Alemlerin Rabbi olan Allah (c.c), kulu ve elçisi Muhammed (a.s) a indirdiği Kitabında iniş zamanı muhataplarına yönelik bir takım düzenlemeler bildirmiştir. Bu düzenlemeler bizler içinde geçerli olup hayatımızın herhangi bir safhasında karşımıza çıkacak sorunlara ışık tutmaktadır.
Ahzab s. 4-5. ayetleri içinde "Zihar" ve "evlatlık uygulaması" hakkındaki düzenlemeleri görmekteyiz. Zihar uygulaması cahiliye araplarının eşlerine , "sen bana anamın sırtı gibisin" diyerek onları bir çeşit boşama şekli olup kadını ne evli nede boşanmış duruma sokan bir uygulama olup kadına bir çeşit zulmetme vasıtası idi. Ahzab s. 4. ayeti ve Mücadele s. 2-3-4. ayetlerde bu konu ile ilgili hükümler mevcuttur.
Zihar uygulaması bugün işlevini yitirmiş olmasına rağmen evlatlık kurumu işlevini yitirmemiş olup devam etmektedir. Yazımızda bu kurum ile ilgili hükümlerin günümüzde nasıl hayata geçirilebileceği hakkındaki düşüncelerimizi paylaşmaya çalışacağız.
[033.004] Allah bir adam için içinde iki kalb yapmamıştır. Kendilerinden
zıhar yaptığınız eşlerinizi analarınız kılmamıştır. Evlatlıklarınızı da
oğullarınız kılmamıştır. O sizin ağzınızdaki lafınızdır. Allah ise hakkı
söylüyor ve doğru yolu gösteriyor.
[033.005] Onları (evlatlıklarınızı) babalarına nisbet ederek çağırınız.
Allah katında o daha doğrudur; eğer babalarını bilmiyorsanız dinde kardeşleriniz
ve dostlarınızdır. Bununla beraber hata ettiklerinizde üzerinize bir günah
yoktur. Fakat kalplerinizin kasdettiğinde (günah) vardır. Allah günahları örten,
çok merhamet edendir.
Bir çocuk herhangi bir sebebten ötürü , onun Dünyaya gelmesine sebeb olan Anne ve Babasından ayrı kalmak durumunda olabilir. Bir Karı Koca da herhangi bir sebebten ötürü çocuk sahibi olmayabilir veya bir başkasının çocuğuna ebeveynlik yapmak zorunda kalabilir. Bu durum İnsan hayatının bir olgusudur.
"Nesil emniyeti" İslamın önem verdiği konulardan birisi olup , kişinin onun Dünyaya gelmesine vesile olan ailesinin bilinmesi önemli bir noktadır. Kişilerin evlatlık kurumu vasıtası ile bir başka aile içinde büyümesi onu doğuran annesinin ve babasının unutmasını gerektirmez.
Günümüzde Ebeveyninden ayrılmak zorunda kalan çocuklar veya çocuk sahibi olamayan aileler bu durumu evlatlık kurumu vasıtası ile karşılıklı olarak hal yoluna gitmektedirler. Kişilerin kimlik bilgileri nufüs kaydı ile bir kütükte belirlenip onların nesillerinin emniyeti sağlanmaktadır.
Evlatlık alan aile , o çocuğun kimlik bilgilerini değiştirerek , onun Dünyaya gelmesine vesile olan ailesinin yerine kendi isimleri o çocuğun nufüs bilgilerine geçirerek o çocuğun gerçek ailesiymiş gibi değiştiremez.
Öncelikle bu şekil bir düzenleme Devletin kanuni bir düzenleme yapmasını gerektirir . T.C devletinin evlatlık kurumu uygulamasında , evlatlık verilen bir çocuğun evlatlık alan aile tarafından nufüs bilgilerinin değiştirirlerek gerçek ebeveyninin yerine evletlık alan ailenin ismleri yazılabilmekte olup kanuni düzenlemeler buna izin vermektedir.
Ahzab s. 5. ayetinde "onları babalarına nisbetle çağırın" emrinin bugünkü karşılığı , kişinin nufüs bilgilerinin gerçek anne ve babasının üzerinde olmasını gerektirir. Bunun tersi bir uygulama olarak, kişiyi evlatlık alan ailenin nufüs bilgileri üzerine yapılan bir kimlik düzenlemesi, ayete aykırı olup neslin emniyeti bakımından sakıncalı durumlara gebe bir durumdur.
Cahiliyye arapları arasında yapılagelen bu uygulama ayet ile ortadan kaldırılmış olup , Muhammed (a.s) ın evlatlığı olarak bilenen Zeyd'in boşadığı eşi ile evlendirilerek bir tabu yıkılmış olmaktadır. Ahzab s. 36-40. ayetleri arası bu duruma işaret etmektedir.
Sonuç olarak ; hayatın bir gerçeği olan evlatlık kurumunun nasıl çalışması gerektiğini Rabbimiz , Ahzab s. 4-5. ayetlerinde beyan ederek bizlere bildirmiştir. Buna göre evlatlık edinen bir aile , evlat edindiği çocuğun kimlik bilgilerini esas anne babasının yerine kendi isimlerini geçirerek koyamaz. Kişilerin bir şekilde aileye muhtaç kalmış bir çocuğa aile olması büyük bir sevab kazandırabilir ancak bunun olması gereken bir şekli vardır. Hiç kimse Dünyaya gelmesine vesile olmadığı bir çocuğa gerçek anne babasıymış gibi kimlik bilgilerini o şekilde düzenlemeye hakkı yoktur.
EN DOĞRUSUNU ALLAH (C.C) BİLİR.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder