Kur'anda kıssa anlatım metodu ile Adem as dan Muhammed as a kadar geçen resuller ve onların kavimleri ile olan tevhid mücadeleleri muhataplarına anlatılarak her iki kesiminde( mümin ve müşriklerin) ibret almaları istenmektedir. Bu kıssalar anlatılırken kur'anda teferruata girilmeden anlatılması muhataplarının sadece verilmek istenen mesaja yönlendirilmesi amaçlıdır. Günümüze kadar kur'an kıssaları için oluşturulan anlayışları 3 ana kategoride görmek mümkündür. 1-geleneksel anlayış 2- modern anlayış. 3- kur'ani anlayış . Bu anlayışların özellikle 1. ve 2. kategorideki anlayışların kur'an kıssalarını anlama konusundaki düştüğü yanlışları ayrı başlıklar halinde görelim.
GELENEKSEL KISSA ANLAYIŞI
Geleneksel kıssa anlayışında hakim olan genel geçer düşünce, anlatılan kıssada teferruat verilmeden anlatılan olaylardaki var olduğu düşünülen boşlukları sanki Allah cc "benim boş bıraktığım yerleri siz doldurun" şeklinde bir emir vermişcesine doldurma yarışına girilmesidir. Bu boşluklar doldurulurken doldurulan boşlukların çoğu "hadis" adı altında isimlendirilmektedir. Muhammed sav e kur'anda anlatılan kıssaların haricinde kur'anda bildirilmeyen bazı ayrıntılar
verildide acaba onları ashabınamı anlattı ? .Bu sorunun cevabını bize kur'an müteaddit ayetlerde vermektedir
3.44 Bu Sana vahyettiğimiz gayb haberlerindendir. Meryem'e hangisi kefil olacak diye kalemlerini atarlarken sen yanlarında değildin, çekişirlerken de orada bulunmadın.
11.49 Bunlar sana vahyettiğimiz bilinmeyen olaylardır. Sen de, milletin de daha önce bunları bilmezdiniz. Sabret, sonuç, Allah'tan sakınanlarındır.
12.3 Biz bu Kuran'ı vahyederek, sana en güzel kıssaları anlatıyoruz.. Oysa daha önce sen bunlardan habersizdin
12.102 İşte bu (Yusuf kıssası) gayb haberlerindendir. Onu sana vahyediyoruz. Onlar hile yaparak işlerine karar verdikleri zaman sen onların yanında değildin (ki bunları bilesin).
18.22 Karanlığa taş atar gibi, «Mağara ehli üçtür, dördüncüleri köpekleridir» derler, yahut, «Beştir, altıncıları köpekleridir» derler, yahut «Yedidir, sekizincileri köpekleridir» derler. De ki: «Onların sayısını en iyi bilen Rabbim'dir. Onları pek az kimseden başkası bilmez.» Bunun için, onlar hakkında, bu kısaca anlatılanın dışında, kimseyle tartışma ve onlar hakkında kimseden bir şey sorma.
28.044 Musa'ya hükmümüzü bildirdiğimiz zaman, sen batı yönünde, (Musa'yı bekleyenler arasında) değildin, onu görenler arasında da yoktun.
28.46 Sen, Musa'ya hitap ettiğimiz zaman Tur'un yanında da değildin. Senden önce kendilerine uyarıcı gelmeyen bir toplumu uyarman için, Rabbinden bir rahmet olarak gönderildin; belki düşünürler
Verdiğimiz ayet meallerindende anlaşılacağı gibi Muhammed sav e kur'an haricinde kendisine herhangi bir kıssa bilgisi verilmemiştir.Kur'an kıssaları hakkındaki bilgisi sadece kendisine indirilen kur'andaki kadardır.Hal böyle iken tefsir kitaplarımıza hakim olan bilgi kirliliğine nasıl bakmamız gerekir veya o bilgilerin değeri nedir sorusu karşımıza çıkmaktadır.
Öncelikle kıssalardaki kur'an harici bilgilerin "hadis" adı altında gelen bütün kısımları yukarda meallerini verdiğimiz ayetler çerçevesinde kendisine kur'an harici hiçbir bilgi verilmediğini kesinlikle bilmemiz hasebiyle "hadis" adı altında gelen bilgilerin tamamı uydurmadır. "Hadis" harici gelen bilgiler ise önceden hıristiyan veya yahudi olupta sonradan müslüman olan ve özellikle "vehb ibni münebbih" ve "ka'bul ahbar" gibi kişilerin rivayetlerinden onlarında genellikle tevrattan alıp rivayet ve tefsir kitaplarına giren bilgilerdir. Tevratın tahrif edilmiş bir kitap olduğunu bilmemiz ve özellikle resuller hakkında ahlaksızca anlatımlar olan tevrattaki bu bilgilere ne kadar güvenilir.
Geleneksel tefsir anlayışındaki bu kirli bilgilerin hiçbirine değer vermeden tamamını çöpe atarak kur'an kıssalarını sadece kur'andaki anlatılan kadarı ile yetinip anlamaya çalışmak gerekmektedir.Allah cc bizlere gerektiği kadar bilgi vermiştir.Fazlasını aramak verilen bilginin azlığını iddia ederek haşa "senin eksik bıraktığın yerleri biz dolduruyoruz" demek anlamına gelir.
Bu kıssa anlayışında , kıssaların yaşanmışlığı ile ilgili bir problem bulunmamasına rağmen kıssaların sadece o günkü yaşanmışlığı etrafında dönüp durularak o kıssanın yaşanan zamana ne tür bir mesaj vermek istediği konusu pek hesaba atılmadan ,sadece kirli bilgiler etrafında oluşan anlayışların getirdiği gereksiz bilgiler etrafında dönüp dolaşmak şeklinde oluşmuş bir anlayıştır. Geleneksel anlayışın ifrata varan , kıssalardaki kur'an dışı anlatımları , bu ifrata karşı tefrit bir anlayış olan bu uydurmaları red sadedinde toptan bir red anlayışı getirerek modern anlayış dediğimiz düşünceyi oluşturmuştur.
Sonuç olarak geleneksel kıssa anlayışında hakim olan düşünce kur'an dışı bilgilerin etrafında oluşmuş ve kıssayı sadece o günkü yaşanmışlığı içinde anlamaya çalışmak, "kıssadan hisse almak " şeklinde değil " kıssanın içinde dönüp dolaşmak" şeklinde oluşturulan bir anlayıştır.
MODERN DÜŞÜNCEDE KISSA ANLAYIŞI
Modern düşünce ile kastetmek istediğimiz şudur: Bundan aşağı yukarı ikiyiz yıl önce hin alt kıtasında başlayan "kur'ana dönüş" hareketlerinin etkisi ile ve avrupada oluşan "pozitivist" akımların "kutsal kitapları red" düşüncesine karşı " kutsal kitapları mitolojiden arındırma" düşüncesinin , kur'an kıssaları içinde uygulanabileceği düşüncesinin "kur'an kıssalarının vakiliği" konusundaki şüphelerin getirdiği düşünceler etrafında , bu kıssalardaki dilimizde "mucize" dediğimiz olayların hakiki anlamda değil mecazi anlam olarak anlaşılması gereğidir.
Bu anlayışa yukarda bahsettiğimiz geleneksel kıssa anlayışının kıssaları uydurmalarla anlamaya kalkma ifratının getirdiği " madem bu olaylar böyle olmuş bunları aklın kabul etmesine imkan yoktur" şeklindeki tefrit anlayışıdır. Bu kıssa anlayışında kur'an dışı önkabullerin etkisi büyüktür. Özellikle "muhammed abduh" "reşid rıza" "muhammed esed" gibi düşünürlerin batının tesiri altında kalarak "eziklik psikolojisi" altında kur'an kıssalarını anlama yöntemi oluşturduğunu görmekteyiz. Günmüz türkiyesindede yine "kur'an merkezli islam" söylemi etrafında oluşturulan bazı düşüncelerdede bu kişilerin etkisi görülmektedir.
Kur'an kıssalarında" mucize" dediğimiz veyasonu helak olma ile biten olayların "hakiki anlamda değil mecazi bir anlatım" olarak anlaşılması gerektiği söyleminin gerekçelerinden biri "determinzim" çıkışlı kur'an anlayışlarıdır."Determinist" bakış açısına göre Allah kainatı tabiri caizse "otomatik pilota" bağlamış ve bunun dışında herhangi bir olay vaki olamaz.İbrahim as ın ateşin yakmaması, denizin yarılması, asanın yılan olmasına bu yasaya göre imkan yoktur. Yalnız bu düşünce sahiplerinin hesaba katmadığı birşey vardır. Bu yasaları koyanda Allah cc dir. Allah cc başka birinin koyduğu yasaların uygulayıcısı değildirki ona bağlı kalsın " o her istediğini yapandır" kullara düşen " neden böyle yaptın" şeklinde onu sorgulamak değildir.
"Modern anlayış" dediğimiz bu anlayışın en bariz yanlışlarından birisi " ön kabul " ile kur'ana bakış olduğunu söylemiştik. Daha önceki yazılarımızda özellikle "tebyinül kur'an" adlı eserden yaptığımız alıntılardan anlaşılacağı üzere bu anlayış sahiplerinin bu önkabullerini kur'ana tasdik ettirmek amaçlı olarak ayetler üzerinde oynayarak kur'anda "kelimeleri yerinden oynatmak" olarak gördüğümüz metodu seçmeleridir.
Biz bunların örneklerini daha önceki yazılarımızda vermeye çalıştık ve bundan sonraki yazılarımızdada vererek bu anlayışlardaki yanlışları ortaya koyup doğruyu anlamaya çalışacağız. Metodumuz, sadece kişilerin yanlışlarını ortaya koyarak onların yanlışlarını eleştirip doğru olduğunu düşündüğümüz şeyi ortaya koymak olduğu için onların isimlerini vererek eleştirmemiz onların her düşüncesinin yanlış olduğu anlamına gelmez. Bir yanlışı söylerken ortaya doğru olduğuna inandığımız olanıda ortaya koymamız gerekir
KUR'ANİ KISSA ANLAYIŞI
Yukarda gördüğümüz üzere geleneksel ve modern kıssa anlayışlarının birleştiği nokta kıssayı o günkü yaşanmışlığı içinde değerlendirerek, ya uydurmalar ile karıştırarak anlatmak, yada o uydurmaları bahane ederek yaşanmışlığınıda red ederek mecaz anlatımlar olduğunu iddia etmektir.
Kur'andaki kıssa anlatımlarının amacını yine bizlere kur'an vermektedir
011.120] [DI] Peygamberlerin başlarından geçenlerden, sana anlattığımız her şey, senin gönlünü pekiştirmemizi sağlar; sana bu belgelerle gerçek; inananlara da öğüt ve hatırlatma gelmiştir
Adem as dan muhammed as a kadar kur'anda zikri geçen resullerin, kavimleri ile olan tevhid mücadeleleri müminler için bir örnek teşkil etmektedir.Bu mücadele kıyamete kadar sürecektir.Her devirde müminlerin karşısına şirk düşüncesini savunanlar kale gibi dikileceklerdir. Kur'an kıssalarında anlatılanları " vay be adamlar ne kahramanmış " yada " vay be adamlar ne zalimmiş" gibi bir bir düşünceyle anladığımız zaman kıssadan hisse almak mümkün olmaz
Kur'an kıssalarını daha kolay anlamak için onları görsel bir eseri, yani sinema veya tiyatro izlerken, yaptığımız gibi oyuncuların oynadığı rol üzerine odaklanarak o eseri anlamaya çalışmamız gerekir.Aksi takdirde o oyuncunun gerçek hayattaki kimliği ile oyunu anlamaya kalkmak yanlış olur. Oynanan eserin seyirciye vermek istediği mesaj bizim için önceliklidir.
Kur'an kıssalarınıda okurken böyle bir metodla anlamaya çalışmak öncelikle bizlere kıssayı günümüze taşımamıza yardımcı olacaktır. Aksi takdirde sadece kıssadaki kişilere odaklanıp o kişiler üzerinden kıssayı anlamaya çalışmak doğru bir yol değildir. Çünkü o kıssadaki kişiler üzerinden anlatılmaya çalışılan karakterler kıyamete kadar gelecek olan insanların karakterleri ile aynıdır. Öncelikle bir kıssayı okurken "bu kıssa bana ne gibi bir mesaj veriyor" şeklinde bir ön soru ile okumaya başladığımız takdirde o sorunun cevabını bulabiliriz.
Kuran kıssaları ile ilgili geleneksel anlayıştaki rivayetlerin içine gömülmeden anlama doğrusu ile bu rivayetleri red etme adına kur'andaki doğrularıda red etmek yanlış bir yoldur. Kıssaların mecazi bir anlatım tarzı olduğu şeklindeki düşüncelerin müdafileri öncelikle doğru bir yoldan kalkarak ancak yolun yarısında virajı alamayarak şarampole yuvarlanmaktadırlar.
Muhammed as için rivayet ve hasais kitaplarında ona atfedilen yüzlerce uydurma mucizeden yola çıkarak bunların uydurma olduğu doğrusunda isabet edip ancak bu uydurmalara bakıp kur'anda diğer peygamberlerin kavimleri ile olan tevhid mücadelerinde onlara Allahın izini verilen görsel ayet dediğimiz "mucize" leride red ederek muhammed sav e atfedilen uydurmalar kategorisine koymak çok büyük bir hatayı getirmektedir.
Kur'anda anlatılan kıssaları hiç birimiz gözümüz ile şahid olarak görmedik.Kur'anın bize bildirdiği üzere bilgimiz vardır.Tek taraflı bir önkabul olarak değil iki taraflı bir ön kabulude ( yani ne vaki olmadığı ön kabulu nede vaki olduğu önkabulu) kafamızdan atarak kıssalara bakmak durumunda kaldığımız zaman bize en doğru düşünceyi kur'an metni vermektedir.
Edebi bir anlatım üslubu olarak "mecaz" kur'anda kullanılmaktadır, ancak nerede mecaz nerede hakiki anlam olarak kullanıldığı tesbiti önemlidir. Düşüncemize uyduğu şekli ile" burada mecaz"veya" burada hakiki "anlam olarak kullanılmıştır demek kur'ani bir yöntem değildir. Kuranda bir kelimenin hangi anlamda kullanıldığı siyak ve sibaktan veya kur'an bütünlüğünden rahatlıkla anlaşılabilir.
Kıssaların vakiliği konusunda şüpheleri olan ve bu düşüncelerini mecaz anlama dayandıranların bu delillerini gördüğümüz zaman traji komik bir manzara karşımıza çıkmaktadır.
Kur'an kendi sağlamasını yine kendisi yapan bir kitaptır.Bir yerde yapılan bir meal yada tefsir hatası başka bir ayette karşımıza çıkar ve diğer ayetteki yaptığımız hatayı ortaya çıkarır. Halis niyetli bir kişinin yanlışını gördüğünde o yanlıştan dönmsi erdemdir.
Daha önceki yazılarımızda "tebyinül kur'andan tahriful kur'an örnekleri" seri başlıklı yazılarımızda özellikle "mucize" dediğimiz konularla ilgili olarak bunların "mecaz " anlatımlar olduğunu iddia edipte, aynı kıssanın başka surelerde geçen bölümlerini , veya o kıssada geçen bir kelimeyi tahrif edipte aynı kelimenin geçtiği başka ayetleri tahrif etme imkanı bulamadağında orayı doğru meallendirerek kendisinin düştüğü tezatları örnekleri ile ortaya koymaya çalışmıştık.
Kıssa anlatımlarımda geçen kelimelerin hangisinin mecaz hangisinin hakiki anlamda kullanıldığını yine kur'an bizlere göstermektedir. Önkabulsuz bir okuma sayesinde bunlar bizlere rahatlıkla açılacaktır. Özellikle kıssaların vakiliği konusunda şüpheli bir önkabul bu kelimeleride bizler için kur'andan onay alan değil , "determinizmden" onay alan düşüncelere götürür
Sonuç olarak kur'an kıssalarını kur'ani bir anlayış ile anlamak için öncelikle kur'an dışı hiçbir kaynağa başvurmadan sadece kur'an ile anlamak gerekmektedir.Uydurma rivayetleri kaynak edinerek kur'an kıssalarını o rivayetler ile anlamak "kur'an merkezli düşünce" yöntemi değildir.
Kıssaların anlatım usulubunun "mecazi" olduğu düşünceside kur'andan onay almak zorundadır.Çünkü kur'an kendi sağlamasını kendisi yapar başka kaynaklara gerek duymaz. Başka kaynaklara gerek duyarak kıssaları anlamaya çalışmak kur'ani bir yöntem olmayıp bu yönteme başvuranların vardığı bazı traji komik sonuçlar ortadadır.Kıssaları anlama hususundaki tercih ettiğimiz metod doğrultusundaki kıssa anlayışlarını daha önceden olduğu gibi inşallah bundan sonrada sizlerle paylaşarak teorinin pratiğe geçmiş hali ile sizlerle paylaşmaya devam edeceğiz
EN DOĞRUSUNU ALLAH CC BİLİR.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder