Müslümanlar arasındaki bitmez tükenmez ihtilafların en başta gelen sebeblerinden bir tanesi, belirleyici kitap konusudur. Belirleyicilik konusunda bir ittifak sağlayamayan Müslümanlar aralarındaki ihtilafları tabi oldukları kitapların kendilerine verdikleri bilgi doğrultusunda çözmeye çalıştıkları için maalesef birliktelik sağlamakta zorluk çekmektedirler. Bu durum Kur'anda şu şekilde beyan edilmektedir.
[023.051] Ey Resul ler, temiz olan şeylerden yiyin ve
salih amellerde bulunun; çünkü gerçekten ben yapmakta olduklarınızı
biliyorum.
[023.052] İşte sizin ümmetiniz bir tek olan ümmettir ve ben de sizin
Rabbinizim: öyleyse benden sakının.
[023.053] Ancak onlar, işlerini kendi aralarında (farklı) kitaplar halinde
parçalayıp-bölündüler; her bir grup, kendi ellerindeki olanla
yetinip-sevinmektedir.
Mü'minun s. 51-53. Ayetlerinde Resulleri aracılığı ile , Resullere ve onların muhataplarına tayyip olanların yenmesini , salih amellerde bulunulmasını , ondan sakınılmasını emreden Rabbimizin bu emrine muhalefet edenler, vahyin belirleyiciliğini terkederek başka belirleyiciler altında toplanarak bu belirleyiciler ile yetinmeye başlamışlardır. Bu Ayetler dün insanların Din de, içine düştükleri ihtilaf sebebini beyan etmekte , dün kü bu durum bu gün ve yarın da maalesef böyle gidecektir.
Halbuki Rabbimiz, Din de belirleyici olması gereken Kitabın kriterlerini yine Kur'an da beyan etmiştir.
[022.008] İnsanlardan kimi, hiç bir bilgisi, yol gösterici ve aydınlatıcı
kitabı olmaksızın Allah hakkında tartışır-durur.
[031.020] Görmüyor musunuz ki, şüphesiz Allah, göklerde ve yerde olanları
emrinize amade kılmış, açık ve gizli sizin üzerinizdeki nimetlerini
genişletip-tamamlamıştır. (Buna rağmen) İnsanlardan öyleleri vardır ki, hiç bir
ilme dayanmadan, bir yol gösterici ve aydınlatıcı bir kitap da olmadan Allah
hakkında mücadele edip durmaktadır.
[028.050] Eğer sana cevap veremezlerse, bil ki onlar, sırf heveslerine
uymaktadırlar. Allah'tan bir yol gösterici olmaksızın kendi hevesine uyandan
daha sapık kim olabilir! Elbette Allah zalim kavmi doğru yola iletmez.
Yukardaki Ayetler ,Allah hakkında konuşmak için belirlenmiş kriteri beyan etmektedir. Bu kriterler "Hüden" (Yol gösterici) ve "Münir" (Aydınlatıcı) vasfına sahip olması gerekmekteymiş , peki bu vasfa sahip olan Kitap acaba hangi Kitaptır?.
[002.002] Bu kitap (Kur'an); onda asla şüphe yoktur. O, müttakîler
(sakınanlar ve arınmak isteyenler) için bir yol göstericidir (HÜDEN).
[002.185] Ramazan ayı, ki onda Kuran, insanlara yol gösterici (HÜDEN)ve doğruyu
yanlıştan ayırıcı belgeler olarak indirildi. Sizden bu ayı idrak eden, onda oruç
tutsun; hasta veya yolculukta olan, tutamadığı günlerin sayısınca diğer günlerde
tutsun. Allah size kolaylık ister, zorluk istemez. Bu kolaylıkları, sayıyı
tamamlamanız ve size yol gösterdiğine karşılık O'nu ululamanız için meşru
kılmıştır; ola ki şükredersiniz.
[027.1-2] Ta, Sin, Bunlar Kuran'ın, Kitab-ı Mübin'in ayetleridir.birer hidayet (HÜDEN)ve müjde olmak üzare o mü'minlere
[031.002-3] Bunlar, iyi davranan kimseler için rahmet ve doğru yol rehberi (HÜDEN)
olan hikmetli Kitap'ın ayetleridir.
[005.015] Ey Kitap ehli! Kitap'dan gizleyip durduğunuzun çoğunu size açıkça
anlatan ve çoğundan da geçiveren peygamberimiz gelmiştir. Doğrusu size Allah'tan
bir NUR ve apaçık bir Kitap gelmiştir.
[007.157] Yanlarındaki Tevrat ve İncil'de yazılı buldukları o elçiye, o
ümmî Resul Nebi ye uyanlar (var ya), işte o Peygamber onlara iyiliği emreder,
onları kötülükten meneder, onlara temiz şeyleri helâl, pis şeyleri haram kılar.
Ağırlıklarını ve üzerlerindeki zincirleri indirir. O Peygamber'e inanıp ona
saygı gösteren, ona yardım eden ve onunla birlikte gönderilen NUR'A (Kur'an'a)
uyanlar var ya, işte kurtuluşa erenler onlardır.
[057.009] Sizi karanlıklardan NUR'A çıkarsın diye kuluna parlak parlak
ayetler indiren O'dur. Muhakkak ki, Allah size karşı çok esirgeyici, çok
merhametlidir.
[004.174] Ey insanlar, bakın size Rabbinizden kesin bir delil geldi; size
açık bir NUR indirdik.
Yukarıdaki örnek Ayet meallerinin delaleti ile , Allah hakkında konuşmak için rehber ve aydınlatıcı tek kitap KUR'AN DIR.
Dinde belirleyici kitabın Kur'an olması gerektiğini gördükten sonra farklı düşüncede olan Müslümanların bir noktada birleşebilmeleri için bu Kitabın rehberliğine ihtiyaçları olduğu muhakkaktır. Herhangi bir konudaki fikir ayrılığında olanların öncelikle bu noktada birleşmeleri gerekmektedir.
Herhangi bir konuda fikir ayrılığında olan Müslümanların ortak bir paydada buluşmadan yapacakları tartışmalar sonuçsuz kalmaya baştan mahkumdur. Çünkü ,A kişisinin bir konu hakkındaki ileri sürdüğü delil ile , B kişisinin herhangi bir konuda ileri sürdüğü deliller farklı rehberlerden getirildiği zaman düşünce birliğinin olması mümkün değildir.
Bu gün Müslümanlar arasında bitmez tükenmez tartışmaların sebebi, farklı rehberler ihdas edinilmiş olması ve ortaya konan delillerin bu rehberlerdeki yazanlar olduğundan hareket etmeleridir , olayı örnekleyecek olursak ;
Bu gün Din adına ortaya konan bir takım konular , Şefaat , Nuzulu İsa , Recm , Kabir azabı v.s ve buraya almadığımız bir çok konudaki ihtilafların kaynağı farklı belirleyicilerin ışığında bakıldığı içindir.
Kur'an, maaleseftir ki, adı var fakat kendisinin her hangi etkisi olmayan bir kitap olarak yüzyıllardır "Mahcur" (terkedilmiş) bırakılmıştır. Bütün Müslümanların iman ettiği ettiğini iddia ettikleri Kitap, Din konusunda her hangi bir belirleyiciliği olmayan , Din konusunda belirleyici olan başka kitapları onaylatma aracı haline getirilmiştir.
Bu sebebtendir ki , Kur'anı yol gösterici olarak ortaya koyan ve kendi düşüncesine delil olarak ortaya koyan bir kişiye maalesef, "Ayet var diyorsun ama hadis var kardeşim" denilebilmektedir.
Herhangi bir konuda tartışma yapan kişilerin öncelikle yapması gereken şu dur ki; Ortak bir aydınlatıcı ve yol gösterici kitap üzerinde fikir birliği sağlamadan hiç kimse ile tartışma ortamına girmemelidirler. Tartışma yapacak olan kişiler aralarında Kur'anın hakemliği konusunda anlaştıktan sonra farklı düşündükleri konular üzerinde tartışarak ortak bir noktada birleşme imkanı elde edebilirler.
Bu meyanda , "Allaha ve Resulune itaat edin" veya "İhtilaflarınızda Allahı ve Resulunu hakem tayin edin" şeklinde Ayetlerin hatırlatılarak , Allah itaatın Kur'ana , Resule itaatın bu gün için hadislere olması gerektiği noktasında itirazlar gelecektir.
Bu Ayetlere her Müslümanın iman etmesi gerekmektedir , ancak bu Ayetlerin bize böyle bir yol gösterip göstermediği ,yani Resule itaatın hadise itaat olması gerektiği konusunun açıklığa kavuşması gerekmektedir.
Bu gün elimizde bir çok , Muhammed (a.s) ın söylediği iddia edilen hadis kitapları mevcut olup bu kitaplar içinde sahih olmayan sözler sahih olanlardan fazlaca miktarda bulunmaktadır. Özellikle bazı hadis kitaplarının isimleri öyle bir hale getirilmiştir ki " O ne diyorsa doğrudur yanlış olma ihtimali mümkün değildir" denilerek Kur'an ile eşdeğer hale getirilmiştir.
Müslümanların büyük çoğunluğu yüzyıllardır gelen bu tür baskılar nedeniyle , bu kitapların adı geçtimi bunları eleştirmenin dinden çıkmakla eşdeğer olduğunu zannederek bu baskı altında yıldırılmışlardır. Öncelikle Kur'an dışındaki bütün kitapların zan içerdiğini yanlış olma ihtimali olduğunu bu kitabın adı ne olursa olsun bunun böyle olduğunun altının kalın çizgilerle çizilmesi gerekmektedir.
Öncelikle şunu açık ve net olarak ortaya koymak gereklidir; Muhammed (a.s) ın Allah (c.c) nin Kitabı ile çelişen ona aykırı bir söz ve fiilde bulunması İMKANSIZDIR.
Bir kişinin delil ortaya koyduğu Ayete karşı olarak ortaya konan rivayet eğer Kur'anla çelişiyorsa , Kur'anın değil rivayetin red edilmesi gerektiğinin doğru br uslupla karşımızdaki kimseye anlatılması gereklidir.
Maaleseftir' ki kitleleri "Hadis inkarcılığı" şeklinde bir tehlikeye karşı uyaranlar , hadisleri savunmak adına kitleleri "Kur'an inkarcığı" na sevk etmektedirler. "Hadis inkarcılığı" olarak lanse ettikleri tehlike öyle bir hale getirilmiştir ki benim zavallı Müslüman kardeşim, karşısına gelen Ayet şeklindeki bir delil ile hadis şeklindeki bir delil çeliştiği zaman sırf "Hadis inkarcısı" demesinler diye "Kur'an inkarcısı" olmayı yeğlemektedir.
Kur'ana çağıran bir kişinin , karşısındaki bu tür düşüncede olan kişiye karşı , çağırdığı Kitabın ona öğrettiği tebliğ kuralları dahilinde , bu düşüncesinin yanlış olduğunu anlatması gerekmektedir. Bu yanlışlığı ona anlatamadığı , bu yanlışlığın karşımızdaki kişi tarafından anlaşılmadığı zaman ,ihtilaf edilen konularda fikir birliğinin sağlanması imkansızdır.
Bu durum Müslümanlar olarak karşımızdaki en büyük ihtilaf kaynağımızdır. Bizler eğer Kur'anın belirleyici bir kitap olmasını istiyorsak , başkalarının Kur'an dışındaki belirleyici kitaplarının Kur'an karşısında hiç bir hükmü olmadığının anlatılması gerekmektedir. Bunun kolay bir yol olmadığının elbette ki farkındayız , dinlerini Kur'an ile çelişen rivayetler üzerine kuranların Kur'anın belirleyici olması noktasında ayak direteceklerini unutmamalıyız.
Sonuç olarak; Dinde belirleyici kitap olarak sadece Kur'an, aramızdaki ihtilafların çözümünde hakem kitap olmalıdır. Bu hakemliği bize Rabbimiz bildirmektedir. Diğer kitapların doğruluğu ve yanlışlığı sorunu, bu kitabın hakemliğinde çözülmesi gerekmektedir. Yüzyıllardır mahalle baskısı yöntemi ile "Aman haa sakın hadis inkarcısı olmayın" diyenlerin , kendilerine tabi olan insanları "Kuran inkarcığına" yönlendirmiş olduklarını bu düşüncede olan Müslümanlara uygun bir uslupta anlatmamız gerekmektedir ki , aramızdaki ihtilaflarda Kur'an belirleyici olsun ve ihtilaflar en aza indirgensin .
EN DOĞRUSUNU ALLAH (C.C) BİLİR.