Bu yazımızda böyle bir işkal olduğunu düşündüğümüz Hud s. 53. ayetini ele alarak , ayette ki işkal'in nasıl giderilebileceği üzerine düşüncemizi paylaşacağız.
[011.053] «Ey Hûd» dediler. «Sen bize bir beyyine ile gelmiş
değilsin ve biz de senin sözünle ilahlarımızı terketmeyiz. Sana iman edecek de
değiliz.»
Kavmi Hud (a.s) a bu ayette beyyine getirmediği için , ilahlarını terke etmeyecekleri söylemektedirler. Oysa başka ayetlerde Ad kavmine beyyine gelmiş olduğunu haber vermektedir.
[009.070] Onlara, kendilerinden öncekilerin Nuh, AD, Semud kavminin,
İbrahim kavminin, Medyen ahalisinin ve yerle bir olan şehirlerin haberi gelmedi
mi? ONLARA RESULLERİ BEYYİNELER İLE GELMİŞLERDİ. Demek ki Allah, onlara
zulmediyor değildi, ama onlar kendi nefislerine zulmetmektelerdi.
[014.009] Sizden öncekilerin, Nuh kavminin, AD ve Semud ile onlardan sonra
gelenlerin haberi size gelmedi mi? Ki onları, Allah'tan başkası bilmez. RESULLERİ ONLARA BEYYİNELER İLE GELMİŞLERDİ de, ellerini ağızlarına
götürüp (öfkelerinden ısırdılar) ve dediler ki: «Tartışmasız, biz sizin
kendisiyle gönderildiğiniz şeyleri inkâr ettik ve bizi kendisine çağırmakta
olduğunuz şeyden de gerçekten kuşku verici bir tereddüt içindeyiz.»
Hud s. 53. ayetinde Ad kavminin Hud (a.s) a "Bize beyyine ile gelmedin" demelerine karşılık , Tevbe s. 70. ve İbrahim s. 9. ayetlerinde Ad kavmine de beyyine geldiği haber verilmektedir. Dikkatli bir okuyucunun, bu ayetlerde ortaya çıkan durumu nasıl okumak gerektiğine dair kafa karışıklığı yaşaması muhtemeldir
Tefsir usulünde "İşkal" olarak isimlenerek ortaya çıkan durum , bir ayette beyyinenin gelmediği , diğer ayette ise beyyinenin geldiğinin verilmiş olması ile ortaya çıkan çelişkili durumdur.
Kur'andan çelişki asla olmayacağına göre Hud s. 53. ayetindeki işkal nasıl çözülebilir ?.
Kur'an okumalarında en önemli husus olan , bir konu ile ilgili ayetlerin Kur'an bütünlüğü dikkat edilerek okunması, burada önem kazanmaktadır.
Hud s. 53. ayetini , Enfal ve İbrahim surelerindeki Ad kavmine beyyinenin gelmiş olduğunu dikkate alarak okumak gerekmektedir.
Hud s. 53. ayeti , konu ile alakalı olan diğer iki ayet dikkate alınarak nasıl okunabilir ?.
Enfal ve İbrahim surelerinde kendilerine beyyine gelmiş olduğunu öğrendiğimiz Ad kavmi , elçileri olan Hud (a.s) a söyledikleri "Sen bize bir beyyine ile gelmiş değilsin" sözünü , aslında Ad kavmine beyyinenin gelmiş olduğu , fakat Ad kavminin kendilerine gelmiş olan bu beyyineyi "Yok" hükmünde sayarak kabul etmediklerini ifade etmek için kullandıkları şeklinde okumak gerekmektedir.
Hud s. 53. ayeti , konu ile alakalı olan diğer iki ayet dikkate alınarak nasıl okunabilir ?.
Enfal ve İbrahim surelerinde kendilerine beyyine gelmiş olduğunu öğrendiğimiz Ad kavmi , elçileri olan Hud (a.s) a söyledikleri "Sen bize bir beyyine ile gelmiş değilsin" sözünü , aslında Ad kavmine beyyinenin gelmiş olduğu , fakat Ad kavminin kendilerine gelmiş olan bu beyyineyi "Yok" hükmünde sayarak kabul etmediklerini ifade etmek için kullandıkları şeklinde okumak gerekmektedir.
Yani Hud (a.s) Ad kavmine beyyine ile gelmiş , fakat Ad kavmi kendilerine gelen bu beyyineyi onun elçiliğinin bir kanıtı olarak kabul etmedikleri için kabul etmemişler , Hud (a.s) ile kendilerine gelmiş olan beyyineyi kabul etmediklerini ifade etmek için "Sen bize bir beyyine ile gelmiş değilsin" demektedirler.
Sonuç olarak ; Kur'an okumalarında önemli bir usul olan Kur'an bütünlüğünü gözeterek okumak prensibi uygulandığında , iki ayet arasında çelişki gibi bir görünün durumun nasıl çözülebileceğine örnek olması için Hud s. 53. ayetini ele almaya çalıştık. Şurası unutulmamalıdır ki , ayetler arasında çelişki gibi görünebilen bir durumda , çelişkiyi çözmek için Kur'anın bütününe hakim olan bir okuma yapmak gereklidir. Bütünlük gözetilmeden yapılan okumalarda, bazı işkallerin ortaya çıkması muhtemel olup , bu işkaller konu ve Kur'an bütünlüğü ile kolayca çözülebilir.
EN DOĞRUSUNU ALLAH (C.C) BİLİR.
Sonuç olarak ; Kur'an okumalarında önemli bir usul olan Kur'an bütünlüğünü gözeterek okumak prensibi uygulandığında , iki ayet arasında çelişki gibi bir görünün durumun nasıl çözülebileceğine örnek olması için Hud s. 53. ayetini ele almaya çalıştık. Şurası unutulmamalıdır ki , ayetler arasında çelişki gibi görünebilen bir durumda , çelişkiyi çözmek için Kur'anın bütününe hakim olan bir okuma yapmak gereklidir. Bütünlük gözetilmeden yapılan okumalarda, bazı işkallerin ortaya çıkması muhtemel olup , bu işkaller konu ve Kur'an bütünlüğü ile kolayca çözülebilir.
EN DOĞRUSUNU ALLAH (C.C) BİLİR.