktan yarattı, sonra ona 'ol' demesiyle o da hemen oluverdi.'' Yerine oturacaktır diye düşünüyorum. Tabiki en doğrusunu Allah bilir. Selam ve saygılarımla...

    YanıtlaSil