Konumuz ile ilgili cümlenin iki farklı çevirisi şu şekilde yapılmaktadır:
وَإِنْ أَرَدْتُمْ أَنْ تَسْتَرْضِعُوا أَوْلَادَكُمْ فَلَا جُنَاحَ عَلَيْكُمْ إِذَا سَلَّمْتُمْ مَا آتَيْتُمْ بِالْمَعْرُوفِ
1- Çocuklarınızı (sütannesi tutup) emzirtmek isterseniz, verdiğiniz(ücret)i güzelce verdikten sonra yine üzerinize bir günâh yoktur.
2-Eğer çocuğunuzu süt annelere emanet etmeye karar verirseniz, teslim edeceğiniz çocuğun emniyetini uygun bir şekilde sağlamanız şartıyla size bir günah yüklenmez.
1. guruptaki çevirilerin anlamı, çocuğu emzirecek olan süt anneye çocuk için vereceği bu hizmete karşılık bir ücret ödenmesi ile ilgili iken, 2. guruba dahil olan çevirilerin anlamı, süt anneye teslim edilecek olan çocuğun güvenliğinin sağlanması ile ilgilidir.
Bu iki farklı çevirinin sebebini araştırdığımızda ayet ile ilgili kıraat farklılıkları karşımıza çıkmakta, cümle içinde geçen bir kelimenin farklı okuyuşları bu anlam farklılığını doğurmaktadır. Kıraat farklılıkları ile ilgili görüşleri merak edenler, Zemahşeri, Razi, Kurtubi, Taberi gibi müfessirlerin bu ayet ile ilgili olarak yaptıkları tefsirlere bakabilirler.
Biz ayet içi bütünlüğe dikkat ederek farklı çevirilerin hangisinin daha isabetli olabileceği yönündeki kanaatimizi paylaşacağız. Ayet içindeki şu cümle, bu konuda bize yardımcı olacaktır.
وَعَلَى الْمَوْلُودِ لَهُ رِزْقُهُنَّ وَكِسْوَتُهُنَّ بِالْمَعْرُوفِ
Onların uygun bir şekilde yiyecek ve giyecek gibi ihtiyaçlarını temin etmek, emzirdikleri çocuğun babasına aittir.
Bu cümle eşinden ayrılan emzirme çağında çocuğu olan bir kadının, bu çocuğu emzirme süresince kendisi ve çocuğun maddi ihtiyaçlarının baba tarafından karşılanması gerektiğini beyan etmektedir. Her iki cümle içinde geçen بِالْمَعْرُوفِ kelimesi ortak payda olarak alınmak sureti ile, konumuz olan cümlenin hangi çevirisinin daha uygun olabileceğini bulmak mümkündür.
Emziren anne ve emzirilen çocuğun maddi ihtiyaçlarının karşılanması maruf ölçülerde babaya ait ise, çocuğu kendi annesinin emzirmemesi nedeniyle süt anneye verilmesi neticesinde, çocuğu emzirecek olan süt annenin maddi ihtiyaçlarının karşılanması da yine maruf ölçülerde süt anneye verilen çocuğun babasına ait olmalıdır. Konumuz olan cümlenin böyle bir durumu beyan etmiş olması, kanaatimizce daha makuldür.
Dolayısı ile konumuz olan cümlenin iki farklı çevirisinden daha isabetli olanı kanaatimizce, 1. şıktaki şekilde yapılan çevirilerdir. Burada dikkat çekmek istediğimiz husus, isabetli olmadığını düşündüğümüz 2. şıktaki çevirinin yanlış ve hatalı olduğunu iddia etmediğimizdir.
Buna göre Bakara s. 233. ayetinin tamamının çevirisi şu şekilde olmalıdır:
Bakara s. 233- (Boşanmış) Anneler, emzirmeyi tamamlatmak isteyen (baba) için, çocuklarını tam iki yıl emzirirler. (Emzirme süresince) Onların uygun bir şekilde yiyecek ve giyecek gibi ihtiyaçlarını temin etmek, emzirdikleri çocuğun babasına aittir. Hiç bir kimseye gücünün üzerinde bir mükellefiyet yüklenmez. Anne ve baba çocuğu yüzünden zarara uğratılmasın. (Çocuğun babası ölecek olursa annenin ihtiyaçlarını karşılamak) aynı şekilde mirasçıların üzerine vazifedir. Eğer anne ve baba karşılıklı rıza ile yaptıkları istişare sonucunda, çocuğu iki yıldan önce sütten kesmek isterlerse, anne ve babaya herhangi bir günah yoktur. Eğer çocuklarınızı (süt annelerine) emzirtmek isterseniz, emzirme ücretini uygun ölçüler dahilinde verdiğiniz takdirde, size bir günah yoktur. Bilin ki Allah, yapmakta olduklarınızı görmektedir.
EN DOĞRUSUNU ALLAH (C.C) BİLİR.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder