4 Temmuz 2011 Pazartesi

Adem a.s İblis Kıssası 7 (Sad Suresi)

Adem as ve iblis kıssası 7. olarak sad suresi 71 ile 85. ayetler arasında geçmektedir. Konu ile ilgili ayet mealleri şöyledir. 

71- Hani Rabbin meleklere: "Gerçekten Ben, çamurdan bir beşer yaratacağım" demişti.
72- "Onu bir biçime sokup, ona Ruhum'dan üflediğim zaman siz onun için hemen secdeye kapanın."
73- Meleklerin hepsi topluca secde etti;
74- Yalnız İblis hariç. O büyüklük tasladı ve kafirlerden oldu.
75- (Allah) Dedi ki: "Ey İblis, iki elimle yarattığıma seni secde etmekten alıkoyan neydi? Büyüklendin mi, yoksa yüksekte olanlardan mı oldun?"
76- Dedi ki: "Ben ondan daha hayırlıyım; sen beni ateşten yarattın, onu ise çamurdan yarattın."
77- (Allah) Dedi ki: "Öyleyse ordan (cennetten) çık, artık sen kovulmuş bulunmaktasın."
78- "Ve şüphesiz, din (kıyametteki hesap) gününe kadar Benim lanetim senin üzerinedir."
79- Dedi ki: "Rabbim, öyleyse onların dirilecekleri güne kadar bana süre tanı."
80- Dedi ki: "O halde, süre tanınanlardansın."
81- "Bilinen vaktin gününe kadar."
82- Dedi ki: "Senin izzetin adına andolsun, ben, onların tümünü mutlaka azdırıp-kışkırtacağım."
83- "Ancak onlardan, muhlis olan kulların hariç."
84- (Allah) "İşte bu haktır ve Ben hakkı söylerim" dedi.
85- "Andolsun, senden ve içlerinde sana tabi olacak olanlardan tümüyle cehennemi dolduracağım."       
        
69. ve 70 ayetlerde "mele-i ala tartışıp dururken benim hiçbir haberim yoktu, bana ancak bir uyarıcı ve korkutucu olduğum vahyolunmaktadır" ayetlerininin kıssa ile ilişiğini kuracak olursak anlamamız gereken şudurki, "mele-i ala tartışıp dururken" ifadesinden kasıt  kıssanın bakara suresindeki   bölümünde  geçtiği üzere  Allah  cc " ben yeryüzünde bir halife kılacağım" ifadesine karşılık melekler ile olan konuşma kastedilmektedir.   Kur'anda değişik ayetlerde geçtiği üzere kendi vazifesinin ne olduğu buradada hatırlatılmaktadır. Burada dikkatimizi çeken nokta  muhammed as ın gaybı bilmediğini ifade etmesidir. Bu konu kur'anda değişik ayetlerdede karşımıza çıkmaktadır.

6.50 De ki: «Size Allah'ın hazineleri elimdedir, demiyorum; gaybı da bilmiyorum; size, ben meleğim demiyorum, ben ancak bana vahyolunana uyuyorum.» De ki: «Görenle görmeyen bir midir? Düşünmüyor musunuz?   
7.203 Onlara bir ayet getirmediğin zaman, «Sen bir tane yapsaydın ya» derler. De ki: «Ben ancak Rabbim tarafından bana vahyolunana uyarım. Bu Kitap inanan millete Rabbinizden açık belgeler, yol gösterme ve rahmettir 
10.15 Ayetlerimiz onlara açık açık okununca, bizimle karşılaşmayı ummayanlar, «Bundan başka bir Kuran getir veya bunu değiştir» dediler. De ki: «Onu kendiliğimden değiştiremem, ben ancak, bana vahyolunana uyarım. Ben Rabbime karşı gelirsem, büyük günün azabına uğramaktan korkarım.»
 

10.109 Sana vahyedilene uy; Allah hükmünü verene kadar sabret. O, hüküm verenlerin en iyisidir 
 11.012 Putperestlerin: «Ona bir hazine indirilmeli veya yanında bir melek gelmeli değil miydi?» demelerinden senin kalbin daralır ve belki de sana vahyolunanın bir kısmını terkedecek olursun. Sen ancak bir uyarıcısın, Allah her şeye vekildir

18.110 De ki: «Ben de ancak sizin gibi bir insanım; ancak bana tanrınızın tek bir Tanrı olduğu vahyolunuyor. Rabbine kavuşmayı uman kimse yararlı iş işleşin ve Rabbine kullukta hiç ortak koşmasın   
7.88 De ki: «Ben, Allah'ın dilediğinden başka kendime herhangi bir fayda veya zarar verecek güce sahip değilim. Eğer ben gaybı bilseydim elbette daha çok hayır yapmak isterdim ve bana hiçbir fenalık dokunmazdı. Ben sadece inanan bir kavim için bir uyarıcı ve müjdeleyiciyim.» 
11.31 «Size, Allah'ın hazineleri yanımdadır demiyorum; gaybı da bilmem; doğrusu melek olduğumu da söylemiyorum; küçük gördüklerinize Allah iyilik vermeyecektir diyemem; içlerinde olanı Allah daha iyi bilir. Yoksa şüphesiz haksızlık edenlerden olurum.»
   27.065 De ki: «Göklerde ve yerde gaybı Allah'tan başka bilen yoktur.» Ne zaman diriltileceklerini de bilmezler.




Bu ayetlerin ışığında düşünmek gerekirse muhammed as gayb hakkında bir bilgisi olmamasına rağmen tefsirlerdeki kur'an kıssaları le ilgili kur'an  haricindeki  "hadis" adı altındaki bilgilerin kaynağını sorgulamak gerekmektedir. Kur'an kıssalarıyla ilgili olarak bazı surelerde "sen orda değildin" ayetine karşılk sanki peygamberimiz oradaymış gibi kıssalarda çok ince ayrıntılar üzerinde durularak kıssadan alaınması ana fikir maalesef güme gitmiştir.   

3.44DI Bu Sana vahyettiğimiz gayb haberlerindendir. Meryem'e hangisi kefil olacak diye kalemlerini atarlarken sen yanlarında değildin, çekişirlerken de orada bulunmadın.
11.49 (Resûlüm!) İşte bunlar sana vahyettiğimiz gayb haberlerindendir. Bundan önce onları ne sen biliyordun ne de kavmin. O halde sabret. Çünkü iyi sonuç (sabredip) sakınanlarındır    
12.3 Biz bu Kuran'ı vahyederek, sana en güzel kıssaları anlatıyoruz.. Oysa daha önce sen bunlardan habersizdin    
12.102 İşte bu (Yusuf kıssası) gayb haberlerindendir. Onu sana vahyediyoruz. Onlar hile yaparak işlerine karar verdikleri zaman sen onların yanında değildin (ki bunları bilesin). imra
28.44 Musa'ya hükmümüzü bildirdiğimiz zaman, sen batı yönünde, (Musa'yı bekleyenler arasında) değildin, onu görenler arasında da yoktun
028.046] [DI] Sen, Musa'ya hitap ettiğimiz zaman Tur'un yanında da değildin. Senden önce kendilerine uyarıcı gelmeyen bir toplumu uyarman için, Rabbinden bir rahmet olarak gönderildin; belki düşünürler   
 28.46 Sen, Musa'ya hitap ettiğimiz zaman Tur'un yanında da değildin. Senden önce kendilerine uyarıcı gelmeyen bir toplumu uyarman için, Rabbinden bir rahmet olarak gönderildin; belki düşünürler 

028.046] [DI] Sen, Musa'ya hitap ettiğimiz zaman Tur'un yanında da değildin. Senden önce kendilerine uyarıcı gelmeyen bir toplumu uyarman için, Rabbinden bir rahmet olarak gönderildin; belki düşünürler 
   BBBBBBB
  Muhammed as ın gayb hakkında, kur'an haricinde bir bilgisi olmadığına, kıssalar hakkındada kur'an harici bir bilgisi olamayacağına dair bunda  ayete rağmen tefsirlerimizde kıssalar hakkındaki  "hadis" adı altındaki kur'an dışı bilgilerin kaynağı "israiliyyat" dediğimiz ehli kitap iken müslüman olan "ka'bul ahbar, vehb ibni münebbih" gibi kimselerin muharref kitaplarından uydurulan yalanlardır.Geçmiş ile iligli bir bilgiye sahip olmayan muhammed as gelecek ile ilgili  kur'an harici bir bilgiye sahip değildir " kıyamet alametleri, mehdi ,mesih, deccal" gibi rivayetlerin kaynağı yine kur'an dışı ,ehli kitabın uydurmalarıdır.


71. ile 74. ayetlerde Allah cc nin çamurdan bir beşer yaratacağını, ona  biçimlendirip hayat verince meleklerin ona secde etmelerini istemesi, meleklerin hepsinin iblis haricinde secde ettiklerini görmekteyiz. 75. ayette, iblisin secde etmemesi üzerine " ey iblis iki elimle yarattığıma secde etmekten seni alıkoyan neydi?" ayetindeki  "yed" kelimesi üzerinde biraz durmak istiyoruz.

Al-i imran s. 7. ayetinde indirilen bu kitabın ayetlerin muhkem ve müteşabih diye  iki kısımda indirildiği bildirilmektedir. "Müteşebih" ayetlerin tarifini kısaca," gözümüzle görmediğimiz gayb alemine ait verilerin gözümüzle gördüğümüz şehadet aleminin verileri ile anlatılması şeklinde tarif etmiştik.  "Yedullah" kavramınıda bu tarif  çerçevesinde anlamak gerekmektedir.Arapçada "yed" kelimesi "el" anlamına gelmektedir . Şura s. 11.de " onun benzeri gibi olan hiçbir şey yoktur." ayeti mucibince onun bir benzeri olmamasına rağmen Allah cc nin ipi, boyası, gelmesi, gözü ve eli gibi insana has olan özellikler neden Allah kendisi için kullanmıştır?. 

Kur'andaki bu insan biçimci kullanımlar islam tarihinde bazı kimseler arasında çok farklı yorumlanarak Allahı bir insan gibi düşünmeye kadar gitmiştir. Kur'andaki bu edebi tarzı anlayamayan  "müşebbihe" fırkasını bu düşünceye iten sebeb kur'anı zahiri bir  biçimde okuma hatasıdır. Bugün "selefiyye" fırkası ismi altında bazı kardeşlerimiz bu düşünceyi, "müşebbihe" fırkası kadar olmasada, Kur'anda mecazi anlatımı kabul etmemeleri sonucu Allah cc ye  semada bir mekan biçme, ona göz, el gibi insani yönleri " vardır ama şanına mahsustur" gibi bir anlayışla kökü kazınmış olan" müşebbihe" fırkasına yakın bir yerde durmaktadırlar. 

Ayetteki "el" kavramını Allah cc ye nisbet edemeyeceğimize göre bunu "müteşabih" ayetlerin anlama yöntemi doğrultusunda anlamak gerekmektedir. Bir kişinin "ben bunu iki elimle meydana getirdim " sözünden, o işi yaparken dışardan bir yardım almadığı o işin her anında  kendi emeğini ortaya koyduğunu anlarız. Allah cc ademi yaratırken hiç bir ortağı olmadan  onun sadece kendisinin yarattığını ifade etmiştir. Hiç bir ortağı olmayan Allah cc nin secde emrine karşı büyüklenen iblisin bu büyüklemesinin kendisinin "kafir" lerden olmasına neden olmuştur. 

Allah cc bizlerinde iblisin yolundan giderek "kafir" lerden olmamamız için onu herzaman büyüklememezi bizlere emretmektedir. Kıssanın devam eden ayetlerinde iblisin kovulması, kıyamete kadar süre alması , bu sürenin verilmesi, mümin kullar haricinde herkesi azdırıp saptıracağını, bu azanların hepsinin kendisi ile birlikte cehenneme atılacağını görmekteyiz.

Sonuç olarak, Kur'anda yedi surede anlatılan adem ile iblis kıssasında öne çıkan konu İBLİSİN ADEME SECDE ETMEYEREK ALLAHA ASİ OLMASI KIYAMETE KADAR İZİN ALARAK İNSANLARI DOĞRU YOLDAN SAPTIRACAĞINI SÖYLEMESİDİR. tabiri  caizse kıssada bütün yollar ibliste düğümlenmektedir. Kıssanın bazı bölümleri her surede ayrı ibarelerle anlatılmasına rağmen rabbimiz bu ayrı ibarelerin ortak olan yönüne dikkat çekmek istercesine iblisin secde etmemesini kıssanın bütün bölümlerinde öne çıkarmıştır.  Bu kadar öne çıkarmaya rağmen kıssada bazı tali  diyebileceğimiz konular etrafında dönüp dolaşılarak "İBLİSİN BİZLERE KIYAMETE KADAR OLACAK OLAN DÜŞMANLIĞI" arka plana itilmiştir. Yukarıda verdiğimiz, muhammed sav in gayb konusunda kur'an harici hiçbir bilgisi olamayacağına dair ayetlere rağmen başta adem ile iblis kıssası olmak üzere bir çok kur'an kıssası "israiliyyat" bataklığında boğularak müşriklerin bir iddiası olan "eskilerin masallarına" çevrilmiştir. Kur'an kıssalarının hayatın bir parçası olduğu özellikle adem as ile iblis kıssasında meyadana çıkmaktadır. "ADEM İLE İBLİS KISSASI BÜTÜN İNSANLARIN KISSASIDIR. HER  İNSAN BİR ADEMDİR. ALLAHIN EMRİNE ASİ OLUP KİTABINI İNKAR EDEN HER KİMSEDE ŞEYTANDIR.      

                        EN DOĞRUSUNU ALLAH CC BİLİR.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder