9 Eylül 2011 Cuma

BİR HADİS VE "METİN TENKİDİ" METODU İLE SAĞLAMASININ YAPILMASI

"Hadis" kelimesi dini literatürde Muhammed sav den rivayet edilen sözler olarak kullanılmaktadır. Bu sözlerin Muhammed sav in hayatta iken tamamı kur'an gibi kayda geçirilmediği bir vakıadır. Arap toplumunda yazıya geçme kültürü pek gelişkin olmadığı için bu sözlerin küçük bir bölümü yazıya geçirildiği halde bugün rivayet kitaplarında bulunanların büyük bir kısmı vefatından 200-250 yıl sonra derlenmeye çalışılmıştır. Bütün hadisçilerin ortak oldukları üzere bu elimizdeki bu sözler Muhammed sav in ağzından çıktığı şekli ile değil mana olarak rivayet edilmiştir. 

Harfi harfine, kelimesi kelimesine rivayet edilip te bugün kitaplarda olan hiçbir hadis yoktur. Muhammed sav in vefatını müteaakip müslümanlar arasındaki siyasi ayrılıklar kendini itikadi alandada göstermiş ve bu itikadi alan mensupları kendi görüşlerini sağlamlaştırmak için kur'anı hevalarına göre te'vil etmeye başlamışlardır. Kur'anın yanısıra görüşlerini muhammed sav e tasdik ettirmek amaçlı olarakta bir çok hadis uydurulmuştur. Ve bu dönem islam tarihi açısından kara bir tablo olup bu kara tablonun devamı günümüzdede itikadi fırkalar olarak sürdürülmektedir

Bu fırkaların sığındıkları en geniş sığınaklardan birisi "hadisler" sığınağıdır. Elimizdeki  rivayet kitaplarında "sahih" olması mümkün olan hadislerden kat be kat fazlası "zayıf" ve uydurma" olarak mevcuttur. "Hadis usulu" adı altında bir ilim dalı ihdas edilip  hadisler bir ayrıma tabi tutulmaya çalışılmıştır. Hadislerin "sahihtir "veya" değildir " şeklinde bir karara varılma metodu olarak islam dnyasında 2 farklı metod geliştirlmiştir. 1- senet tenkidi, 2- metin tenkidi. 1. metod olan senet tenkidi yöntemi ehli hadisin benimsediği bir metod olup kendi içinde bir çok açmaz barındırmaktadır. 

Sened tenkidi ile hadislerin sahihliğini ölçme metodu, bir hadisin Muhammed  sav in ağzından çıkıp hadis musanniflerine gelene kadar o hadisi rivayet eden senet zincirindeki kişilerin " cerh ve tadil " denilen metod ile güvenilirliğinin ölçülme metodudur. Bu senet zincirinde  ortalama 8- 10 tane kişi bulunabilmektedirSenet zincirindeki kişilerin güvenilirliği konusu hadisçiye göre değişkenlik arz eden bir metoddur. 

Bir hadis zincirindeki  herhangi bir kişi bir hadisçiye göre güvenilir olabildiği gibi başka bir hadisçi için güvenilmez olabilmektedir. Zincirdeki bir kişinin güvenilir veya güvenilmez oluşunun ölçüsü o hadisçinin kriterlerine göre belirlenmekte olup mezhebi ve meşrebi kriterler burada öne çıkmaktadır. Kısaca herhangi bir hadisçinin eline gelen bir hadisin "sahih" veya "uydurma" oluşu o hadisçinin belirlediği ölçüler üzerinden yapılmakta bir hadisteki senet zinciri o hadisçinin belirlediği ölçüye uyuyorsa hadisin metni ikinci plana itilir ve "sahihtir" damgası vurulur . 

"Metin tenkidi" metodunda ise senet zincirinden önce o hadisin metnine bakılır ve metinin kur'ana uygun olup olmaması sonucu o hadisin "sahih" veya " uydurma" olduğu kararına varılır. Burada şöyle bir soru akla gelebilir. Kişi kur'anıda kendi anlayışına göre tevil edip te o hadis hakkında karar veremez mi ? evet verebilir ancak kur'an kendi içinde herhangi eğrilik barındırmadığı için o eğriliği dışarı atar. Şunu kesinlikle söyleyebilir ki, bir hadisin sağlamlık derecesini ölçmenin en sağlam yolu o hadisin kur'an ölçüsüne vurulmasıdır. Şimdi "metin tenkidi" metodu ile bir hadisin sahih olup olmaması konusunu pratikte uygulayabiliriz. 

Ebu Eyyub (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Eğer siz hiç günah işlemeseydiniz, Allah Teâlâ hazretleri sizi helak eder ve yerinize, günah işleyecek (fakat tevbeleri sebebiyle) mağfiret edeceği  kimseler yaratırdı." [Müslim, Tevbe, 9, (2748); Tirmizî, Da'avât 105, (3533).]

Hadisi ilk okuduğumuzda Allah cc nin tevbeleri kabul etmesi konusu ile ilgili olarak göze çarpmasına rağmen Allahın günah işlemeyen bir toplumu helak etmesi dikkatimizi çekmektedir. Kur'an bizlere helak edilmenin gerekçelerini bildirirken bu gerekçeler içinde günah işlemeyen bir topluluğun helak edildiğinin haberini vermez. Helak edilen kavimlerin helak gerekçeleri şunlardır.


-11.117 Rabbin, kasabaların halkı ıslah olmuşken, haksız yere onları yok etmez. 

-6.047- De ki: «Allah'ın azabı size ansızın veya açıkça gelirse, zalimlerden başkası mı yok olur? Bana bildirin.»

-6.6 - Onlardan önce nice nesilleri yok ettiğimizi görmediler mi? Onları, sizi yerleştirmediğimiz bir şekilde yeryüzüne yerleştirmiş, gökten bol yağmur yağdırmış, altlarından ırmaklar akıtmıştık. Fakat onları günahlarından ötürü yok ettik ve ardlarından başka bir nesil yetiştirdik.

-8-54- Firavun taifesi ve onlardan öncekilerin gidişi gibi, Rablerinin ayetlerini yalanladılar da onları günahlarından ötürü yok ettik. Firavun taifesini suda boğduk, hepsi zalimlerdi. 

-18.59- Haksızlıklarından ötürü işte yok ettiğimiz şehirler! Onları yok etmek için bir süre tayin etmiştik.

-10.13- And olsun ki, sizden önce nice nesilleri, peygamberleri onlara belgeler getirmişken, haksızlık ederek inanmadıkları zaman yok etmiştik. İşte biz suçlu milleti böyle cezalandırırız.

-04.13- Kâfir olanlar peygamberlerine dediler ki: «Elbette sizi ya yurdumuzdan çıkaracağız, ya da mutlaka dinimize döneceksiniz!» Rableri de onlara: «Zalimleri mutlaka helâk edeceğiz!» diye vahyetti.

-17.7-Nuh'dan sonra nice nesilleri yok etmişizdir. Kullarının günahlarından haberdar ve onları gören olarak Rabbin yeter.

-17.16- Bir şehri yok etmek istediğimiz zaman, şımarık varlıklarına yola gelmelerini emrederiz, ama onlar yoldan çıkarlar. Artık o şehir yok olmayı hakeder. Biz de onu yerle bir ederiz.
-21.6- Onlardan önce yoketmiş olduğumuz kasabalar halkı inanmadılar, bunlar mı inanacaklar?

-21.9 Sonra Biz onlara verdiğimiz sözü yerine getirdik, kendilerini ve dilediklerimizi kurtardık; aşırı gidenleri ise yok ettik.

-22.45- Nice kasabaların halkını haksızlık yaparken yok ettik. Artık çatıları çökmüş, kuyuları metruk, sarayları bomboş kalmıştır

-23.48- Böylece onları yalanladılar ve bu sebeple helâk edilenlerden oldular.

-28.58- Nimet ve refaha karşı nankörlük eden nice şehri yok etmişizdir. İşte yerleri! Kendilerinden sonra pek az kimseler oturabilmiştir. Oralara Biz varis olmuşuzdur. 
-28.59 Rabbin şehirlerin anasına, onlara ayetlerimizi okuyacak bir peygamber göndermedikçe onları yok etmiş değildir. Zaten Biz yalnız, halkı zalim olan şehirleri yok etmişizdir.
-44.37- Bunlar mı daha üstün yoksa Tubba milleti ve onlardan öncekiler mi? Onları yok etmişizdir, çünkü onlar suçlu idiler.
- 50.36- Bu inkarcılardan önce, kendilerinden daha kuvvetli olan, diyar diyar dolaşan nice nesilleri yok etmişizdir. Kurtuluşu var mı?

Yukarıda meallerini verdiğimiz ayetlerden anlaşılacağı üzere Allah cc nin helak etttiği kavimlerin ortak özellikleri gelen elçileri inkar etmeleridir hud surenin 117 ayeti bile tek olarak bu hadisin derecesi ile ilgili bilgi vermeye yetmektedir. Allah cc nin sünnetinden olan elçilerini yalanlayan kavmin helak olması konusu kur'anda önemli bir yer tutmaktadır. Allah cc nin günah işlemeyen bir kavmi helak edeceğine dair herhangi bir sünneti olduğuna dair kur'anda bir bilgi yoktur. Dolayısı ile  bu hadis kur'an ölçüsüne vurularak yapılan bir "metin tenkidi" metodundan "sahihtir" damgasını yemesinin imkanı bulunmamaktadır. Hadise vurulacak damga ancak " UYDURMADIR" olabilir.

Sonuç olarak yukarıda mealini verdiğimiz hadis metni kur'an ayetleri ışığında incelendiği zaman görülürki  "kaş yapayım derken göz çıkarmak " misali Allah cc nin tevbeleri kabul etmesi konusunda muhammed sav e söylettirilmiş bir hadis olup sünnetullahın tecellisi olan  günahkar olan bir kavmin helak edileceğinin haberlerinin aksine günah işlemeyen kavmin helak edileceği haberi kur'anla bağdaşmaz, aksine Allah ve resulune atılan bir iftiradır." Allahın sünnetinde bir değişiklik olmadığı" ayetlerini göz ardı eden ve "benim adıma yalan uyduran cehennemde yerini hazırlasın" sahih hadisini unutan hadis uydurucularının hesabını kıyamet günü Allah cc görecektir.

                 EN DOĞRUSUNU ALLAH CC BİLİR.

1 yorum:

  1. Emek verilerek yapılan bir çalışma,allah ecrini ve bilgini artırsın.METİNİ UYDURANLARIN SENEDİNİ UYDURMAYACAKLARINA DAİR ALLAHA VERİLMİŞ BİR SÖZLERİMİ VAR...

    YanıtlaSil