5 Temmuz 2011 Salı

Bakara Suresinin Son İki Ayeti Miraçta mı Verildi?

Kur'anın en uzun suresi olan Bakara suresinin  Medine de inmiş bir sure olduğu hususunda bir ihtilaf yoktur. Ancak bu surenin son iki ayetinin miraçta verildiğine dair görüşler ağır basmaktadır.

Bu yazımızda miraç hadisesinin Kur'anda haber verilen bir olay olmamasına rağmen hadisler üzerinden bize haber olarak gelmesinin , hadislerin zanni haberler olması üzerindeki düşüncelerimiz doğrultusunda , kabul veya red edilmesinin kur'an ölçüsünde olması gerektiğinden yola çıkarak bu olayın vakiliği konusuna girmeden miraçta verildiği iddia edilen son iki ayetinin Mekki ayetlerin özelliklerini taşımaması ,aksine medeni ayetlerin özelliklerini taşıması hasebiyle bu iki ayetin ,isra hadisesinin Mekkede bi'setin 6. yılında olduğu düşünülecek olursa Mekki ayetler olması meselesinde problem vardır.    

Mekki ayetlerin genel özelliklerini hatırlayacak olursak,indiği toplumun özelliklerine uygun bir hitap ve o toplumun putlara tapma özelliği öne çıkarılarak, o taptıkları putların ne fayda nede zarar vermelerinin mümkün olmadığı, inen kitabın kaynağı ve onu indiren Allah'ın muhatap kitleye ahireti devamlı olarak hatırlatması , ahirete inanmayan o toplumun ahiret inancını sağlamak amacıyla ahiretin delilleri ,kevni ayetlerden deliller verilerek anlatılmaya çalışılmıştır. 

Mekki ayetlerin en bariz özeliklerinden olan ehli kitap ile ilgili konulardan bahsetmemesidir.Ehli kitap ile ilgili ayetler Medinede nazil olan ayetlerin en bariz özelliğidir. Miraçta verildiği iddia edilen, dolayısı ile Mekki olması gereken bakara suresinin son iki ayeti mekkede inen ayetlerin özelliklerini taşımadığı aksine Medinede inen ayetlerin özelliklerini taşıdığını görmekteyiz.    

-----2.285- Peygamber ve inananlar, ona Rabb'inden indirilene inandı. Hepsi Allah'a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine inandı. «Peygamberleri arasından hiçbirini ayırdetmeyiz, işittik, itaat ettik, Rabbimiz! Affını dileriz, dönüş Sanadır» dediler.   
-----2.286 Allah kişiye ancak gücünün yeteceği kadar yükler; kazandığı iyilik lehine, ettiği kötülük de aleyhinedir. Rabbimiz! Eğer unutacak veya yanılacak olursak bizi sorumlu tutma. Rabbimiz bizden öncekilere yüklediğin gibi, bize de ağır yük yükleme. Rabbimiz! Bize gücümüzün yetmeyeceği şeyi taşıtma, bizi affet, bizi bağışla, bize acı. Sen Mevlamızsın, kafirlere karşı bize yardım et.    

285. ayettte ki " meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine" şeklindeki çoğul hitabı mekki ayetlerde göremeyiz.Çünkü Mekke toplumunda kendilerini bir peygambere veya bir kitaba nisbet ederek o kitaba ve o peygambere inandıklarını iddia ederek , Muhammed sav i veya ona indirilen kitabı inkar etmelerine şahit olmuyoruz. Mekkeli müşriklerin ret gerekçeleri genel olarak, "atalarının dinine tabi olmaları "yada Kur'anın "eskilerin masalları" olduğu iddiasıdır.   

Medineye gelindiğinde ise orada kendilerini İsa as a ve İncile inandığını iddia eden Hıristiyanlar,Musa as a ve Tevrata inandığını iddia eden Yahudiler bulunmaktadır. Bunların ortak iddiaları kendilerine gelen peygambere ve kitaba iman ettikleri için Muhammed as a iman etmeyecekleridir. Medinede inen ayetler bu iddiaları ret noktasındadır. .

-----2.013 Ve onlara: «Siz de nâsın imân ettiği gibi imân edin,» denilince derler ki: «Biz o sefihlerin imân ettiği gibi imân eder miyiz?» Muhakkak biliniz ki sefih olan ancak kendileridir. Fakat bilmezler.  

-----2.091 Kendilerine: Allah'ın indirdiğine iman edin, denilince: Biz sadece bize indirilene (Tevrat'a) inanırız, derler ve ondan başkasını inkâr ederler. Halbuki o Kur'an, kendi ellerinde bulunan Tevrat'ı doğrulayıcı olarak gelmiş hak kitaptır. (Ey Muhammed!) Onlara: Şayet siz gerçekten inanıyor idiyseniz daha önce Allah'ın peygamberlerini neden öldürüyordunuz? deyiver.  

-----2.113 Yahudiler «Hıristiyanlar bir temel üzerinde değil» dediler, Hıristiyanlar da «Yahudiler bir temel üzerinde değil» dediler; oysa onlar Kitaplarını da okuyorlar. Bilgisizler de tıpkı onların söylediklerini söylemiştir. Allah, kıyamet günü, anlaşmazlığa düştükleri şeylerde onların arasında hüküm verecektir.   


-----2.135«Yahudi veya Hıristiyan olun ki doğru yolu bulasınız» dediler. «Doğruya yönelmiş olan ve Allah'a eş koşanlardan olmayan İbrahim'in dinine uyarız» de. 
----- 2 .111 «Yahudi veya Hıristiyan olmayan kimse elbette cennete girmeyecek» dediler; bu onların kuruntularıdır. De ki: «Sözünüz doğru ise delillerinizi getirin. 
   ----5.18 Yahudiler ve hıristiyanlar, «Biz Allah'ın oğulları ve sevgilileriyiz» dediler. «Öyleyse günahlarınızdan ötürü size niçin azabediyor? Bilakis siz O'nun yarattığı insanlarsınız» de, Allah dilediğini bağışlar, dilediğine azab eder. Göklerin, yerin ve ikisinin arasındakilerin hükümranlığı Allah'ındır. Dönüş O'nadır.   


Ayet meallerinden anladığımız üzere,Medine çevresindeki Yahudi ve Hıristiyanlar  sadece kendilerinin doğru yolda olduklarını iddia ederek yeni gelen vahyi ve resulu inkar yoluna gitmektedirler. Her iki gurupta  İbrahim as ın kendilerinden olduğunu iddia ederek köklerinin sağlamlığına İbrahim as üzerinden delil getirmeye çalışmaktadırlar. Ancak kur'an onların bu iddalarını ret etmektedir.   

-----3.067 İbrahim, yahudi de, hıristiyan da değildi, ama doğruya yönelen bir müslimdi; ortak koşanlardan değildi.
 
  ----2.140 Yoksa İbrahim, İsmail, İshak, Yakub ve torunlarının Yahudi veya Hıristiyan olduklarını mı söylüyorsunuz? Peki, siz mi yoksa Allah mı daha iyi bilir? de. Allah tarafından kendisine bildirilen bir gerçeği gizleyenden daha zalim kim vardır? Allah yaptıklarınızdan gafil değildir.   


Yahudilerin Cebraile, kendilerinin dışındaki birine vahiy getirdiği için düşmanlık ettiklerini de görmekteyiz.   

-----2 97 De ki, «Cebrail'e düşman olan kimse Allah'a düşmandır», çünkü O, Kuran'ı Allah'ın izniyle kendinden öncekini tasdik ederek, yol gösterici ve inananlara müjdeci olarak senin kalbine indirmiştir. 
-----285. ayette "peygamberlerin arasını ayırd etmeyiz" cümlesinden anlamaktayızki , muhammed as ve ondan önceki gönderilen isa ve musa as gibi resulleri gönderen Allah cc dir.
-----2.136 «Allah'a, bize gönderilene, İbrahim'e, İsmail'e, İshak'a, Yakub'a ve torunlarına gönderilene, Musa ve İsa'ya verilene, Rableri tarafından peygamberlere verilene, onları birbirinden ayırt etmeyerek inandık, biz O'na teslim olanlarız» deyin.  
-----3.84 De ki: Biz, Allah'a, bize indirilene, İbrahim, İsmail, İshak, Ya'kub ve Ya'kub oğullarına indirilenlere, Musa, İsa ve (diğer) peygamberlere Rableri tarafından verilenlere iman ettik. Onları birbirinden ayırdetmeyiz. Biz ancak O'na teslim oluruz.   
-----4.150-151- Allah'ı ve peygamberlerini inkâr edenler ve (inanma hususunda) Allah ile peygamberlerini birbirinden ayırmak isteyip «Bir kısmına iman ederiz ama bir kısmına inanmayız» diyenler ve bunlar (iman ile küfür) arasında bir yol tutmak isteyenler yok mu;İşte gerçekten kâfirler bunlardır. Ve biz kâfirlere alçaltıcı bir azap hazırlamışızdır.
 
----4.152 Allah'a ve peygamberlerine inanıp, onlardan hiçbirini ayırmayanlara, işte onlara Allah ecirlerini verecektir. O, bağışlar ve merhamet eder.  


Bu ayetlerdede Allahın peygamberlerin arasını ayırmanın küfür olduğu bildirilmektedir.
  

285. ayetteki "semi'na ve ata'na (duyduk ve itaat ettik) cümlesinin kur'anda geçen ilgili ayetlerinin mealleride şöyledir.   

-----2.93 Sizden kesin söz almış ve Tur'u tepenize dikmiştik, «Size verdiğimize kuvvetle sarılın ve dinleyin» demiştik «İşittik ve karşı geldik» dediler de inkarları yüzünden buzağı sevgisi kalblerine sindirildi. De ki, «Eğer inanmışsanız, imanınız size ne kötü şey emrediyor?»   
-----4.46 Yahudilerden, sözleri yerlerinden değiştirip: «İşittik ve karşı geldik, kulak vermeyerek dinle» ve dillerini eğip bükerek ve dini yererek: «Bizi de dinle» diyenler vardır. Şayet: «İşittik ve itaat ettik, dinle ve bizi gözet» demiş olsalardı, onlar için daha iyi daha doğru olurdu. İşte Allah inkarları yüzünden onlara lanet etmiştir. Onların ancak pek azı inanır.   

Bu ayetlerde yahudilerin kendilerine verilen emirler karşısındaki tepkilerinin "işittik ve isyan ettik "şeklinde olduğunu görmekteyiz.
 
 
 286. ayette " rabbimiz bizden öncekilere yüklediğin gibi bizede ağır yük yükleme" mealindeki duanın kur'andaki şekline baktığımız zaman, israiloğullarının yeryüzünde fesad etmeleri , gelen resulleri öldürmeleri gibi birçok  fillerinin karşılığı olarak  Allah onlara daha önceden helal kıldığı bazı şeyleri haram kılmıştır. Bunların neler olduğunu bize kur'an bilidrmektedir. Araf 157. ayeti muhammed as ın görevlerinden bahsederken "onların yüklerini kaldırır " buyurmaktadır.  


Ehli kitabı Kur'ana ve Muhammed as a iman etmeye , müminleri de kur'andan önce gelen kitaplara ve Muhammed as dan önce gelen resullere iman etmeye çağıran birçok ayet mevcuttur.  

-----2.62 Şüphesiz, inananlar, Yahudi olanlar, Hıristiyanlar ve Sabiilerden Allah'a ve ahiret gününe inanıp yararlı iş yapanların ecirleri Rablerinin katındadır. Onlar için artık korku yoktur. Onlar üzülmeyeceklerdir.  
----2.177 Yüzlerinizi doğudan yana ve batıdan yana çevirmeniz iyi olmak demek değildir; Lakin iyi olan, Allah'a, ahiret gününe, meleklere, Kitap'a, peygamberlere inanan, O'nun sevgisiyle, yakınlarına, yetimlere, düşkünlere, yolculara, yoksullara ve köleler uğrunda mal veren, namaz kılan, zekat veren ve ahidleştiklerinde ahidlerine vefa gösterenler, zorda, darda ve savaş alanında sabredenlerdir. İşte onlar doğru olanlardır ve sakınanlar ancak onlardır.  
 
 

-----4.136 Ey İnananlar! Allah'a, Peygamberine, Peygamberine indirdiği Kitap'a ve daha önce indirdiği Kitap'a inanmakta sebat gösterin. Kim Allah'ı, meleklerini, kitaplarını, peygamberlerini ve ahiret gününu inkar ederse, şüphesiz derin bir sapıklığa sapmıştır.  
-----4.171 Ey Kitap ehli! Dininizde taşkınlık etmeyin. Allah hakkında ancak gerçeği söyleyin. Meryem oğlu İsa Mesih, Allah'ın peygamberi, Meryem'e ulaştırdığı kelimesi ve kendinden bir ruhtur. Allah'a ve peygamberlerine inanın, «üçtür» demeyin, vazgeçin, bu hayrınızadır. Allah ancak bir tek Tanrı'dır, çocuğu olmaktan münezzehtir, göklerde olanlar da yerde olanlar da O'nundur. Vekil olarak Allah yeter.  
-----57.19 Allah'a ve peygamberlerine inananlara, dosdoğru olanlara ve Allah yolunda şehit düşenlere, işte onlara, Rableri katında nur ve ecir vardır. İnkar edip ayetlerimizi yalanlayanlar, işte onlar da, cehennemlik olanlardır.  
-----66.12 Mahrem yerini korumuş olan İmran kızı Meryem de bir misaldir. Ona ruhumuzdan üflemiştik; Rabbinin sözlerini ve kitablarını tasdik etmişti; o, Bize gönülden itaat edenlerdendi.   

Sonuç olarak; yukarda meallerini vermiş olduğumuz ayetler çerçevesinde Bakara suresi 285. 286. ayetlerinin Medine ve çevresinde bulunan ehli kitaba hitap eden ayetler gurubuna dahil olduğunu görmekteyiz. Allah'ın meleklerine, kitaplarına, resullerine imanın medinedeki inen ayetlerde daha açık bir biçimde emredilmesinden, o çevrede bulunan ehli kitabın kendilerini bir peygamber ve kitaba nispet ederek Muhammed as ı  red etmelerinin küfür olduğu bildirilerek, mümin olmanın vasıflarından birisinin Allah'ın resulleri arasında ayrım yapılmadan iman edilme gereğinin olduğu vurgulanmaktadır. Bu iki ayetin Mekkede miraçta verildiği(miraç hadisesinin vaki olup olmadığı konusu şerhlidir) yolundaki görüşlerin tutarsızlığı ortadadır.  

                                            EN DOĞRUSUNU ALLAH CC BİLİR.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder