nerede etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
nerede etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

6 Nisan 2014 Pazar

Adem'in Konulduğu Cennet Nerede İdi ?

Adem ve iblis kıssasında tartışılan konulardan birisi onun ve eşinin yaratıldıktan sonra konuldukları cennet'in nerede olduğuna dairdir. 

[002.035]  ve dedik ki «ya Adem sen ve zevcen Cenneti mesken edin, ikiniz de ondan dilediğiniz yerde bol bol yeyin, fakat şu ağaca yaklaşmayın ki haddi aşan zalimlerden olmıyasınız 
[007.019]  Ve ey Adem, zevcenler birlikte cennete yerleşin, dilediğiniz yerden yiyin şu ağaca yaklaşıp da zalimlerden olmayın!»
20.117119- Bunun üzerine dedik ki: "Ey Adem, bu gerçekten sana ve eşine düşmandır; sakın sizi cennetten sürüp çıkarmasın, sonra mutsuz olursun."Şüphesiz ki, senin acıkmaman ve çıplak kalmaman orda (cennette kalmana bağlı)dır."Ve gerçekten sen burada susamayacaksın ve güneş altında yanmayacaksın da."

Kıssa'nın anlatıldığı, bakara,araf ve taha surelerinde Adem ile eşinin yaratıldıktan sonra konuldukları yer  "cennet" olarak vasıflandırılmıştır. Tefsirlerde bu cennet'in dünyada'mı yoksa ahirettemi olduğu tartışmaları  yer almıştır.  

Adem ve iblis kıssasının konu alan yazılarımızda dikkati çekmek istediğimiz en önemli konu'nun bu kıssa'nın yaşanmış olduğu zaman ve mekan içinde geçenlerden ziyade, bu kıssa ile verilmek istenen hisse'nin ne olması gerektiğinin tefekkür edilmesi olduğunu hatırlatarak bu çerçevede kıssa'yı anlamaya gayret edilmesi gerektiğini söylemiştik.   

Kıssa'dan hisse alma çerçevesinde düşünmeye aynı şekilde bu konu ile ilgili olarak düşünmeye devam edilmesi gerektiği hususunu hatırlatarak Adem ile eşinin konulduğu cennet'in neresi olduğundan ziyade , bununla kur'an muhataplarına nasıl bir mesaj verilmek istenmektedir sorusunun cevabının aramak gerekmektedir.   

Adem ile eşinin cennet'e konulduktan sonra onlara "şu ağaç hariç dilediğiniz yerden yiyin için" emri olduğunu , ve emri çiğnememeleri gerektiği, emri çiğnediklerinde başlarına gelecek olanlar hatırlatılmakta olup bu hatırlatmaların bizlerle bağının kurulması gerektiği düşünmekteyiz.    

Malum olduğu üzere Allah cc yaratmış olduğu insanlara elçileri vasıtası ile bir takım emir ve yasaklar bildirmiş olup bunları kabul edip hayatına geçirenlerin ebedi cennet , kabul etmeyenlerin ebedi cehennem ile karşılık bulacaklarını bildirmiştir. Son elçi Muhammed as ın vasıtası ile gelen son vahiy'dede bu durum bir çok ayette bildirilmiştir. Kur'anın anlatım özelliklerinden birisi kıssa yollu anlatım ile mesajı görselleştirme ve muhataplarının anlamasında kolaylık sağlamasıdır.  

Adem ve iblis kıssası'da bu tür anlatım uslubu ile bizlere ,Alemlerin rabbi olan Allah'ın emirlerine isyan etmemiz halinde uğrayacağımız akıbet görsel yolla anlatılmaktadır. Adem ile kendmiz arasında bir paralellik kurarak kıssayı okuduğumuzda şu görülür. 

Allah cc Adem'i yaratmış ve ona bir takım yasaklar getirmiştir. Allah cc bizleri'de yaratmış ve  bir takım yasaklar getirmiştir. Allah cc Adem'e getirdiği yasağı ağaç sembolu olarak anlatmış olup bu ağaç sembolunun karşılığı bizlere son ilahi hitap olan kur'andaki yasaklardır. Allah cc Adem'e, ağaca yaklaşmadığı müddetçe taha suresindeki anlatımda "aç kalmayacak, susamayacak,güneşte yanmayacak, çıplak kalmayacaksın" buyurmuştur. Aynı şekilde insanlara'da emirlerini yerine getirdikleri takdirde vaad ettiği cennetlerin anlatıldığı ayetleri hatırlayacak olursak, her türlü yiyecek ve içecek, en güzel elbiseler ve gölgelikler şeklinde tasvirler görürüz.   

 "İşte bu yüzden Allah onları o günün fenâlığından esirger. (Yüzlerine) parlaklık, (gönüllerine) sevinç verir. Sabretmelerine karşılık onlara Cennet'i ve oradaki ipekleri lütfeder. Orada koltuklara kurulmuş olarak bulunurlar. Ne yakıcı sıcak görürler orada, ne de dondurucu soğuk. Ağaçlarının gölgeleri üzerlerine sarkar; kolayca koparılabilen meyveleri istifadelerine sunulur. Yanlarında gümüş kaplar ve billür kaselerle, gümüşî beyazlıkta (billûr gibi) şeffâf kupalarla dolaşılır ki (Cennet sakinleri bunlara dolduracakları Cennet şarabını Cennet'teki insanların iştahları) ölçüsünde tavin ve takdir ederler. Onlara orada bir kâseden içirilir ki karışımında zencefil vardır. (Bu şarap) orada bir pınardandır ki adına Selsebil denir. Cennettekilerin etrafında öyle ölümsüz genç nedenler dolaşır ki, onları gördüğünde kendilerini etrafa saçılıp dağılmış inciler sanırsın. Ne yana bakarsan bak, (yığınla) nimet ve ulu bir saltanat görürsün. Üzerlerinde ince yeşil ipekli, parlak atlastan elbiseler vardır. Gümüş bilezikler takınmışlardır. Rableri onlara tertemiz içecekler içirir. Onlara: "İşte bu sizin işlediklerinizin karşılığıdır, çalışmalarınız şükre değer" denir. " (el-İnsan, 76/11-22).

Bunun tersi olarak eğer Adem o ağaca yaklaşacak olursa , aç kalacak , susayacak, sıcaktan yanacak,ve çıplak kalacaktır. Kur'anın cehennem tasvirleri hatırlayacak olursak emirlere riayet etmeyerek isyan edenlerin, okurken bile içinin kalktığı anlatımlar ile cehennemde ebedi olarak ağırlanacağı hatırlatılmaktadır.

Gömlekleri katrandandır ve yüzlerini ateş kaplar. (İBRAHİM/50)
Şu ikisi Rableri hakkında tartışmaya girmiş iki hasımdır. O'nu inkar edenler için ateşten elbiseleri biçilmiştir. Başlarının üstünden kaynar su dökülür. (HAC/19)
Elbette bir ağaçtan, zakkum ağacından yiyeceksiniz.
Karınlarınızı hep onunla dolduracaksınız. (VAKİ'A/52-53)
Onlar için kuru bir dikenden başka yiyecek de yoktur.
O da ne besler, ne de açlığı giderir. (ĞAŞİYE/6-7)

Adem ile eşi ağaca yaklaşıp emri çiğnedikleri zaman yaptıkları hatayı anlamışlar tevbe edip bu günahtan affedilmişlerdir. Bu olayı yine bizlere dönük  olarak okumak gerekirse şöyle bir mesaj çıkacaktır. İblis yapmış olduğu hatada ısrar ederek ebedi olarak lanete uğramış, Adem ile eşi yaptığı hatadan pişman olmuş ve tevbe ederek af edilmişlerdir. Bizlerde insan olarak her an için şeytan'ın iğvasına kapılarak yasak ağaca yaklaşıp Allah cc nin emirlerine isyan etme potansiyelinde olup tevbe ederek günahlardan kurtulma ve cehennemde ebedi kalanlardan olmaktan kurtulma imkanımız vardır.    

Sonuç olarak; tefsir kitaplarında tartışılmakta olan , Adem ile eşinin konuldukları cennet'in neresi olduğu konusu ,"parmak ayı gösterirken aya değil parmağa bakmak" misali bir tartışma olup yaşanmış olduğu zaman ve mekan içinde kıssayı okumaktan çok bu kıssa ile bizlere verilmek istenen mesajın okunmaya çalışılması gerekmektedir. Adem ile iblis kıssası bütün insanlığın ortak kıssası olup kıyamete kadar gelecek olan bütün insanların yaşayacağı bir kıssa'dır. Adem ile eşinin konuldukları cennet ise aynı şekilde bize dönük mesajının ne  olduğu sorusu sorularak okunması gerekmektedir.  

                                     EN DOĞRUSUNU ALLAH CC BİLİR.